duygulari bastirip en derine saklamak

entry8 galeri0
    1.
  1. öyle her insanın yapabileceği bir eylem değildir. duygu çok yönlü bir kavram olduğundan, zincirleme reaksiyon sonucu olur olmaz kapılar açıp, olur olmaz kapılar kapayabilme gibi bir özelliği mevcuttur. mühim olan derine saklamak konusunda giriş ve sonuç bölümleridir. gelişme kısmı derine saklamak için paralel bir zorluk, bir engebelik yaratacaktır.

    duyguları bastırmanın sadece negatif bir anlamı yoktur. kimi zaman güzel bir sonuç için en derine saklanır, yer ve zamanın değiştiği bir ortamda en derinden sökerek çıkarmak için alengirli bir zemin hazırlanır. kimi zaman bir adet pizzanın içerisinden çıkar bu bastırılmış duygular. kimi zamansa çatalınıza doladığınız spagettinin içinden merhaba der ve gülümser. sokaklar caddeler değişir, insanların konuştukları lisan farklılaşır ve o zaman belki günlerce, belki aylarca belki de yıllarca bastırdığınız duygular yabancı kaldırımlara boca edilir.

    bu duyguları sizden alamazlar. en derine inen tüm inanç, istek ve sevgilerin gittiği iki adet yön vardır, kalp ve beyin. önceleri inanç, sonrasında ise sabır ile kavrulan bu sancılı görünen ama aslında her şeyin çok çok güzel olması adına bir kış uykusu niteliği taşıyan bastırılmış duygular, en güzel ve en görkemli bir patlayış için pusuya yatarlar.

    yarım kaldı diyerek düşünülse de, bazı şeylerin ilerisi için olumlu bir anlam ihtiva eder. "sende kalsın, kalsın yarım, tadın kaldı, bende kalsın, bende tadın.." diyerekten bir zaman dilimi doldurulmaya çalışılır. anlamların en anlamlısı olan isimsiz duygular da günden güne büyür, gelişir ve de güçlenir. çünkü yarım kalmışlara en iyi tamlamayı yapmak bu tanımsız duygular aracılığıyla olacaktır.

    kalp ve beynin de bir özelliği kuşkusuz daha çok güzel şeyleri içerisinde barındırmasıdır. geçmiş günden cımbızla güzel olanlar çekilmez. çünkü güzel olanlar daha fazla olduğundan dolayı duygular bastırılır ve en derine saklanır. bu yüzden olumsuzluk içeren, iki taraflı üzüntüye sebep olmuş duygucuklar cımbızla çekilip, alınır. aldığınız yerde de kalır, peşinizden gelmez.

    tüm planları kurup, gün be gün beslediğiniz duygulara "umut" eskortluk eder. umudun düşmanları vardır. hele ki günlük yaşantıda bu düşmanlar o kadar fazladır ki umudun pek bi şansı kalmaz gibi görünür. ama "umut" için mükemmel 2 sığınak ve koruyucu olan etken vardır. kalp ve beyin. tüm etkenler bu yola çıktıklarında olur olmaz problemlerle karşılaşırlar. karşılaşırlar fakat mevcut duyguları sizden almaya çalışan düşmanlar, bir voltran'ı oluşturmuş gibi duran umut, kalp, beyin ve duygular karşısında aciz kalırlar. ne de olsa onu sizden kimse alamaz, sizden başka kimse hüküm süremez.

    senelerin geçmesi kişinin derinini daha da bi derinleştirir. seneler geçtikçe duygular, meyve suyunun dibine çökmüş bir tortu gibi hareketsizleşir. kimi zaman dipsiz bir kuyu içerisinde kaybolan kova gibi kaybolur bu duygular. zaten o duygu sahibini de güzel bir musalla taşı paklamıştır çoğu zaman. bacaklara güç veren duygularla, komplike yollardan "level level" geçilir. her bir kademe biraz daha zorlaşır. ilginçtir ama her bir kademe umuda güç verirken, sabırdan yontar.

    "bizi üzen neyse burda bitsin." diyerek ayrılmış yollar, senelerdir beklenen ama o an için hiç beklenmedik bir anda, içinizdeki duyguların kaldırıma dökülüp size gülümsemesi ile tekrardan birleşir. heralde birkaç dakika falan da konuşulmaz, bilmiyorum.
    12 ...
  2. 2.
  3. çıkarıp havalandırmak gerekir, belki gurur sebebiyle, sonra tekrar bastırmak. iki damla ile ağlamak. belki hıçkırıkla...
    ama sevinmek... bastırılmış da olsa, duygum var diyebilmek...

    çıkarmadığınız da iç kaynatır, çıkarıldığında afallatır. hüzünle sevinç arasında yalpalatır.

    ama yapılanlardan dolayı asla pişman etmez... salaklıksa eğer, aynı salaklık bin defa yapılır...

    çünkü bastırılması için çok güçlü bir duygu olması gerekir. ya aşktır bu, ya nefret. bir de aralarındaki ince çizgi...
    8 ...
  4. 3.
  5. ilerde sinir hastalıklarına sebep olabilecek davranış.

    (bkz: koyver gitsin)
    3 ...
  6. 4.
  7. kımı zaman kaybetmektır bırcok oyunda...

    ama bastırdıgınız her neyse o kadar gucludur kı ıcınızde ona bır turlu ızın vermezssınız,saklarsınız ıcınızde.naftalınleyıp sandıga kaldırılmıs bır esya gıbı ıcınızde sessız sakın durur.ama ıcınızı oyle bır yakar kı bazen kendınız bıle farkına varmazssınz;ansızın gozlerden suzulen bır damla gozyası gıbıdır,tutamazssınz ıcınızde.susarken haykırmak gıbıdır bazen.

    kımı zaman nefret kımı zaman asktır bu sevgıdır,ınanctır ıcınızdekı.bır gun ansızın o naftalın kokusunu hıssetırısınz etrafınıza...

    ama en guzelıdır aslında onu hep derınlerde saklamak...kı hele aşksa bu bırakın en derın yerde usulca dursun!
    2 ...
  8. 5.
  9. istemdışı, mahrum bırakmak kendini...
    0 ...
  10. 6.
  11. sadece sizin bilmeniz gereken, özeliniz oldugunu düsündügünüz ve bu sebeplerden ötürü konu her neyse onu herkesten deli gibi sakinip kollama hadisesidir. lakin iste sirf bu yüzden yani gösterdiginiz insanüstü cabanin göze fazla batmasiylada kendini çoğu zaman ele verendir. en iyi örnekler ise arkadasinin askina asik olmak ile ortaya cikar. vahim bir durumdur. ic acitan cinstendir.
    (bkz: arkadasimin askisin)
    1 ...
  12. 7.
  13. Doğru olmadığına inandığım ama sıkça yaptığım caresizce davranış.Bir şeyi bir yere saklamak hala var olduğu gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki.
    1 ...
  14. 8.
  15. bilinçaltını deep web e çeviren yönelimdir. bilhassa olumsuz duyguların etkileriyle yüzleşmemek için yapılır.

    yalnız unutmayın insansınız bir gün patlak verirsiniz. o yüzden çok da kasmamak lazım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük