hayatlarımızın belli dönemlerinde içine düştüğümüz gaflettir.
tanım kısmına kafa attığımıza göre işin devamını dökebiliriz sanırım buraya.
şimdi bakıyorum pek çok duygusal zaafiyetimize ve çektiğimiz onca acıya karşın ölmüyor ve yaşamaya devam ediyoruz. zaten bu psikolojik donanıma sahibiz de bir şekilde. yani "insan" olmayı başarabildiğimiz anda bu duygusal yük küfesini de sırtımıza vurmuş oluyoruz bir şekilde hayatlarımızdaki herkesten biraz var içinde.
işin bir sonraki levelinde de bu küfeye "doldur-boşalt" şekilde yaşantımızı sürdürüyoruz. ve bazı zamanlar biz yolumuzda giderken bir duygu yağmuru(peşinden duygu seli de gelir bu sağanağın) boşalıyor ve küfemize belki de hiç istemeyeceğimiz yükleri de yüklenerek devam ediyoruz yolumuza. işte asıl mesele ve gaflet de bu noktada başlıyor.
mecazdan realiteye döndüğümüzde çok zor olmuyor "duygusal anlamda" verdiğimiz pek çok çabayı çıplak göz ile görmek. en azından kendi ter kokumuzu duyumsamaktan daha kolay olduğu aşikâr.
bakıyorum şimdi hayatımızın bir döneminde ve bir şekilde elimizin değdiği, gözümüzün gördüğü birisine karşı ya kendimizi vermek veya ondan kaçmak, bizden göreceği zararı azaltmak veya ondan göreceğimiz zararı minimize etmek çabası veriyoruz yok şekilde. ama sonunda hep aslında hiç olmayı hesaplamadığımız bir yerde buluyoruz kendimizi.
yani bugüne kadar kaçıp da kucağına düşmediğimiz birisi olmadığı gibi kucağına atlayıp atlayıp da götümüzü yere çaka çaka bir hal olduklarımızın sayısı da pek bir fazla. çünkü bizim kontrolümüz dışında gelişen bir hayat var çevremizde. yani kime kaptıracağımıza karar veremiyoruz gönlümüzü. çünkü gözümüzün kimi göreceğini bilemiyoruz ki hiç bir zaman.
yani düşünün zamanın bir anında ve dünyanın herhangi bir coğrafyasında kafamızı bir çeviriyoruz, bakıyoruz ki hop orada hiç de olmaması gerekenler var.
ama işin aslı o ki hayatta bir şey olacaksa "bize rağmen" oluyor ve olmayacaksa "bize rağmen" olmuyor. boşuna çabalamak da ancak ve ancak bir sonraki sefer için zinde kalmamıza yarıyor.
duygusal anlamda işler böyle yürüyor canlar, bilin ki boşuna uğraşmayın hayatlarınızda.