insan ilişkileri gibi konularda her zaman duyguyu tercih ederim, fakat konu işim dersim sorumluluğumsa mantık. arasında kaldığım konularda da saçmalarım bu yüzden genelde saçmalarım.
"Akıl şimdiyi öldürür. O hep daha sonrasına bakar. Duygular ise şimdiyle ilgilidir. Daha sonrası için şimdiden vazgeçmekle, şimdi için daha sonrasından vazgeçmek..."
Duygu ve mantık arasında kaldığımda bir süre düşünürüm, bu konu hakkında dostlarıma danışırım. Mantıklı birçok sebep sererler önüme. Hepsini tek tek değerlendiririm ve sonuç olarak duygularımı dinlerim. Hislere inanan bir insanım. Belki bu yüzden birçok yanlış yapmışımdır, üzülmüşümdür, kırılmışımdır. Ama bunlar hep tecrübe değil mi zaten? Yanlışlarımızı göre göre olayları deneyimleriz. Kısacası duygular ve hep duygular. Kalbimiz bize yanlış hissettirmez... (belki.)
Böyle bir seçime mecbur kalındıysa duygular kişiyi aldatmaya başlamış demektir. O yüzden olası pişmanlık ve baş ağrısını engellemek için mantıklı olanı seçmekte fayda var.
zaruri bir seçişle gidiverecek bir ikilem arasında kalmaktır. varoluşçu filozof jean paul sartre'nin dediği üzere, "insan özgürlüğe mahkumdur ve her seçiş bir vazgeçiştir." seçmemek de bir seçimdir sonuçta.
mantığa gelirsek, her şeye mantıkla bakarsak birçok şeyler eksik kalır. mantık da özgürlük de oluş için gereklidir, olmamaları düşünülemez ama her şey değildirler.
hülasa; hayata duygu da içkin değildir diyemeyiz, tabii ki "anlam" da içinde, "estetik" te hayata dahil, "etik", "ahlak" ve "amaçsallık" da var. niye bilim adına da diğerlerini yadsıyalım ki? ama bu da koyverelim azizim ölçüsüz olalım demek de değildir. her değerin bir yeri vardır.
Mantığınla hareket edince genellikle pişman olmazsın ama duygularınla karar verince yanlış yapmak çok olası. O yüzden bir seçim yapmak zorunda kalınırsa mantık seçilmeli.
olması gereken mantıktır. mantık bir insanın sahip olabileceği en doğru meziyetlerin tümünü içerir. fakat gelgelelim duygularımız çoğu kez öne atlar ve bizi pek çok anlamda yanıltırlar. çözüm bulamaz ve kaldığımız yerde dibe batarız.
neyseki duygusal bir insan değilim.
insan sezgilerine güvenmeyi öğrenmeli. Bir insanla ilgili mantığa oturmayan gözle görülür bir şey yokken ve o kişiye duygusal bir yönelim varken, içinizde bir yerlerde bir ses rahatsız ise , adını koyamadığı ama fark ettiği bir şey varsa o sese kulak vermek gerek .
O ses artık mantığın sesi midir duygunun sesi midir yoksa bunlardan ayrı üçüncü bir şey midir bilemem.
Duygusal yönde güçlüysen zaten karar vermişsindir sonuçlarına katlanabilirsin. Ama duygusal yönden güçsüzsen bu ikilemde kalman çok normal bu durumda da seçmen gereken tek gerçek mantığın diğer topun altına girme bile.