somali'de açlık felaketi, filistin'de savaş olunca kürt-türk dinlemiyorsunuz, hemen koşuyorsunuz; sonra gelip ırkçılık yapıyorsunuz. canım türkiye'm benim. hala anlamadık galiba türk ile kürdün kardeş olduğunu. yazıklar olsun bize.
bunu isteyenler, dileyenler sanki hayatlarında hiç hata yapmıyorlar da, hiç pot kırmıyorlar da veya nerede ne söyleceklerini, nerede nasıl davramnacaklarını çok iyi biliyorlar da...
oldum olası sevmediğim kadındır. bugunkünden çok önce de buna benzer üstü kapalı ifadeleri vardı. özellikle "her ne kadar" lafıyla kurduğu cümlelerle gerçekleştirdiği saçmalıkların bir gün o salaklıkla kendine zarar vereceği günü bekliyorduk ve sonunda kendi kendini halletti.
Kırdığı Pot PKKya olan nefrete veya bölücülüğün sonuçlarına bağlamak istenen kadındır. Böyle bir şey yok arkadaş. Bu kadının kırdığı pot medyanın Türkiyeyi sadece üç-beş şehirden ibaret görmesi sonucundan öte değildir. Van da Türkiye'nin öteki ucundaki şehir olduğundan haberci algısı orayı ikinci üçüncü plana atar. öncelikli olarak bu haberci algısını düşünmeyip PKKnın yaptığı kahpelikleri örtme amaçlı "bak habercisinin bile kürtlere bakışı bu" kıvamında yorumlar boş beleş yorumlardır. Rize'de Sel felaketi olup insanlar öldüğünde mi daha fazla Tayyip'in şehit cenazelerine kullandığı deyimle "yaygara" koparıldı yoksa istanbul'daki sellerde mi haberciler tarafından? Bu sorunun yanıtı açık ve TVciler örneğin bugün oynanan FB samsunspor maçı sonrasında Samsunspor'dan bir cümle bahsedip saatlerce FB hakkında konuşurken olayı başka mecralara çekip siyasi ve bölücü rant elde etmeye çalışmak şerefsizliktir.
anlatım bozukluğu yapmıştır. ara söz kullanmış ve kafası karışmıştır. çükü anlatım bozukluğu yapınca toparlayamamıştır. cümle "türkiye bugün bir başka acı haberle sarsıldı. tüm türkiye'yi; her ne kadar doğusundan, van'dan gelmiş olsa da bu haber; hepimizi gerçekten derinden sarstı ve üzdü." olacaktı. gerçi yine yanlış anlaşılacaktı. şaşkın bir spikerdir kendileri yalnızca, kanımca. defne joy foster vefat ettiğinde de, defne'nin şahsına baş sağlığı dilemişti, evet ölen birine(?!), şaşkınlıktandır bugünkü sözü.
efendim bu hanım ablamızın yaptığı gaf malumunuz medyada hiç görülmemiş bişey değil.habertürkün yayın politikasına bi kaç örnekle değinmek isterim:
1-yiğit bulut şerafettin elçi'nin konuk olduğu bi programda elçi "gerilla" kelimesini kullandı ve yayından ayrıldıktan sonra yiğit bulut "gerilla"kelimesinin sadece şerafettin elçi'nin tabiri olduğunu bu kurumun resmi yayın politikası gereği böyle kelimelerin kullanılmasını tasvip etmediği falan söylemişti.
2-belki ırkçlık ya da siyasi güdümlü habercilikle alakası yok ama,merhum muhsin yazıcıoğlu'nun kaza yaptığı uçağın enkazını bulan bir köylüye bağlanmışlardı yayında ve yayını yapan spiker ablamız,köylü abimizin havanın soğuk olduğunu ve birazdan enkazın yanından ayrılacaklarını söylemesi üzerine bulundukları yerden ayrılmamalarını "tembih" etmişti.
3-eşi tarafından katledilen bir kadının bıçaklanmış bir şekilde resmini sansürsüz yayınlamaları.
ve çoğaltılabilecek bir sürü örnekle medya dediğimiz aygıtın sadece ırkçılık değil resmi siyasi otoritenin dili dışındaki herhangi başka bir dile tahammülsüzlük,reyting uğruna herşeyi mübah görme(yayına bağlanan köylüye edilen "tembih" ve sansürsüz resim olayı)gibi huyları olduğu aşikar,kaldı ki bugünkü olay deryada katredir.medyada sağlam bir tarama yaptığınızda sadece bir günde yapılan haberlerde,yazılan köşe yazılarında kaç tane ırkçı,homofobik,insan haklarını hiçe sayan tanımlar ve nefret söylemi bulabilirsiniz..belki de yüzlerce.
şimdi sizden kendinize bi soru sormanızı istiyorum.neden senin benim gibi adamlar dünyanın en sıkıcı işlerini 3 kuruş maaşa yapmak zorundalar da bu kodamanlar sürekli tvlerde ağızlarından bok saçıyorlar?
şu siktiğimin dünyasında neden neşet ertaş hergün tvye çıkıp türkü söylemiyor da biribirinden gereksiz adamlar,kadınlar albüm çıkaryor?
cevabı çok basit banka hesapalrında ne kadar parası olursa olsun rasim ozanların,nagehan alçıların çıkıp atıp tuttukları,yılmaz özdillerin ergenlerin idolu olduğu bi dünya burası,dini imanı para olmuş kodamanların dünyası.bugün medya bir kaç gazete,yazar,şarkıcı vs. dışında boğazına kadar boka batmış insanların dünyasıdır.
yani bu hanım ablamız sosyal statüsü,o tv kanalındaki mevkisi,aldığı maaş ne olursa olsun tıpkı yılmaz özdil gibi, çakma anarşist okan bayülgen gibi,insanların mezhebi üzerinden siyaset yapan nagehan alçı gibi adamların içindedir,hak ettiği yerdedir.*
"askeri birliğe baskın yapılan köyde, vali nin baskın sonrası ziyareti sırasında köyde hiç bir erkek görünmeyen var ya? kırlara papatya toplamaya giden işte orada deprem olsa idi daha iyi olurdu.
veya, düğünlerine karışan roketatarlı-makineli tüfekli 80 kadar yabancıyı fark etmeyen ve bu yabancıların devlet görevlilerine yaptıkları saldırıya tepki koymayan-lanetlemeyen insanların olduğu yerde olması daha iyi olurdu" diyememiş sn. duygu hanım.
duygularımıza tercüman olmuş,
acıttımı sikimsonik hümanist bozmaları?
söyleyene değil, söyletene bakacak, anlayacak beyniniz yok.
bu asalaklar kameraların önünde valiye-devlete anaavrat sövecek-fırsatını bulunca kesecek insanımsılar.
gaf yaptığına inanmak istiyorum. çünkü böyle acıların yaşandığı bir yerde acılar üzerinden intikam almak vahşilik olur. bu ülkenin en ücra köşesindeki acı bile bizim acımız ise bu ülkenin gerçek vatanseverisiniz demektir. yok tek bir bölgenin acısını acı diğer bölgenin acısını sevinç olarak gören tipler varsa bunlar edepsiz, onursuz, vatansevmeyen itlerin bireyidir. beyler bayanlar bu ülke gayrimüslimleri, kürtü ve türkü ile vardır.
linç ekibinin yeni hedefi. herkes hata yapabilir hayatta. en bi özgürlükçü, en bi demokrat tayfanın faşizmden yakına yakına bu kadını hedef göstermesi şaşırtmıyor artık.
arkadaş, bir kere van geneli kürt olan bir il değil. baskın nüfus son baktığımda türk'tü. şimdi de olsa olsa kafa kafayadır. bunun gibi dangalaklar sivas'tan öteyi hep kürt sanıyorlar. haberlerde kürtlerin çıkarttıkları olayları da doğu kökenli vatandaşların çıkarttıklarını söylüyorlar. sonra da benim gibi elazığ, van, kars, ağrılı türkler'i kürt yerine koyuyorlar. oysa doğudaki türkler soy olarak daha bozulmamışlar kendilerinden. örneğin ben elazığlı'yım ve 7 göbek türk oğlu türk'üm. erciş'in ulupamir köyü silme kırgız'dır ve bölgeye yerleşeli daha 20 yıl anca olmuştur. duygu canbaş necidir? nerelidir? kimlerdendir?
bunlar tümüyle mütareke basınının oyunlarıdır. batıdaki halkın kafasında doğu = kürt denklemi oturtulmaya çalışılıyor. böylece ayrılıkçı-bölücü güruhun ekmeğine yağ sürülüyor. "oralar zaten bizim değil" düşüncesi yaratılmaya çalışılıyor. görünen o ki başarılı da olunuyor.
bunun bilinçsiz bir dil sürçmesi olduğunu düşünmüyorum.
kesinlikle gaf yapmamış, içinden geçenleri söylemiştir. işte böyle nerede ne konuşacağını bilmeyen insanlar bu işten para kazanıyor ya buna üzülüyorum.
deprem doğuda diye doğu üzülmemiştir sadece. türkiye üzülmüştür denmek isteniyor. cümlenin biraz talihsiz durmasından başka art niyet aranacak bir durum söz konusu değildir.
surial denen yazarın günlüğü halini almış başlığın sahibi kadın. ben dinlemdimde cümle gayet net "biz istanbuldayız van ta istabulun ebesinin şeyinde burdan hisetmesekte deperemi salanmasakta sanki burda olmuş gibi üzüldük" demiş bunu anlamak için illa japon olmaya gerek yok.
gaf filan yapmamıştır. programı canlı seyrettim. üzüntüsünü belirtmiştir. buna rağmen bu kadıncağıza ağzındaki salyalarla saldıran kürt faşistlerinin götüne koyayım. buraları pis iğrenç yazılarınızla kirleteceğinize , siktirin gidin depremzedelere yardım edin. duygu hanımın bu adi mahluklara dava açmasını temenni ediyorum.
Canlı yayında dilinin sürçtüğüne inandığım spiker. Kimse bu şekilde haber sunmaz. Arda nın dili sürçtüğünde de bölücülükle suçlayan bizlerin biraz yönlendirildiğine, biraz gaza geldiğine, biraz da anlamak istediği gibi anladığına inanıyorum.
Tanımam etmem. Denk geldim mi, onu bile bilmiyorum.