duygusal yaşamda tekrar tekrar karşılaşılan uyarıcıyı organizmanın belli bir süre sonra kanıksamamasıdır. örneğin: annesi tarafından sık sık azarlanan bir çocuk, bir süre sonra annesinin azarlamasına karşı duyarsızlaşabilir.
bir yakınınız öldüğünde günlerce, haftalarca ağlarsınız, gözyaşı dökersiniz, ancak üzerinden yıllar geçtikten sonra unutursunuz. duygusal yapınıza ait herşey duyarlılığını kaybetmeye başlamıştır.
sentimental yönü ile ele alındığında, beşeriyetin jenerasyon türetimi için mutlak ihtiyaç duyduğu bir olgudur. zira; yaşamın sürdürülebilmesi için, soyut olan mutluluğun çarçabuk geçişi gibi; bizi derinden hüzünlendirecek olaylara karşı da, bir duyarsızlaşmanın sağlanması, kalan yaşantının idamesi için elzemdir.
tüm bu yasaklar, operasyonlar ,tutanaklar,gün içinde ölen insanlar,arabalardan oy pusulalarının çıkması insanların sandıkları korumak adına seferber olması ve çok daha fazlasına karşı her şey çok normalmiş gibi şaşıramama halidir.
insanın, toplum tarafından adapte olma ve yakınlaşma çabaları kabul edilmeyerek arka plana itilmesi sonucu geliştirdiği savunma mekanizması. bireysel çıkarlar, hayati ihtiyaçlar, heyecan ve kazanma hırsı karşılanmadıkça başkalarının sevinç ve zaferleri kıskançlıkla karşılanmaya başlanmıştır. günümüzün bireyselliğe önem veren ve iletişime sırtını dönen dünyası duyarsızlığın hızlanmasını, yayılmasını sağlamaktadır.
empati yoksunluğundan gelir.
psikolojik boyutu budur.
bir insanın aşırı sağcı olup ölümlerin her türlüsüne sevinmesi, şehit kanı üzerinden politika yapması buna örnektir.
özünde pragmatist davranan şovenisttir bu insanlar.
anallitik olarak düşünme yetilerini kaybetmişlerdir.
varlığını anlamlandırma çabasıdır özünde.mensup olduğu partiyle, mezhep ve dahi ideolojileriyle övünür.
çünkü sahip olduğu hiç bir şey yoktur.
yolunda gitmeyen ilişkileri, iş ve okul hayatı, sanata karşı ilgisizlik ve de yeteneksizlik bu insanları başımıza sarıyor.
sürü psikolojisiyle kendilerini güvende ve değerli hissederler.
varlıklarını anlamlandırma çabaları nihayet son bulur.
onlar artık yalnız değildir.''onlar gibi başkaları da vardır''
Kişilerin, günlük yaşamda ya da kitle iletişim araçlarında art arda ve çok sık karşılaştıkları şiddet, acı, sıkıntı, üzüntü, kaygı, saldırganlık gibi duyarlı olunan örnekler nedeniyle bu kavramlara karşı duyarlıklarının azalması..
duyguların yarattığı fırtınayı sonlandıran bir çeşit panzehirdir. duyarsızlaştıktan sonra artık kimse duygularınızla oynayamaz. eskiden sizi ağlatan olaylara karşı tepki vermezsiniz çünkü aynı duyguları yaşaya yaşaya kazıyıp bir daha aynısını hissetmeyecek duruma getirirsiniz.
ihtiyaç duyduğum şey belki de şu an yaşamakta olduğum lakin farketmediğim.Artık stresle başa çıkamıyorum bolca sigarada arıyorum çıkışı artık param yetmemeye başlıyor özellikle karantina dönemi sosyal hayatı bitirdiği için evde de dersten başka yapacak bir şey olmadığı için her gün monoton geçiyor.Uyan keyfin varsa kahvaltı yap duş al derse gir dersten çık dinlen uyu.Sosyal hayatın bitmesiyle stres seviyem arşa çıktı sosyal bir insan miydim karantina öncesi kısmen evet.En azından kafam bozukken arkadaşıma kap çadırı kampa gidelim diyordum iyi de geliyordu.kısacası artık strese duyarsız olmaya başladım veya başlamak istiyorum.Bilmiyorum son çare okulu bırakmak sanırsam.