Misafirliğe gittiğim de yaşadığım bir olay geldi aklıma. Salonda koltukta yatıyordum. Karşımdaki duvarda sanki eski zamanlarda kalmış saatler gibi bir saat var. Kocaman, ahşap bir saat. içindeki çubuk bir sola doğru bir sağa doğru hareket ediyor tık tık diye. içimden diyorum ulan bunun pilide yoktur çıkarayım. Saatin çevresini inceliyorum gece yarısı telefon ışığıyla. Bir Umut belki düğmesi falan vardır. Yok arkadaş bir şey bulamadım. Saati söktüm duvardan götürdüm balkona koydum. Sabah da herkesten önce uyanıp yerine koydum.
Aslında duvar saati sesinden uyuyamamak değil de, uyuyamamaktan dolayı duvar saatine takmak oluyor o bende. O saatin pilini söksem, bu sefer de sessizliğin sesi sinirimi bozmaya başlıyor.