dusunce ozgurlugu sacmaligi

entry7 galeri0
    ?.
  1. dikkat edin şu günlerde sosyal demokratlardan tutun, liberallere, sözlük yazarlarından, bakkal eşref'e kadar cümle alem düşünce özgürlüğünden bahseder.
    iç çekiyorum.
    ulan düşünce özgürlüğü sizin neyinize? siz düşünce özgürlüğünü haketmiyorsunuz... siz düşünemeyecek kadar acizsiniz...
    her götü ile düşünen düşünce özgürlüğünü savunursa...

    kimisi değer verdiğin yargılara hakaret eder, ardından açıklamasını yapar "ama bu düşünce özgürlüğü, benim düşüncem yani, bidi bidi...". düşünce özgürlüğü felan değil bu. bildiğimiz safsata.

    şimdi örneklerle açıklayalım düşünce özgürlüğü nedir? ne değildir?

    allahsız kitapsız boş beleş bir öğretim görevlisi diyor ki;
    allah yoktur. çünki görmüyoruz duymuyoruz. o halde yoktur. ben maddeciyim. materyalizme inanırım.
    aynı adam yine ders anlatırken diyor ki "sonsuz diye bir şey var ve sonsuz bölü sonsuz belirsizdir." * ey kodumun andavalı !
    ulan sonsuz diye bişey bellemişsin kafanda, olmayan bişey. bunu birbirine bölmüşsün yine belirsiz bişey çıkartmışsın ortaya. hatta daha ileri gidip demişsin ki paralel iki doğru bu olmayan sosnsuzda birleşir... tüm bu olmayan şeylere inanmışsın, matematiği bu sallama teoremlerin üzerine oturtmuşsun ve bana hala görmediğime inanmam diyorsun...

    bu düşünce özgürlüğü mü ?

    yine başka bir yerde adam diyor ki, ermeni soykırımı vardır. ulan belgen var mı? belgeleri çıkar ortaya.. yaşananlara göre söyle düşünceni. sen olmayan bir olay için koca meclisi toplayıp, soykırım var dersen ben öyle düşünce özgürlüğünü, demokrasiyi .ikerim.

    peki bu düşünce özgürlüğü mü?

    yine son zamanlarda ipin ucunu kaçıran batılı yazarlar hakkında örnek verecem.
    adam basın özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünden bahsediyor. milyarlarca insanın değer verdiği bir insana hakaret ediyor. resminin çizilmemesi gerektiğine inanan insanların inancını hiçe sayıp, birde pişkinmişcesine düşünce özgürlüğü ile savunuyor.
    ulan ey kanı bozuk. ben senin değer verdiğin anan bacın yada karının karşısına geçirip, onlara dilediğim gibi hakaret etsem, küfürler yağdırsam, sonrada ortaya çıkıp " bu benim düşüncem" desem nasıl karşılayacaksın ?

    adam çıkar allah yok der. düşüncesidir saygı duyarım. fakat "allah haddini bilsin" gibi cümleler kurar kimse bişey demez.
    sırf bu yüzden bir dünya sikko başlık açtım. saçma gerizekalıca başlıklar. sadece "böyle bir düşünce özgürlüğü olmaz, anlayın ulan. siz öyle yazarsanız bende böyle yazarım ulan" demek için yazdım. gördüm ki, bu düşünce özgürlüğünü savunanların birisi bile neyi savunduklarını bilmiyor. öküz gelmiş öküz gidiyorlar.

    üstüne basa basa tekrar söylüyorum.

    size düşünce özgürlüğü lüks.
    düşünce özgürlüğünü haketmiyorsunuz...
    5 ...
  2. 1.
  3. a kişisi: ulan kazım senin ananı avradını sülaleni... ulan gavat soylu dümbük.
    kazım : ama çok ayıp oluyor abi
    Mehmet altan: düşünce özgürlüğü var istediğini söyler.

    ülkemizde bu şekilde anlaşılan,özgürlüğü yaratanın;onun sınırları olduğundan bihaber,özgürlüğü isteyenin istediğini yapması sanan birçok kişinin saplandığı saçmalık.
    0 ...
  4. 2.
  5. özgürlük kavrami eğer sizin özgürlüğünüz baskalarinin özgürlüğüne tehtid ettiyorsa o saat ona özgürlük değil baska birşey denir.

    bendeniz şu ahir ömründe ben böyle düsünüyorum diyerek bir çok hişirlik yapan dallama gördüğüm için ciddi anlamda esef duymaktan bezmiş bir durumdayim.

    hiç bir düsünce kırıntısı olmayan ve bol bol eblehlikle ile sarilmiş olan kelmalari ve icraatlari duymaktan bezdim.

    evet düsünce özgürlüğü olmali diye çok kez terennüm ettik fakat bizim gibi azgelişmiş olan toplumlarda bu bana lüks gelmektedir.

    insanlar düsüncelerini aciklamaktansa munazara halinde oldugu kişilerin bel altina vurdugu için televizyonlardaki tartişma programlari bol bol öküzlüklerle doludur.

    çünkü düsüncelerinin temelinde fikriyati besleyecek olacak bilgiden yoksun olduklari için ve de utanmadan ben bilmem nerede okuyorum-mezunum diyerek havlama hakkını kendine gören diplomali eseklerinin olmazsa olmaz olan efendice izah etme melaikesinden eksik olmalai basagirtmaktadir.

    bakın bir şey olacaksa adam akıllı olmalidir, yarim yamalak olmasi ne mala ne davara bir faydasi olur.

    konusan türkiye istiyoruz diye diye boş konusan türkiye yaratildiği için hepimiz sucluyuz.

    zibidiliğin ars-ı alaya yükseldiği ve kokusunun domatesin cekirdeğine bile sindiği bu pozisyonda dusunce özgürlüğünün kime ne faydasi var?

    su ahir ömrü daha iyi yapabilme, yeni bir kesif, ne bileyim farz-i misal derman bulmaz bir hastaliğa care bulamadiktan düsünce özgürlüğünün ne faydasi var? üstüne üstlük zaten her günü birt kiyamet olan fevkalade kanli cephe savaslari gibi gecen ömrümüzü katlanabilir kilmaktansa düsünce özgürlüğü kisvesinde ömrümüzü daha da boklandirmanin ne alemi var?

    devlet yagdanliklarini kapma savasinin düsünce özgürlüğü ile bir alakasi yoktur.

    rant, san, söhret kazanmak için icraat yapmadan düsünürmüş gibi entellik yapmanin bir lüzümu yoktur.

    yaradan bizlere akıl denilen melekeyi üzerine bagdas kurup tembel tembel oturalim diye vermedi fakat boku bokuna kullanalim diye de vermedi.

    bana ne ya neyse ne... bu gidisatla mein kamp'i tekrar hatim etmezsem iyidir!
    2 ...
  6. 3.
  7. bu konuda okuyup beğendiğim bir yazıyı aktarmak istiyorum.

    "düşünce özgürlüğü en kısa tanımı ile, insanın düşündüğü her şeyi ifade edebilmesidir. ifade ettiğiniz düşüncenin içeriğinin bir önemi yoktur. ifade ettiğiniz düşünce, mevcut hukuk sistemine aykırı olabileceği gibi, topluma ve başkalarına da ters gelebilir. düşüncelerinizin içeriği, toplumu ve başkalarını şaşırtıcı onları şoke edici de olabilir. eğer düşüncenin içeriği yasak olsaydı, kişilerin yasaları eleştirme, onların adalete aykırı olduğunu söyleme hakkı olmayacaktı. ayrıca toplumda kendi farklılıklarını ifade edebilme ve düşündüğü gibi yaşama hakkı da kabul edilmeyecekti. düşüncelerin içeriğinin tamamen serbest olması toplumsal gelişimin, değişimin ve farklılıkların bir arada olmasının temel koşulu kabul edilir.

    düşünce özgürlüğünde her türlü düşüncenin ifadesi serbestken, düşüncenin her türlü "ifade tarzı" serbest değildir. eğer düşünce, başkalarını eleştiri sınırlarını aşıp hakaret düzeyine ulaşırsa, bu ifade tarzı düşünce özgürlüğü kabul edilmez. bir başkasına hakaret düşünce özgürlüğü değildir. çünkü düşüncenin hakaret içermesi, bir başkasının kişilik haklarını ihlal etmesi anlamına gelir. hiç kimsenin kendi özgürlüğü bir başkasının özgürlüğünden daha değerli değildir. bir başkasını aşağılamak, onur ve şerefini rencide etmek ve küçük düşürmek de bir hak değil, hakkın kötüye kullanılması demektir. hakkı kötüye kullanan kişi, hakkın sağladığı korumadan da yararlanamaz. dolayısıyla başkasına hakaret eden kişi, "düşünce özgürlüğüm var" diyemez.

    başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar verecek şekilde düşüncelerimizi ifade edemeyeceğimiz gibi, beraber yaşamamızı sağlayan "toplumsal düzenin" bozulmasına yol açacak şekilde de düşüncelerimizi ifade edemeyiz. toplumsal düzen, herkesin hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde yararlanmasının temel koşuludur. toplumsal düzenin olmadığı bir yerde, hiç kimse hak ve özgürlüklerinden yararlanamaz. bu nedenle toplumsal düzeni "açık ve yakın bir şekilde tehdit eden" düşünceleri ifade etmek, düşünce özgürlüğü kabul edilemez. bir kişinin toplumsal düzeni yıkıcı şahsi düşünceleri, herkesin özgürlüklerini yaşamasının temel koşulu olan "toplumsal yarardan" üstün görülemez. eğer bir kişi toplumda çatışmayı körükleyici, insanları şiddete teşvik edici ve terör örgütlerini açıkça destekleyici bir tarzda düşünce açıklamasında bulunuyorsa, bu bir düşünce özgürlüğü kabul edilmez. bu nedenle, düşünce özgürlüğünde "ne düşündüğümüz değil", ama "nasıl ifade ettiğimiz" önemlidir.

    düşüncelerimizin başkalarının hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği ya da toplumsal düzeni bozucu bir etkisinin olup olmadığının nasıl belirleneceği önemlidir. buradaki temel ölçü, ifade ettiğimiz düşüncenin "etki ve sonuçları"dır. eğer ifadelerimiz "açık" bir şekilde "şiddet ve hareket" içeriyorsa ve "yakın" bir zamanda bir başkası ve topluma yönelik bir "tehdit" doğuruyorsa, bu ifade tarzı düşünce özgürlüğü kabul edilmez. bir başka ifade ile başkaları ve toplumsal düzene yönelik "açık ve yakın tehlike" oluşturan ifadeler, düşünce özgürlüğü değildir. örneğin, bir kimsenin evinde oturup televizyon seyrederken, izlediği haberlerden etkilenip, evdekilere "böyle adamları öldürmek lazım", "bunlar adamı terörist yapar" demesi, her ne kadar şiddet ve şiddete çağrı içerse de, başkaları ve topluma yönelik "açık ve yakın bir tehlike" oluşturmadığından, suç sayılmaz. ancak aynı düşüncenin, bir gazete ya da televizyonda veya bir dernek ya da siyasi parti toplantısında, bizzat kişileri hedef göstererek söylenmesi, "açık ve yakın bir tehlike" oluşturan "suça teşvik" olacağından, bu ifade tarzı düşünce özgürlüğü değil, bir suç sayılır.

    düşüncelerimiz başkalarına hakaret ve şiddet içermediği sürece, her türlü düşünceyi, başkaları beğenmese bile ifade edebiliriz. düşüncelerimizi her türlü araçla ifade etme hakkına da sahibiz. ister konuşarak, ister yazarak, ister bir resim ya da bir film yaparak düşünceler açıklanabilir. düşünce özgürlüğü, toplumsal gelişimin ve toplumsal dayanışmanın temeli kabul edilir. bugün topluma ve mevcut düzene ters gelen düşünceler yarın toplumun temel değeri haline gelebilir. oysa bugün topluma ters gelen düşüncelerin yasaklanması, yarının toplumu için çok parlak bir düşüncenin kaybolup gitmesine yol açabilir. ancak bize bugün çok parlak gelen bir düşünce toplumda kabul görmeyebilir ve başkalarına saçma da gelebilir. düşüncelerin serbestçe ifade edilebilmesi önemli olduğu gibi, kişilerin bu düşüncelere katılması ya da onlara inanmaya zorlanmaması da önemlidir. bir başka ifade ile farklı düşüncelerini herkesle paylaşmak düşünce özgürlüğüdür; ancak, farklı düşüncelerini başkalarına zorla kabul ettirmek, başkalarının özgürlüğünü ihlal etmektir.

    düşünce özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmazı kabul edilir. demokraside çoğulculuk, farklılıklarla bir arada yaşamak demektir. farklılıkları ortadan kaldıran insanları tek tipleştiren rejimlere, demokratik değil, totaliter rejimler denir. farklılıklarla bir arada yaşamanın yolu, başkalarının düşüncelerine saygı duymakla mümkündür. başkalarının düşüncelerine saygı, onların düşüncelerine katılmak demek değildir. onların farklı düşüncelerini serbestçe söylemelerine tahammül etmek, düşünceye saygı anlamına gelir. başkalarının düşüncesine tahammül, aynı toplumda beraber yaşamanın temel koşuludur. bu nedenle günümüzde düşünce özgürlüğü, toplumda herkesin farklılıklarını ifade edebilmesini ve farklılıklarla bir arada yaşayabilmemizi sağlayan en temel haklardan biridir."
    2 ...
  8. 4.
  9. ben yaptım oldu mantığının savunucularının öne sürdüğü tez.kardeşim sadece çoğunluktasın diye kişilerin fikirlerini susturma hakkı sana nerden geliyor bi bana onu anlat hele.sevsende sevmesen de eleştiriler hakaret veya aşağılama içermediği sürece kabulleneceksin nokta.istersen kabullenme it ürür kervan yürür..
    0 ...
  10. 5.
  11. düşünce özgürlüğünün saçma olduğunu düşünmeye de karşı olasıca yasak.
    0 ...
  12. 6.
© 2025 uludağ sözlük