abd'de bir film için 200-300 milyon dolar göz kırpmadan harcanırken ülkemizde şu ana kadar bir film için harcanan en fazla tutar 10 milyon dolarda kalmıştır. * tabi önemli olan şey bütçe değil, filmin içeriğidir. ama para olmadan filmin içeriğini zenginleştirmek de pek kolay değildir. en azından görsel olarak.
aklıma daima kemal sunan'ın gelmesine sebep olur. Lakin günümüz filmlerine nazaran hala izlenmesine rağmen insanları güldürmesi düşük bütçeli filmlerinde kaliteli olabileceğini gösteriyor.
(bkz: yedi bela hüsnü)
(bkz: avanak apti)
(bkz: gerzek şaban)
izleyiciye ulaşabilmek için sağlam bir kurguya ve senaryoya sahip olması gereken filmdir.
oyunculuk açısından avantajı ve dezavantajı olabilir.ilk oyunculuk deneyimi olan oyuncular için olağan üstü oyunculuk sergilemesini sağlayabilir.ara rollerde ya da figüran rollerde salak diyaloglar oluşabilir.filmin tutması için dikkatli olmak lazım bu tip anekdotlara.
kendisini kanıtlayamamış her yönetmenin ve oyuncunun hatta ve hatta her film ekibinin başına gelmiş şeydir. deneme sürecindeki bu düşük bütçeli filmler ile kendilerini göstermeye çalışırlar. bazıları başarılı olur bazıları da asla anlaşılamadıklarını iddia ederler.
neredeyse tüm porno filmler için geçerli olan sanatsal aktivite.*işçilik dışında masraf çıkmaz bu filmlerde çoğu zaman. tek bir odada geçen ve sırf diyaloglarıyla bile izleyiciyi koltuğuna bağlayan kaliteli filmlerden** bir farkları da vardır bunların; istenildiği taktirde olay bırakın bir odayı, samanlıkta da geçebilir, kulübede de, merdiven boşluğunda da..*, hem de diyalog da yoktur içerisinde, yalnızca çeşitli nidalar kullanılır* bu tarz filmlerde.
uzun lafın kısası, porno filmler; sermayeye direnen, işçiliğin ön planda olduğu, kapitalist düzene karşı koyan antimateryalist sistemin en önde giden elemanlarıdır. takipçisiyiz.**