her düşen insanın yaptığı eylem. bir de düştükten sonra insanların bakışları altında iken, "bak bunlara alışığım hiç de umrumda değilsiniz bak nasıl da gülüyorum kendime!" deyip kahkahayı basmakla devam eder. bu insanı düşme halinden daha komik kılar.
düştükten sonra kim gördü diye bakmak yerine kendi kendinize gülmeniz karizmaya daha faydalıdır. en azından kompleksli biri değil de kendiyle barışık biri olarak gösterebilirsiniz kendinizi. artık ne kadar işe yarar orasını bilmem ama bazen işe yarıyor. ben kendimden biliyorum.
yumuşak düşüşlerde 'karizmanın içine sıçtık sıvadık, acaba gören oldu mu?' endişesi ile hızla yapılması gereken, ancak kıçın başın dağıldığı, hastanelik olunan, oldukça travmatik düşüşlerde dahi, sedyenin üzerinde kırılmış omurga kemiğine aldırmadan ve ömür boyu felç kalma tehlikesine rağmen, bunu yapmaya çalışanına rastlanılan, garip, güdüsel eylem.
şimdiye kadar bu eylemi uygulamayan erkek görmek şahsıma nasip olmamıştır..belki de yoktur ondan nasip olmamıştır..
neyse efendim kısaca tanımı kaseyi kırdıktan sonra parçalarını kim gördü,kimler gülüyor,kaç kız cep telefonuyla fotografımı çekiyor gibi sorulara cevap verebilmek için bıyık altından çevreyi şöyle bir süzme eylemidir..
ama yalan yok adama en çok tikky lerin görmesi koyar..çünkü o arsızlar 15 dakika gülerler adama..inşaattan düşseydim de bunlar gelmeseydi başıma dedirtirler..