--spoiler--
bir an için gözlerimi kapadım ve an'ı kaybettim,
bütün düşlerim gözlerimin önünden akıp gitti.
rüzgardaki bir toz parçası,
her şey rüzgardaki bir toz parçası.
yine aynı şarkı çalıyor, okyanustaki bir dalgayız sadece,
her ne kadar görmek istemesek de,
yaptığımız tek şey ufalanıp toprağa karışmak.
hepimiz rüzgarda birer toz parçasıyız.
zaman öldürme,
ölümsüz olan sadece gök ve toprak.
dünyaları versen de, zamanın akmasına engel olamazsın.
hepimiz rüzgarda birer toz parçasıyız,
her şey gibi.
--spoiler--
bira içerken dinlerseniz bi anda kendiniz kaptırmış kansasla birlikte "all we are is dust in the wind" derken bulursunuz kendinizi. yıpkı şu an bana olduğu gibi...
bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, ilk dinleyişte beni etkilemiş rahatlatıcı şarkı. klibindeki aşırı uzun saçlı, sakallı üstad da dikkatleri çekmiştir. *
scorpions başta olmak üzere bir çok kişi ve grupça coverlanmış olsa da orjinali olan kansas yorumunun bambaşka olduğunu düşündüğüm güzide eser. hayatın anlamı -ya da anlamsızlığı- üzerine felsefik muhabbetlere kovalar insanı gece gece,hüzünlü bir anınızda ağlatabilir,her şeyden sıkıldığınızda ya da hayatınız berbat bir tempo ve monotonlukta ilerlerken ve siz tüm bu peşisıra yaşadığınız şeylerden hiçbir şey anlamazken yetişir imdadınıza. hayatınız üzerinde düşünmeye iter,sorgulamanıza neden olur birçok şeyi.. velhasıl sihir gibi bir eserdir,hem sözleri hem müziği ile. hele o sondaki keman yok mu off off
bir ara, my name is earl izlerken, bir bölümünün sonlarına doğru bu şarkının bir kısmını duyup fellik fellik aramışımdır. bulamamışımdır. şimdi rastlantı eseri tekrar bakınırken buldum. sonuç? mutluyum. siz de dinleyin, oh mis. all we are dust in the wind.