azeri kızı günelin ne olur yarebbim ayırma büzü şeklinde taklit edilen şarkıda bile ağlayan şahsiyettir. herkes gülmekten kırılır ancak adamın biri durup dururken ağlayıverir.
durupdururken değildir o. gözyaşı birikimi sonucu osuruktan bahaneyle yaşanan durumdur.
ağlamak güzeldir, ,için temizlenir. SADECE ERTESi GÜN BiRAZ FAZLA DiNGiN VE DE SÜZGÜN OLURSUN BUGÜNKÜ BEN GiBi.
nedensiz değildir kesinlikle birikmiştir bazı şeyler, fark etmez insan onu. sonra duyduğu eski bir şarkı , kitap arasından düşen bir not parçası sebebin olur.
durursunuz sağa bakarsınız sola bakarsınız ve yanaklarınızın ıslandığını hissedersiniz. nedeni az çok bellidir aslında içinizde bi yerde söylememediklerinizi gözyaşlarıyla dışarı atma telaşesidir. bi anda hıçkırmaya başlarsınız herkes size bakar. yok bir şey demeye çalışırken daha da kötü olursunuz. bırakıp ağlamaya karar verirsiniz. ağlayıp rahatlamaya .
hiçbir şeye gerek duymadan ağlamak. duygu patlamasının vücut tarafından dışa vurumu. hakkaten boktan bir şey. yaşayan anlar. gittim aynaya bu ağlayan halimi belleğime kaydediyim de bir daha bu manzara yaşanmasın diye. olmadı devam etti birkaç gece. soran olursa "her şeye ağlıyorum" diyecektim. soran olmadı. bir de normalde ağlamayacağın bir şeye de ağlıyorsun. ağladıkça kötü hissediyorsun. misal dün akşam e2'de the simpsons vardı gecenin kör bir vaktinde. bizim oğlan bart'ı hep döven ve sinir bozucu bir ha-ha efekti ile gülen nelson babasının gelmesi için gece normalde gülünecek bir şarkı söylüyordu. bu komik sahne bile üzücü geliyor. televizyona ya da nete bakmasan da zaman geçmiyor. bir de bir şey var ağladıkça açılınmıyor.
durup dururken değildir aslında, o icinde yarım kalmışlar gelir akla ve ister istemez akar o yaşlar. engel olamazsın ve hani güçlüsün ya kimseyede diyemezsin hala acıtıyor diye. durup duruken dersin. okadar.
durduk yere olmaz o. güzel bi biriktirme sonrasında dokunsalar ağlarım durumundasındır. içki kullanıyorsan belki bir kaç bira sonrasında telefonuna bakarsın oturduğun yerden. sakin bir şekilde bırakırsın tekrar telefonu elinden. biranın şişesi biraz buğulu gelir gözüne. koyverirsin kendini. güzel olur. iyidir...
içimizde daha fazla dert, tasa, düşünce atacak yerin kalmadığına, içimizin dolup taştığına, ve acilen boşaltılması gerektiğine sinyal verir. (bkz: içine atmak)
bir süredir yoklamayan panik atağın gelmek üzere olduğunu anlayıp ağlamaktır. geçmişe bakıp üzülürsün, geleceğe bakıp korkarsın. buz gibi olursun, titreme başlar. anlatılmaz bir çaresizlik ve dayanılmaz bir korku. ümitsizlik, dünyanın bir deliği olsa da girip kaçsam bir süre duygusu.
bunu yaşamayan bilmez. yaşayan da zor anlar. olağan bir istanbul sabahına eşlik eden akşamdan kalma tütünle karışık alkol tadı dilinizin ucunda. doğru düzgün uyumamışsındır zaten. bilgisayarı açarsın...birden bir şarkı çalmaya başlar...şarkıyı kim söyler, şarkının ismi nedir bunlar belirsiz...her şey ansızın olur..kimse duymasın ve nolurr kimse görmesin diye kıvranarak içten içe hıçkırmaya başlarsın. o amına kodumun şarkısı hiç susmaz, şarkıyla senkronize olmuş birkaç gözyaşı damlası işyerinin yeşil renkli halıfleksine düşer..bazen geçmiş olursun bazen geleceğe düşersin..
adı belirsiz bir şarkının bir notası kimbilir kaç yılın istiflenmiş yalnızlığını ağlama seremonilerine gebe bırakır..
sevgiliyle bir şeyler konuşurken, ya da bir dizinin bir karesinde, veya otobüste bir bebeğin yüzüne, olur ya hani apansız, durduramazsın gözyaşlarını. pıt pıt düşüverir gözlerinden yaşlar, utanırsın.
ağladığına kızarsın, kendine kızdığın için yine ağlarsın. bir devrandır böyle, yatışıncaya kadar sürer.