bi türlü tutuklanamayan kimsedir. işlediği 'ıslak' haltlara rağmen her seferinde ıslah edilen albay. derler ki ıslak imzadan olmasa bile yazdığı raporların yerlerde sürünen düzeyi nedeniyle içeri atılmalıdır. bu düzey cezayı gerektirir. hukuk sistemine yeni bi suç eklemek farz olmuştur. düzey suçu...
eğer o belge gerçekse, irtica ile mücadele ettiği için değil, devletin kurumlarını (meclis, hükümet) zor yoluyla yıkmaya çalıştığı için yargılanacaktır. sokakta bir kap kaç olayına şahit olsak ve etrafa rastgele ateş etsek, mahkemeye çıkınca "kapkaçla mücadele suç mu hakim bey" demek ne kadar saçma ise bu adamı kollamak adına "irtica ile mücadele suç mu?" demek o kadar mantıksızdır.
tutuksuz yargılanmak suçsuzluğu ispat edilmiş anlamına gelmemektedir. sabit adresi ve sabit işi olduğundan dolayı hakkındaki davanın tutuksuz yargılanarak sonucunu beklemesi kararından dolayı serbest bırakılmıştır. o ıslak imza oldukdan sonra tutuklanmadan bu davayı atlatması imkansızdır. hatta o belgenin hazırlanışında destek veren, bilgisi olan tüm emir komuta zincirinden yetkililer tutuklanma tehlikesindedir.
iki kere tutuklanip akabinde iki kere de tahliye edilen tsk mensubu albay. meşhur kağıt parçasında imzası bulunduğu gerekçesiyle ile demokrasiye müdahale teşkil edecek eylem hazırlığında bulunduğu iddiasıyla cmk 250. maddesi ile görevli istanbul cumhuriyet başsavcılığı tarafından hakkında açılan soruşturmanın devam ettiği şüphelidir.
delilleri karartma gibi bir şey söz konusu olmadığından tahliye edildiği açıktır. zaten belgelerin bini bin para, ortaklıkta geziyor git alla'sen.
az önce bugün tv tarafından tesadüfen beşiktaş adliyesi çıkışında sivil olarak görüntülenen albay. muhabirin "sabih kanadoğlu da geldi ifade verdi 4 saat ne diyceksiniz" sorusuna karşılık "bizim dışımızda şeyler lütfen gidin haberinizi takip edin" demiştir.
uzunca bir süredir ortalarda görünmeyen albay. halbuki bir dönem gündem onun yüzünden kilitlenmişti adeta, planlar havada uçuşuyordu ama şimdi sıradan bir vatandaş oluverdi. enteresan gelişmeler yaşanıyor türkiye'de, kimse neler olduğunu bilmiyor.
askeri savcılık tarafından tutuklanması istenip, mahkeme tarafından tutuklanma talebi reddedilen adamdır.kim ya da kimler tarafından korunduğu hala anlaşılamamıştır ya da anlaşılmıştır bilemedim bak şimdi.
yıllarca attığı imzayı, belge ortaya çıktığı günün ertesi çağrıldığı ifadede saçma sapan bir şekilde değiştirerek ''ben bunu yaptım şimdi de yırtmaya çalışıyorum ey ahali'' diye gözümüze sokan cuntacı. buna bakarak bile mantıklı düşünen biri bir çıkarsama yapabilirdi. niye yapmadılar, çünkü gerçeklerin ortaya çıkacağını düşünmüyorlardı. desteksiz salladılar hep. ama 240 gün sonra bazılarının götüne girecek şekilde gerçeğin ortaya çıkması da fena olmadı değil.
savunan medyanın, sözlük yazarlarının yüzünü yere sürten millet düşmanı insan. silahını darbe planları yaparak kendi demokrasisine, kendi halkına doğrultan insana başka ne denir? yediği çanağa sıçmak deyimi burdan türetilmiş herhalde. aklıselim olan bir insan savcılığa gittiğinde imzasını değiştirdiği anda zaten suçlu olduğunu anlardı. şimdi makinayla atılmış da 1000 dolarlık ıslak imza atan makina varmış da falan filan... biraz da bu yolla savunun. madem öyle idi zamanında savcılıkta ifade vermeye gidip neden başka imza kullandı? türkiye halkı bazıları gibi gerizekalı değil, yalancı değil, dünkü çocuk değil. siz ne derseniz deyin. bu millet dünya kurulduğu günden beri imparatorluklar kurmuş, imparatorluklar yıkmış... sadece şu anadolu'da bile 1000 yıldan fazla durabilmiş devlet bulamazsınız. herkesin sahip olmak istediği topraklar üzerinde yaşıyoruz. herşeye rağmen ayaktayız. fakat birileri çıkıp türk insanının zekasıyla alay ediyor. millet, kendisiyle alay edenlere demokrasiye olan inancıyla defalarca cevap veriyor. başka ülkelerde asker içinde böyle bir plan yapmış iddiası olan insan için ne eylemler yapılırdı. bu millet öyle bir kültüre sahip ki amerika'nın avrupa'nın yeni keşfettiği şeyler zaten benliğinde var. mesela insanları deliller ortaya çıkmadan suçlamamak gibi bir özelliği var. millet bekler ve değerlendirir. çoğu kendini aydın zanneden gibi ne emin olmadan red eder, ne kabul eder. ordusunu da sever, zaten her ferd kendisi bir askerdir, askerlik yapmıştır. askerinin içinde kötüler olduğunu bile bile sever. bu halka layık bir ordu inşaallah bundan sonra tertemiz olacaktır. böyle pislikleri temizlemesi hepimizi mutlu edecektir. böyle insanlardan bu millete, bu orduya ve dünyaya bir fayda gelmez. kendi insanlarının fikirlerini silah zoruyla, komplolarla değiştirmeye zorlamanın, beğenmediğine oy veriyor diye onların görüşlerine değer vermemenin cezasını bu millet çok kötü verir. çıkıp eylem yapmaz, çıkıp yuhlamaz, çıkıp ayıplamaz... ne yapar? zerre kadar değer verip yüzüne bakmaz, adam hesabına almaz.
imzam çok iyi taklit edilmiş demiş. imzaya hukuki sonuç bağlanan bütün kurumları at çöpe gitsin madem. çekteki, senetteki, tapudaki, sözleşmedeki, imzaların hepsini herkes inkar etsin. iyi taklit edilmiş desin. imza konusunda o kadar kriminoloji uzmanı felan gitsin iett şöförlüğü yapsın.
imza parmak izi gibidir. imzanın biçimselliği değil, kağıt üzerindeki titreşimi, mürekkebin aldığı şekil, hepsi kişiye mahsus şeylerdir. kesin emin olunması için 3 ayrı pozisyonda(ayakta,oturarak,yatarak) imza attırılır. ve hukukta imzalı belge kesin delil niteliğindedir. öyle taklit edilmiş felan diye yırtamazsın dursuncum.
şerefsizce bir iş yaptın bari şereflice itiraf et de daha da zavallılaşma bari.