durgunlaşmak

    6.
  1. üst üste gelen sıkıntılara her defasında göğüs geren kişi arkasına dönüp baktığında neden diye sorar kendi kendine neden bu kadar şey benim başıma geliyor diye. bu düşünceler içini kemirirken bir anda hissizleşir boş gözlerle etrafı izler ya işte budur durgunlaşmak.
    4 ...
  2. 9.
  3. Kalabalıkta yürürken, yalnızlığını hatırlamak...
    3 ...
  4. 4.
  5. Hareketlerin daha yavaş, düşüncelerin daha derin olduğu hale geçmek.
    3 ...
  6. 7.
  7. tüm neşenin kaybolmasıyla başlar. ne gülmek istersiniz, ne konuşmak. bıraksalar tek kelime etmeden, hiç gülmeden haftalarca aynı yerde durabilirmişsiniz gibi gelir. kendinizi neşelendirmek için çabalarsınız ama bir şey hep engel olur. tam hep böyle olacak sanırsınız ki, eski halinize geri dönersiniz. *
    2 ...
  8. 1.
  9. heyecansız, coşkusuz, halsiz bir hale bürünmek.
    2 ...
  10. 5.
  11. arkadaşlarla bir aradayken gelen bir telefonla kötü bir haber alınmasından sonra oluşan durum.

    ortamdakilerin de morali bozulmasın diye saçma saçma gülümsersiniz ama sizi iyi tanıyan bir arkadaşınız birşeylerin yolunda gitmediğini anlar ve ne olduğu konusunda üzerinize gelir.

    sonuç; ağlamamak için dişlerinizi sıkarsınız ama sonunda dayanamayıp göz yaşlarıyla ıslanırsınız.
    2 ...
  12. 3.
  13. En olmadık zamanda gelip beyni vuran bir bombadır. o an adını dahi söyleyemezsin.
    2 ...
  14. 10.
  15. Belirli bir noktadan sonra her şeyi bırakınca başa gelen durumdur.
    2 ...
  16. 8.
  17. kötü anıların akla gelmesiyle olandır.
    1 ...
  18. 2.
  19. çaylak olmanın verdiği üzüntüden ötürü de olabilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük