durgun insanları severim. onlarla uğraşmanıza, sağları solları hakkında ileri geri konuşmanıza, dalga geçmenize, eğlenmenize izin verirler. bu esnada üzülmez, hatta sizin sarkazmınızı -kısaca gazınızı- anladıkları müddetçe kendileri de eğlenirler.
Benim dışarıdan görünüşümdür. Aslında durgun değilim ama anlatamıyorum ki arkadaşım. Herkes o kadar boş muhabbet içerisindeki kendileri gibi olmayanları durgun insan olarak tanımlıyorlar. Sen beni gerçekten samimi olduğum arkadaşlarımla gör bir de. Bak bakalım kim durgun.
ortamına göre durgun olacaksın. öyle bar da disco da durgun ve düğün de durgun olunmaz . cenaze de de cosulmaz tabi. işte o yüzden yerine göre durgun olacaksın arkadaş.
Duruma göre değişir. Haleti ruhiyeme göre. Karşımdakine göre. Gün olur eserim yeller gibi. Gün olur susarım kırık teller gibi.
öyle süt dökmüş kedi gibi takıldığım da olur bazen. Umutsuz yorgun bitkin bezgin üzgün canı sıkkın. Arada olur bu böyle. Böyle zamanlarda kabuğuma çekilirim ne kadar kalabalık bile olsa ortam. Kaçarım hatta tadı kaçar milletin diye.
Keyfim yerindeyse, neşem bilir ve belirler tavrımı. Şen şakrak konuşkan güler yüzlü tatlı dilli. cana yakın muhabbetçi olurum. Canlanır hangi ortama girsem bir renk katarım.
Ama yakın arkadaş çevremde daha farklı yeni girdiğim ortamda da daha sessiz sakin durgun olurum.
Genelde iş ortamlarında ezmeye çalışırlar ama ezdirmem kendimi.