çocukluk hatıram benim. annemden aşırıp aşırıp sürer çok güzel hissederdim. bundandır ki geçen gün kozmetikçide kasanın yanında gördüğüm an pırpır etti yüreğim. ama almaya cesaret edemedim, eskisi kadar güzel değilim korkarım. çıkmadığı gerçeğini hatırlayıp geri çektim elimi. daha koyu kırmızılara, bordolara, kahverengilere sarılıyorum uzun zamandır. saçları da kırmızıdan siyaha döndürdüm, nerde benim menopoz hobilerim?
en sevdigim rujumm.. ilk basta kirmizi olacagina inanmamistim; surdum, denedim oldu.Bide bulasmiyo dediler, iste o zaman en sevdigim rujum olma hakkini kazandi.
hala var bu rujlardan lise sanrısı hatta.içinde kanser edebilecek kimyasallar bulunduğunu düşündüğüm millete sürme sürmeee diye bağırdığım ruj demeye dilim varmayan nükleer silah.
yazın şakasına erkek arkadaşlarımdan birinin dudağına sürdüğüm uyanınca bütün yüzümde ruju parçalaması sebebiyle bütün gün evde oturmamızı sağlayan çıkmayan rujdur.
tüm makyajın tek bir rujla yapıldığı dönemlerde bu ruju hem far hem allık ve hem ruj olarak kullanmaya çalışan fakat gerek rujun ilk sürüldüğünde saydam olmasından gerekse ruju dağıtıp seyreltmenin zorluğundan olsa gerek bunu gerçekleştiremeyen kadınların elma şekeri gibi yanaklarla pespembe göz kapaklarıyla gezmelerine neden olmuş rujdur.
Kesinlikle dikkatli sürülmesi gereken rujgillerin asi çocuğudur. Aksi takdirde öyle şebelek gibi kalınır. Çünkü tam adı; sürünce pembe olan ruj a.K.A çıkmayan sihirli ruj dur.
Edit: kullanıcısı gibi yazmışım arkadaş iş alacam başıma. Ne olur ne olmaz belirtmesi; Ben değilim lan kullanan.