bazen herkeste olabildiğine inandığım ve şuan yaşadığım durumdur. Depresif şarkıların dibine vurulur sigara eşliğinde. bilinir ki 3-5 güne kadar geçer. Ama ya geçmezse ? Geçmezse de yapacak bir şey yoktur. Beklenecektir geçmesi. olması gereken budur ve olmalıdır.
Çok mu zordur ki yaşamak ya da yaşayabiliyorum demek evet bazen zordur. Hem de çok zor. Uğur böceğinin beneklerini saymak kadar, bir koşu yarışında çitayı geçmek kadar zor.
yapacak bir şey yok gibi gelir insana ama illaki vardır birşeyler.
Düşün ki bir ailen var, dostların var sevdiğin bir kalem var, sevdiğin bir kitap, sevdiğin bir kadın veya erkek hepsi var ama sen hala böylesin. Neden ? nedendir bilinmez. Bileni varsa da çıkmaz ortaya onun içinde kocaman bir neden sorusu yoldadır. geliyordur. ve geldi... Neden ?
Cevabı bilen var mıdır ? yok mudur ? Eksik olan birşeyler de yoksa nedir peki sorun sadece dünya mı hayat mı ? evet sadece bunlar. Bir nefesle geldiğimiz dünyayı bir nefesle terkedecek olan bizleriz yine. Aslında yeterli olan sebeptir bu. Umutların tükenmiştir ve son demleri oynamayı beklemektir. Çok erkende olsa...
Sevilenlere, sevenlere ihanet etmeden yaşamaya çalışmalı insan yaşamalı ve gözleri doldurmalı. Yeğen, eş, çocuk hatta torun sahibi olmalı. Olanların hepsi çok mu güçlüydü ? ya da hiç ölmek istemedi mi ? mutlaka istedi.
Yaşamayı umut etmeli insan. Herşeyi var diye eksik birşeylerin olmadığına inanan insanlara inat umut fakirin ekmeği demelidir.
Yaşamayı umut etmeniz hatta gerekirse zorla ettirilmeniz sizi sevenlere ve sevdiklerinizinde sizlere ihanet etmemesi dileklerimle...
genelde durduk yere gelmez ölme isteği, muhtemelen birey hayattan ve yaşamaktan sıkılmıştır, hayal kırıklığına uğramıştır yada üstlenmesi gereken sorumluluklar altında eziliyordur. normaldir, zaman zaman her insanın başına gelebilir, atlatılmaya çalışılmalı ve tüm kötü yönlerine rağmen hayata dört elle, sıkı sıkı saarılmaya çalışılmalıdır.
nedeni tüketmektir, sevgiliyi, gezmeyi tozmayı, inandığın şeyleri, kitapları, filmleri tüketmek. Hâlâ gezilecek görülecek çok yer, okunacak çok fikir, izlenecek çok film, çalınacak çok parça vardır. Ancak onun içindeki hazzı tüketmişsindir. Mutlu veya mutsuz değilsindir, hissizleşirsin. ölümü bile tüketmeye başlarsın ardından.
milyar yıllık dünyada, 60-70 yıl kalıp, cehennemin dibine gideceksem, neden çağırılmayı bekleyeyim ki, ben kendim istediğim zaman giderim.
diye düşünülebilir.
Makara kukara yaparken birden gelir, renkler solar, sesler susar, ölü toprağı atılmışçasına üstünüze pis bir dinginlik çöker ve uzayıp giden düşünceler, bitmeyen soru işaretleri.
Geçen herhangi bir arabaya içinizden "bana çarpabilir misiniz lütfen?" Diye sormaktır. Hayata dair mutsuzlukta hissetmediğin zamanlardır. Hissizlik gibi.
-Ha ben şöyle yatayım yere, siz çiğneyin arabanızla aynen öyle
+ ya bi s.ktir git
Bir kaç saat sonra gelirsiniz kendinize orası ayrı. merak etmeyin.