iq seviyesi sınıf arkdaşlarının, öğretmenlerinin ve toplumun %95'inin çok üstünde seyreden çocuğun insanlığa katkısıdır. tabii bu çocuk da diğer arkadaşları gibi, kenar mahallede oturan bir marangozun 6. ve en küçük oğludur. arkadaşları bütün gün sokakta muhtelif oyunlar oynarken kendisi evde, üniversitede pozitif bilimlere meraklı olan fakat şimdilerde ptt'de memur olarak çalışan dayısının zamanında biriktirdiği ve eşinin istememesi üzerine kalın, yuvarlak camlı gözlükleri olan yeğenine verdiği bilim ve teknik'leri okuyup dergideki, babasının fazlasıyla acayip ve gereksiz bulduğu şeylere büyük hayranlıkla bakmaktadır. onun da her çocuk gibi, evin kömürlüğünde bekleyen bir tüftüfü vardır fakat şimdiye kadar onunla kimseyi vurmayı başaramadığı rivayet edilir çocuklar arasında. bir gün aklına bir fikir gelir. tüftüfün üzerine bir dürbün ve arkasına da babasının koltuk döşemeleri için kullandığı basınçlı zımbayı takarak tüm insanlık -daha doğrusu çocukluk- için önemli bir icat yapmak... haftalarca, okuldan sonra hiç ortalarda görünmez. bütün gününü sert bir hortum, kömürlükte bulduğu akümülatör, basınçlı zımba ve dürbünle geçirmeye başlar. 2 hafta sonra sırtında ağır bir çanta ve elinde, içinde yeni tüftüfünün olduğu büyük bir torbayla okula gider. sürekli yenildiği, alay edildiği, küçük görüldüğü günler sona ermiştir.
bu arada babası da eve gelmiş, zımbayı aramaktadır. başta kömürlük olmak üzere evin her tarafına bakar fakat doğal olarak bulamaz. 2 saat geçer, baba çılgına dönmüştür artık. zımbanın nasıl bir şey olduğunu bile bilmediğini söyleyen karısını da 2 tokatta yere sermiş olan marangoz baba burnundan solumaktadır. öyle pahalı bir alete tekrardan para sayması gerekeceğinden çok, kendisi dışında 1 eş, 1 anne, 1 baba ve 6 çocuktan oluşan 9 kişinin olmasının kafasında yarattığı belirsizliktir...
okulda ise öğle arası verilmiş, bütün sınıf dışarıda savaşa hazırlanmaktadır... bizim çocuğun aklı ise kırmızı, şiş yanaklı, koca göbekli hüseyin'dedir... herkes bir tarafa koştururken torbadan tüftüfünü çıkarır, kantinin penceresinin duvarına lastiklerle sabitler ve dürbünden hüseyini görür...