bir arkadışımın hediyesiyle tanıştığım tom robbins kitabı. tasviri bol, kafa ziken bi kitap aslında ama aynı zamanda değişik bi çekiciliği var. eğlenceli kitap. amanda'nın hastası oldum mesela. üstelik kask takma yasağı ile ilgili kısmı da aklımda kalan en neşeli yeriydi.
Tom Robbins in beni parfümün dansı kadar etkilemeyen kitabı olmakla beraber "bir şeyleri durdurabilmek için bile durmak gerekir başlığıyla" http://tayfunsurucu.wordp...icin-bile-durmak-gerekir/ şeklinde blogumda yorumladığım kitap.
robbins'in diğer kitaplarından ayrılan bir yani var bu kitabın; ilk kitabı olmasının getirdiği çekingenlikle özen gösterilmiş tekniği. modernist pek çok yazar \ romancı artık klasik kurguyu kullanmıyor, başı sona alıyor, en çarpıcı sahneyle romana baslıyor, bol flashback kullanıyor vs. ancak tom robbins'in kurgusu aklına eseni yazmış izlenimi veriyor ve kitapta bir süre sonra konu kimin üstünden ilerliyor, ayırt etmesi imkansız oluyor.
--- spoiler ---
daktilomun ağzından kazara çıkan şeyler bana sık sık keyifli anlar yaşatıyor. özlellikle de baska bir sey söylemeye çalışırken daktiloyla yazma esnasında farklı biçimde bir başkalaşım gerçekleşip de o ana kadar aklıma gelmeyen bir konsept - vay canına! - sayfanın üzerinde vodvil yapmaya başlayınca. ama tıpkı aşkta ve sanatta olduğu gibi zorlamakla ulaşamaz insan böyle bir şeye.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
neyse işte, kolayca etki altında kalan bir insanım ve bu nedenle raporumun* bazı bölümleri john paul ziller 'in diliyle, bazı bölümleri delifişek purcell'ın diliyle ve bazı bölümleri de hayvanat bahçesinin genç hanımının* diliyle yazılmıştır (her birinin ağırlıklı olduğu bölümleri gösterebilir miydiniz acaba?). (...) neyse canim. özür dileyecek değilim. edebi kıyımlarda bulunduğumu (yazarlar için gelecekte düzenlenecek bir nurenberg davasında yargılanıp asılır mıyım?) kabul ediyor ama yine de (...)
--- spoiler ---
tom robbins'in ilk romanıdır. bir çingene ve bir 'dahi' davulcunun bambaşka hayatını anlatır. özendirir. iyi hissettirir. vs.
bir de alıntı yapayım;
aksanlı bir vuruş, bir ya da daha fazla aksansız vuruşla bağlantılı çalındığında ortaya ritmik bir birim çıkar. ritim, enerjinin sürekliliğine dair olan her şeydir. insanın yaşadığı hayatın niteliği, enerji girdisi ve çıktısı üzerinde kurabildiği ritmik yapıya bağlıdır. enerji eşittir kütle çarpı ışık hızının karesi. thoreau, insanların 'farklı davulcular'ı duymasından bahsettiğinde einstein, onun ne demek istediğini anlamıştı.
bu kadar zekice, bu kadar fantastik, bu kadar o kadar olur yani kitap bir daha yazılır mı bilemiyorum. yeni nesil yazarların hiçbirinin beyninin o kadar taşşaklı olduğunu sanmıyorum netekim. ey kitap kurtları bu kitabı hala okumadıysanız kurt değil olsa olsa kitap kurtçuğu olabilirsiniz derim. bu kadar lafın üzerine açıkça anlaşılması gerektiği üzere ısrarla ama ısrarla, bakın o kadar ısrarlıyım ki baymak pahasına yine ısrarla diyorum ki bu kitabı okuyunuz, okutunuz. nuz. nuz...