şarkı sözlerinin copy-paste'den başka şekilde yazıl"a"mayacağının, kainat üzerindeki tüm kaynaklarda aynı şekilde varoldukları için kaynaklarının belirtilmesine ihtiyaç olmadığının, "telif hakkı" denilen kavramla alakalarının bile bulunmadığının farkında olan yazarların, bu hadiseyi bilmiyormuş gibi davrandıkları yazardır.
"d) Entry tamamen yazara ait olmalıdır ya da alıntı ise kaynak gösterilmelidir. copy+paste yapılmış olan entry kaynak gösterilerek yayınlanabilir. sürekli copy paste yapan yazar da silinir."
bu kural şarkı sözleri için geçerli değil. (bir de enstruman tablarında, fıkra, espri gibi anonim hadiselerde böyle bu durum)
yazdıklarının formata aykırı olmadığını söyleyen yazarların yanılmadığı yazar.*
edit: kendisi için "formata göre "d)Entry tamamen yazara ait olmalıdır ya da alıntı ise kaynak gösterilmelidir. copy+paste yapılmış olan entry kaynak gösterilerek yayınlanabilir. sürekli copy paste yapan yazar da silinir." bu nedenle formata uygun yazmayan yazardır" diyen sevgili yazarımız ceyda baksbanioğulları entrysini silmiş, bu o olmayınca biraz anlamsız kaldı, belirtme ihtiyacı duydum.
türkü şöleni 20-23 saatleri arası dediği halde, saat 00 civarı hala sözlüğe entry kopyalamakla meşgul yazar arkadaşımız. ulan düşünüyorum da; bir insan nasıl dört saat aralıksız copy paste yapar abi?
eleştirileri haketmeyen yazardır. yazdıklarında * ne küfür, ne polemik, ne absürd bir durum vardır. üstüne bir de kültürümüzün bir parçası türküleri tanıtmaktadır. gay tartışmaları, futbol muhabbeti, dini polemikler ve saçma başlıklara alışkın sözlük ahalisi için durum biraz garip görünebilir. zamanla geçer.
"basligin basina kalmasi durumunu en çok yaşayan yazar" ödülüne aday kişidir, fakat türkülere verilen önem ve misyonu gereği bunu zaten baştan kabul etmiştir.
sözlüğe girer girmez tıkladığım ilk başlık; "eskiyabasi copur un oldurulmesi" oldu. bu bir türkü idi. halk müziğini seven biri olarak duymadığım, dinlemediğim bir türkü idi. merak ettim bu türküyü ve buldum dinliyorum. mutluyum.
burası nedir? cevap veriyorum, sözlük.
nasıl ekşiye girdiğimde her şarkı ve türkünün sözünü bulabiliyorsam, yazar olduğum bir sözlükte de bulmak isterim. bu arkadaş türkülere takmış, gereğini yapıyor. eleştirmek hata. tamam, biraz fazlaca başlık olabilir türkülerle ilgili. ama bunun da bir sonu, seyrekleşmesi gelir yahu. bitmez değil ya bu türküler !
en azından faydalı bir uğraş.
götüne girip çıkanı anlatan yazarların entrylerinden daha faydalı olduğu kesin en azından..
mesai saatini tam olarak çözemediğimiz sözlük değil söz yazarı.
burada kendisine ve dolaylı yoldan moderasyona istediğimz kadar şikayet etsek de, bilgisayar başında kafamızı monitöre vuracak kadar sinirlensek te bu adam malesef formata uygun bir iş yapıyor. ben de rahatsızım evet ama elde avuçta şikayetin olumlu cevaplanmasını gerektirecek herhangi bir kural ihlali yok. bir türkü başlığı açıyor, kim tarafından yazıldığını söyleyerek sözlerine geçiyor. bunu yaparken abartıyor evet ama yapacak hiç birşey yok. olan bize oluyor işte arkadaşlar. 'peki ne yapmalı' sorusuna, sözlüğün ömrüne kadar bu işkenceye katlanmaya alışmalı artık cevabımı verip terkediyorum. ***
traştır, dikkat çekmek isteyen ve ziyadesiyle bunu başaran bir yazardır. bir de bknz vermiş oralarda bir yerlerde özenti metal gençlik diye. kopyala yapıştır yaparak, türküleri sözlüğe yazınca sanki oldu bana türkü baba, sanki bana erkan oğur. bir de ağzına yüreğine sağlık adamları var bunun nickaltına yazan. hey allah ım. iddia ediyorum, kopyaladığı 500 türkünün 20 tanesini bile bilmiyordur, duymamıştır.
not: arkadaşlar bir de şu adama misyon yüklemeyin sözlüğü popçulardan kurtaracak gibi. bunlardan da gaz alıyor belli.
elinde anladığım kadarıyla 5 bin küsür sayfa türkü sözleri kitabı var ve bu adam harbiden iddialı bu bilmem kaç sayfa kitabı yazmaya.
doktor kendi haline bırakın dedi. bırakın takılsın, o da böyle deşarj oluyor demek ki. anlayışlı olmak lazım, heran herkesin başına gelebilir.