1. abd: 15.5 trilyon dolar
2. japonya: 4.6 trilyon dolar
3. almanya: 2.8 trilyon dolar
4. çin: 2.2 trilyon dolar
5. ingiltere: 2.1 trilyon dolar
6. fransa: 1.8 trilyon dolar
7. italya: 1.1 trilyon dolar
8. kanada: 1.1 trilyon dolar
9. ispanya: 1 trilyon dolar civarı*
10. brezilya 793 milyar dolar.
.
.
.
19. türkiye: 362 milyar dolar.
hadi şimdi birileri de bu en zengin ülkelerin nüfuslarını ve dünya kaynaklarının kaçta kaçını tükettiklerini ve de dünyanın en fakir ülkelerinin nüfuslarını ve bu sefer de onların dünya kaynaklarının kaçta kaçını tükettiğini, gelir dağılımındaki uçurumları falan yazsın.
abd doğal olarak öndedir çünkü dünyanın hemen her ülkesiyle ticari ilişkiye sahiptir. takipçileri olan japonya ve almanyanın da benzeri durumda olması normaldir.
çinin süratle arayı kapaması ucuz iş gücüne dayalı yüksek kar marjlı malları sayesindedir.
rusyanın burda ön planda olmamasının nedeni hala karma ekonomik yönetimle yani bir nev'i devletçilik ilkesinin bir benzerine dayalı sistemle yönetilmesinden kaynaklanmaktadır.
devlet olarak çok güçlüdür ama refah seviyesi ve ekonomik devir daimi zayıftır. bu yüzden bir süper güç olmasına rağmen devasa tekelleri dışında alt sınıflar ekonomik olarak zayıftır. dünyanın en büyük petrol ve doğal ga üreticisi olması sebebiyle rusya her zaman bir süper güç olarak kalacaktır.
çinin arayı kapatması ve öne geçmesi gerçekleşecektir elbet. çünkü ucuz iş gücüyle elde ettikleri ürünleri ihraç ederken yüksek kar marjını yakalamaya devam edeceklerdir.
türkiyenin ilk 10a girmesi için ihracatını ve üretimini arttırma zorunluluğu vardır.