birdenbire gökyüzünün simsiyah olması, omuz başlarınıza birer tonluk ağırlıkların çökmesidir, nefes alamamaktır, sol yanınıza bir ağırlığın gelip çöreklenmesidir...
diyelim ki sevdiğiniz kızla, kızla tanışmasına vesile olduğunuz bir dostunuzu el ele görüyorsun. o an içinden bir düşünce geçiyor.
"keşke karşımdan geçen bir tabut olsa içindeki sevdiğim kız olsa" diye. çünkü ölüm bi şekilde onu iyi hatırlamanızı sağlayan şey olacak. ama kendinize geliyorsun yok hayal değil, karşındaki tabut değil sevdiğin kız ve yakın bir arkadaşın (dostun). o an dersiniz ki dünya başıma yıkıldı.
yok ama bu kadar basit değil (bkz: daha beter bir tanımı olmalı)