dunya nin okuzun boynuzunda olmasi

entry9 galeri0
    9.
  1. ÜÇÜNCÜ ESAS: Nasıl ki Kur’ân’ın müteşabihâtı var; gayet derin meseleleri temsilâtla ve teşbihatla avâma ders veriyor. Öyle de, hadisin müteşabihâtı var; gayet derin hakikatleri me’nûs teşbihatla ifade eder.Meselâ, bir iki risalede beyan ettiğimiz gibi, bir vakit huzur-u Nebevîde gayet derin bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: “Yetmiş senedir yuvarlanıp bu dakikada Cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür.” Birkaç dakika sonra birisi geldi, dedi: “Yetmiş yaşındaki meşhur münafık öldü.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın gayet beliğ temsilinin hakikatini ilân etti.Senin sualin cevabına şimdilik Üç Vecih söylenecek.

    BiRiNCiSi: Hamele-i Arş ve Semâvat denilen melâikenin birinin ismi “Nesir” ve diğerinin ismi “Sevr”(öküz) olarak dört melâikeyi Cenâb-ı Hak Arş ve semâvâta, saltanat-ı rububiyetine nezaret etmek için tayin ettiği gibi, semâvâtın bir küçük kardeşi ve seyyarelerin bir arkadaşı olan küre-i arza dahi iki melek, nâzır ve hamele olarak tayin etmiştir. O meleklerin birinin ismi “Sevr” ve diğerinin ismi “Hût”(balık)tur. Ve o namı vermesinin sırrı şudur ki:Arz iki kısımdır: biri su, biri toprak. Su kısmını şenlendiren balıktır. Toprak kısmını şenlendiren, insanların medar-ı hayatı olan ziraat, öküz iledir ve öküzün omuzundadır.Küre-i arza müekkel iki melek, hem kumandan, hem nâzır olduklarından, elbette balık taifesine ve öküz nev’ine bir cihet-i münasebetleri bulunmak lâzımdır.Belki, وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ , (Gerçek ilim ancak Allah katındadır) o iki meleğin âlem-i melekût ve âlem-i misalde sevr ve hût suretinde temessülleri var.

    HAŞiYE: işte bu münasebete ve o nezarete işareten ve küre-i arzın o iki mühim nevi mahlûkatına imâen, lisan-ı mu’cizü’l-beyân-ı Nebevî, اَ ْلاَرْضُ عَلَى الثَّوْرِ وَالْحُوتِ (“Dünya, öküz ve balığın üzerindedir.” bk. Hâkim, el-Müstedrek: 4:636) demiş, gayet derin ve geniş, bir sayfa kadar meseleleri hâvi olan bir hakikati gayet güzel ve kısa birtek cümleyle ifade etmiş.

    HAŞiYE : Evet, küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbâniye ve—nass-ı hadisle—âhiretin bir mezraası, yani, fidanlık tarlası olduğundan, o câmid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i ilâhî ile, intizamla, hikmetle yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hût” namı ve o tarlaya izn-i ilâhî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir. 



    elde risale-i nur gibi bir eser varken cevaplanmayacak soru yoktur.
    0 ...
  2. 8.
  3. oğuz kağan'ın dünyaya hakim olduğu zamanlardan kalan sözdür.

    oğuz kağan'ın boynuz şeklinde başlığı vardır ayrıca oğuz adı da öküz kelimesinden gelir.

    kısaca;oğuz kağan başını salladığında deprem olur.

    o zamanlar oğuz kağan'ın gücünü böyle betimlemişler.
    0 ...
  4. 7.
  5. 6.
  6. herhalde ortaçağı kapsayan bi dönemde bilim adamlarının aksini iddaa etmesi sonucu yobaz kişiler tarafından kellelerine göz koyulan bir durumu anlatan sözcükler topluluğuydu sankiii......
    1 ...
  7. 5.
  8. 4.
  9. eski inanışa göre dünya bir öküzün altın olan iki boynuzunun arasındadır. öküzün kıpırdamasıyla depremler meydana gelir. buna benzer diğer bir inanış da dünyanın üç tane balığın sırtında olmasıdır.
    0 ...
  10. 3.
  11. 2.
  12. keşke öyle olsaydı da hayatımıza biraz renk gelseydi diye düşündüğüm önerme. * *
    0 ...
  13. 1.
  14. bir dönem ilkokul fen kitaplarında yer alan, kitapta yanlış bir inanış olduğu anlatılmasına rağmen, ilk bilgi olduğundan akıllarda kalan eski çağ insanı sanrısı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük