"Beynelmilel" Yahudi'nin dünya hakimiyetinin ana sebebi Yahudi'nin her yerde Yahudi kalmasıdır.
Yahudinin başarısının temelinde "kurnazlık" yatar. Dünya üzerinde hiç bir millet ticarette Yahudi kadar başarılı olamamıştır. Yahudi başarmak için, kanunların üzerinde her türlü baskıyı dener.
Denilebilir ki, Türklerin arasına iltimas ve rüşveti sokanlar Yahudilerdir.
Ticaret ahlak ile birlikte, genel ahlakı da yok eden dünün eskici, işportacı Yahudisini, fabrikatör Yahudi, mülti-milyoner, trilyoner Yahudi yapan bizleriz.
Ondan hiç bir zaman ödediği verginin, sigorta priminin hesabını sormadık ve sormuyoruz. Yanında çalıştırdıklarının haklarını verip vermediğini aramadık.
Yaptığı kanunsuzluklara karşı, ağır cezalar koymadık. Yahudi, hep bizim zaaflarımızdan faydalanmasını bildi.
Bugün dahi, devlete ait müesselerin dışardan ham madde ve makina aksamı getiriken Yabancı ithalatçılarla işbirliği yapmasına karşı çıkacak bir devlet idaresine sahip değiliz.
Şurası bir gerçektir ki israil, büyük bir kısmı Türkiye'den kaçırılan paralarla kuruldu.
1481'de Roma Kilisesinin tahrik ve teşvikleriyle "Engizisyon Mahkemeleri"ni kuran ispanya Kralı Ferdinand ve karısı isabella, bütün Arapları katletmiş, sıra Yahudilere gelmişti.
Engizisyon'un binlerce insanı diri diri yakmaya varan zulüm ve işkenceler, bütün şiddetiyle sürüp gidiyordu.
Yahudiler, başlarına gelecek felaketi erken öğrenmişlerdi. Kral ve Kraliçeye otuzbin duka altını rüçvet teklif ettiler.
Engizisyon hakimlerinden Reterkoda, Kral ve Kraliçeyi ziyarete gitti ve Hazreti isa'yı otuz diniye sattıklarını hatırlatarak, bugün de otuz bin dukaya mı satmak istediklerini sordu.
Kral ve Kraliçenin çıkardıkları kanun kesindi:
Yahudiler, üç ay içerisinde, ya Hristiyan olacaklar, ya da ispanya'yı terk edeceklerdi.
Aksine hareket edenin malına el konulacak, ayrıca hayatını kaybedecekti.
Bunun üzerine Türkiye'ye göç başladı. ispanyol ve Portekiz'li kaptanlar, Yahudilere hem kötü davranıyorlar, hem de yüksek ücret alıyorlardı. Paraları yetmeyenlerin, karıları ve kızlarını ücret olarak zaptediyorlardı.
Müslüman gemiciler ise, fakir Yahudileri taşımak için para bile almıyorlardı.
Sultan 2. Beyazıt devrinde Türkiye'ye gelen Yahudiler, daha çok istanbul ve izmir' yerleştiler.
ispanya'da kalanlar din değiştirerek Hristiyan oldular da Engizisyon'un zulmünden kurtulamadılar.
Düyanın her tarafından kovulan Yahudiye biz ne yaptık?
Sonunda koskoca bir imparatorluk, siyonist mason işbirliği sayesinde yıkıldı.
Ve biz hala gaflet içerisinde bulunuyor, Yahudinin bütün milleti sömürmesine, Yahudi işbirlikçileri yüzünde fırsat veriyor ve göz yumuyoruz.
Türkiye'deki Yahudiler, başta istanbul ve izmir olmak üzere; Bursa, Ankara ve Türkiye'nin bazı önemli kasabalarında yoğun olarak bulunurlar. Bunların bir çoğu adlarını da Türk koyarak, toplum içeriisnde kendilerini kamufle etmek yönüne gitmişlerdir. Ancak bir Türkiye - israil maçında Türkiye'yi bırakıp, israil'i tutacakları muhakkaktır ki bu da çok normaldir.
--spoiler--
"Beynelmilel" Yahudi'nin dünya hakimiyetinin ana sebebi Yahudi'nin her yerde Yahudi kalmasıdır.
Yahudinin başarısının temelinde "kurnazlık" yatar. Dünya üzerinde hiç bir millet ticarette Yahudi kadar başarılı olamamıştır. Yahudi başarmak için, kanunların üzerinde her türlü baskıyı dener.
Denilebilir ki, Türklerin arasına iltimas ve rüşveti sokanlar Yahudilerdir.
Ticaret ahlak ile birlikte, genel ahlakı da yok eden dünün eskici, işportacı Yahudisini, fabrikatör Yahudi, mülti-milyoner, trilyoner Yahudi yapan bizleriz.
--spoiler--
su satirlardaki turk sozlugunu cikartin bir kitabi cok iyi hatirlayacaksiniz. hani bir ara ulkemizde bayaği cok satilan bir kitabi.
simdi işin laga lugasini bir kenara birakiyorum.
şimdi insanlar bir korku icat ederler, bir tehtid icat ederler ve tehditler ile pireyi deve deveyi pire gösterirler.
museviler için kötü bir sey diyemem. onlarda bizim gibi insanlardir. iyisi vardir kotusu vardir.
parayi iyi tutarlar, iyi pazarlik yaparlar hatta kişinin canina okurlar ama pazarliklarina sadiktirlar.
öyle 5. elden cek verip ödememezlik yapmazlar. sözlerine tutarlar. bir musevi kimseye borclanmaz. borcuna sadiktir.
simdi gelelim zurnani zirt dediği yerine. ekonomik gelismeyi hamasetle bastirmaya calisanlar ve iç dinamikleri dunyayi hala vatan millet sakarya ucuzlugu ile korumaya calisanlar bu ulkeye en buyuk zarari vermiştir.
hep bir dusmanlar icat etmiş ve 'acliği ve sürünmeyi' vaat etmişlerdir.
lafi fazla uzatmayacağim, bu tip konularda yazmak beni sıkıyor ama sen kendini gelistiremezsen hala dunyaya at gozlugu ile bakarsan tabi ki ayvayi yersin. zart zurtla bu işler olmuyor. viyana önünde saplak yediğimizden beri zart zurttayiz. gecmisi özleyeceğine ilerisi icin real politakalar uretemezsen, vatan millet sloganlari ile masturbasyon yaparsan musevisi de tehlike olur, ugandalisida hatta almani'da.
gerci uyvar önlerindeki gibi kuvvetli olsan ne yazar. turkun turkten baska dostu yoktur dimi?
efendiler otu boku tehlike olmaktan vazgecmezsek cagi yakalamayiz. ve buyuzden dolayi sapa otururuz. devir pazarlik devridir. zart zurt devri değildir. bak bakalim dunyada neler oluyor. chp akp kapismasindan daha önemli olaylar var.
merak etme kimse bayilmaz burayi isgal edipte basina bela almaya.