"Kırlangıç!.. desem şimdi, biliyorum, hiçbir şey anlamayacaksın. Anlama ama... anlama, daha iyi. (...) Düşün sade, belki; kırlangıçları işte mesela, deli kırlangıçları; ya da işte bütün kırlangıçlar delidir zaten, ya da tersi: bütün deliler kırlangıç!.. Suyu hatırla sonra, kırlangıcın üstünden uçtuğu, gölgesini seyrettiği... konup serinlediği. Ne bileyim, bir de bir kayık belki... küreği kırık. Göl ama uçsuz bucaksız... yeşil."