yer: bursa'da bir dershane
tarih: 2005 yılı
olay: bir matematik faciası ya da tren faciası
kahramanlar: matematik öğretmeni, öğrenciler, tren...
üniversite sevdasıyla dolup taştığımız o dershane günlerinde bir matematik problemi kafamıza takılır ve d.hanedeki matematik hocasına sorulup cevabı öğrenerek üniversiteye bir adım daha yaklaşmaktır amacımız. soru da artık klasikleşmiş olan tren uzunluğu bulma konulu problem sorusudur.
matematik öğretmenimiz soruyu alır ve tahtada çözmeye çalışır.bu çalışma, dakikalar geçtikçe bir cebelleşemeye; bir güreşe döner. en sonunda da "haahh buldum işte, böyle basit soruyu yapamıyor musunuz ayıptır çocuklar" diyerek tahtada harıl harıl problemi çözer ve bulduğu cevabın da altını tebeşirle şöyle bir çizer ki şahaserinin altına attığı bir imzadır o çizgi...
fakat gözler çiziğin üzerine odaklanınca olanlar olur: trenin uzunluğu -15 çıkmıştır!
oynanan halı saha maçında ilk yarının 45 dakika oynanıp 6-1 önde kapatılması ve ardından oynanann 15 dakikalık 2. yarının dolayısıyla maçın sonunda skorun 6-7 bitmesi.. nasıl verdik lan o maçı ordan. laannnn.. s*kecem yaa.. dedim size defanssa gelin diye *mına koyim. ahanda dumur budur.
yaşanan yada anlatılan bir olay sonunda gerçekleşen şaşkınlığın fetiş hali max. düzeye çıkması ve yaşayanın dilinin tutulması kombinasyonuyla gerçekleşen duygu karmaşası.
kadıköy'de gece 01 civarları. polis otosu gelin arabasının önünü keser ve siren çalar. damat çaresiz hazırladığı bahşiş zarflarından birini uzatır. polis otosu yol verir ve megafonundan şu anonsu yapar: "allah bir yastıkta kocatsın".
-durum kelimesini tepetaklak ederek oluşan kelimedir dumur(durum-dumur).
-durumun hiç de istenilen gibi olmaması, aksilik çıkması, şok edici olması hali.
Bartın şehiriçi özel belediye otobüsünde m.k. adlı otobüs şöförünün koltukta oturan hamile bayana dönerek sen çok yer kaplıyorsun iki kişi parası vereceksin dediğinde yaşadığım durum.
