t: yaa ben inat ettim tüm star wars filmlerini izledim ama bişey gözüme çarptııı..
a: neymiş o?
t: 1-2-3'ü izledeem sonra 4. filme geldim ewan mcgregor yerine başka bi adam* vardaaa
a: eee?
t: bence senin o filmler korsan obi-wan kenobi'nin saçı sakalı öyle beyaz mı???
****
a: kızım bi' parça buldum tam senlik valla.
t: adı ne?
a: billy talent'tan surrender.
t: hmm... kaç yaşında bu billy?
a: billy talent grup lan!
özellikle billy talent olayını hiç unutamam efenim. tiki aklı, napıcaksın.
sevgilinin ev arkadaşı arar ve bilgisayar açıksa açıklanan notu olup olmadığına bakmamı ister:
vendetta: öğrenci numaranı söyle.
x : 1234564324.
vendetta: şifreni söyle.
x : 44552211
vendetta: açıklanan notun yok.
bundan bir gün sonra söz konusu insanın sevgilisi beni arar.
vendetta: efendim.
- bacanak acilen x'in facebookunu çalmamız lazım.
vendetta: olum sevgilin değil mi, neden çalıyorsun? sor şifresini söylesin. hem insan bir hal hatır sorar.
- bacanak sokayım hatrına da, sorarsam şüphelenir. benim eski hatun facebook'tan mesaj atmış ona. okursa ayrılırız.
vendetta: lan ben okul şifresini biliyorum. belki facebook şifresi de aynıdır.
- versene şifreyi.
iki dakika sonra:
- bacanak valla aynıymış lan şifre. Allah razı olsun. sildim mesajı. Okusaydı boku yerdim. Ee sen napıyorsun nasılsın?
vendetta: lan bak sakın duyulmasın. sonra göt altına ben giderim.
olayın olduğu günün akşamı sevgili kişisi aranır. olay anlatılır:
vendetta: ...benim de aklıma öğrenci şifresi geldi. onu denedik tuttu hayatım. sonra bacanak sildi mesajı. ahuahuauahuha.
sevgili: neden gülüyorsun vendetta? belki orada önemli şeyler yazıyordu.
vendetta: aşkım onu bunu bırakta; bir insan ne kadar beyinsiz, aptal, gerzek, öküz olmalı ki her şifresini aynı yapmalı yaa. ahuauhuahuhauha.zahuahuah. aşkım gülsene lan. çok komik.
sevgili: benim de her şifrem aynı vendetta.
vendetta: (gluk) *
öğretmenlik yaptığım kurumun güvenliği ben çok yoğun çalışırken şöyle bir dialog yaşandı..
güvenlik: ( masanın üstündeki solidworks kitabını görerek) hocam bu solidworks ne oluyor
ben: bir çizim programı, makine parçası çizip montaj felan yapıyorsun.
güvenlik: hocam bu aralar bakıyorumda çok solidworks olmuşsunuz....
işte öldüğüm an o andı, bu kadar gereksiz bir espiri yapmaya yeltenmek hayattan soğumama neden oldu.
teyzemlerin kaldığı gece eniştem aradı. sabah erken gelmelerini söyledi. bir kaç saat sonra teyzeme söylediğimizde verdiği cevap oldukca ilginçti.
-erken yatalım o zaman*
antalyadayımdır.istanbula gitmek için check-in sırası bana gelir
görevli: yolculuğunuz nereye?
ben: antalya
görevli: ?!
yine aynı yerlerde yaşanır fakat farklı bir gündür.antalyadayımdır uçağa doğru giderken uçakta istanbul yazmadığını görüp şu soruyu sormak geçmiştir içimden:
ben: antalya uçağı değilmi?
görevli: hayır istanbul*
sobaninyanindayatanevkedisi ucaktadir. yaninda da sisko bir is kadini oturmaktadir. arkada ise durmadan aglayan bir cocuk ve annesi.
-hanimefendi ama aglatmayin su cocugu rica ediyorum.
-...
birkac dakika gecer. cocuk aglamaya devam eder.
-aaaaa yeter ama 3 saat ben bunu mu cekicem?
-allah allah! gel kolaysa sen sustur!
-onun annesi ben degilim sensin. kimseyi rahatsiz etmeye hakkin yok!
-cocugu ben aglatiyorum sanki!
-tabi ki sen aglatiyorsun. bak avrupali cocuklar hic agliyor mu? (sobaninyanindayatanevkedisi artik kendini tutamaz hafifce gulumser)
-aman! sen cok medenisin! terbiyesiz! edepsiz!!
-sensiz terbiyesiz!
-aglama cocugum. bu turkler boyle iste...
arda maçta bir gol atmıştır. maç sonu spor programı studyosunda arda'yı överler. o sırada arda röportaja gelir, muhabir ve arda arasında şu diyalog geçer:
muhabir: arda studyodan yorumcularımızın sorusu var. senin kendine özgü çok farklı bir vuruş stilin var. bugün de o vuruşla müthiş bir gol attın. bu vuruşlara özel oalrak çalışıyor musun?
arda: abi şimdi ben topa sert vuramıyorum bu benim eksiğim tabi antremanlarda çok çalışıyorum ama olmuyor vuramadığım için mecburen öyle gidiyor top.
(bursali iki kız canakkalede sahilde otururken onlerinden iki cocuk gecer.)
-olm bursada da hic guzel kiz yok ki!
(kizlarimiz birbirine bakar ve neyse nereli oldugumuz yazmiyo ustumuzde ki derken digeri cevap verir):
-olm baksana burda da yok...
x: nah öldürmedi. bizim hoca dedi bugün. adamın birini asit dolu bir küvetin içine koymuşlar. adam erimiş.
sb: valla benim bildiğim kadarıyla ne mahkeme kayıtlarında ne de başka bir yerde böyle bir şey yazmıyor. o zaman sizin hoca nerden biliyormuş. adam ölürken orda mıymış?
x:sen nerden biliyon öldürmediklerini? orda mıydın? (aynen bu şekilde)
g: nereye gidiyorsun a: abi derse giricem g: kimlik göreyim canım. a: kimliğim üzerimde değil abi. g: hangi bölümde okuyosun sen peki? a: tarih abi. g: o zaman bi soru sorucam tarihle ilgili bilirsen geçicen tamam mı? a: peki abi. g: türkiye nin en uzun ırmağı hangisidir? a: abi bu coğrafya olmasın? g: tarih coğrafya farketmez cevap ver! a: kızılırmak abi. g: geç geç tamam bir daha kimliksiz görmeyeyim.
ertesi gün..
g: nereye gidiyorsun lan a: abi benim kızılırmak g: yürü git lan yürü git.. a: ehuehe
gerçek olaydır, hiç abartısı yoktur, muhteşem işçi diyaloglarından, kahramanlar G ve E. Masada hararetle, tetöristlere yapılan operasyonlar, günün yaorumları döner herkes çok ciddidir.
G: Siz böle sölüyosunuzda hani bu pkklıların bi tv si roj mu med tv mi ne uyduda çıkıyo, asıl onları bi izlemek lazım bizim kanallarda ne diolar, onlarınkinde nediolar
E: heee e nediolar peki
G: bilmem kürtçe konuşuyolar
deli prenses ve teyzesi arasında gecen telefon konusması..
teyzesi:alo,yavrum bizim evden telefon sesi geliyo,sen benim cebi gecen gün almıstın ya o hala sende dimi,eve birakmadin yani.
d.p.: yok teyze birakmadim su anda onumde duruyor,o ses disardan geliyodur.
teyzesi: ya aslinda ben de biliyorum telefon sende,ama ben de kendi kendime dedim ki kart evde de o mu caliyo acaba *
d.p.:.... (bir süre sessizlik,kac dakika sürdü hatirlamiorum zira kendimde degildim)
tekrar d.p.: teyze ciddi degilsin dimi??
teyzesi: ay ne biliim yavrum birden oyle dusundum.ama sende yani dimi telefon
d.p.:....(kadin olayin baska bi yerinde kaldi ben zaten coktan koptum gittim baska bi aleme..)
büfeye kontor almak için gidilir (bilenler için bilkent üniversitesi, sözeri büfe, tombul top sakallı abi)
regulus: abi avea kontorun var mı ya?
abi: bende var..sende var mı? *
3 yaşlarında minicik bir kız çocuğu evimize misafirliğe gelir. ben bilgisayar başındayken çok canı sıkılır ve dumur diyaloğun başlangıcını yapar:
-yaa çok sıkıldım been, resim yapıcam.
-a tamam, dur ben kağıt buliyim sana, bak pembe kalemlerim de var.
-hayır öyle diil, bilgisayarda yapıcam ben resim!
-?!! .. hadi ya.. tamam ben paint açıyim o zaman.
-hey buffy the vampire slayer ı izliodun dimi?
-ohhhooo kaçıırır mıyım beaaa!
-du sana onun güzel görüntülerini cdye aktarıp vereyim
-yok ya bütün bölümlerini izledim ztn
-olsun ya kalıcı olurr du yolluom
-ii peki(şaşıran smiley)
eve gidilir arkadaşın kayıt ettiği sahnelerin yatak odası sahneleri olduğu görülünce direk çıkarılıp bir filmin kabına konulur ve film cdlerinin olduğu yere atılır.
eniştenin eve geldiği bir gün.
-senin bir kaç cdini aldım film izlicem
-tabi ki enişte al ya ben de seninkilerden bahsetcektim tam hihihi
-tamam yeniler geldi
akşam hatırlanır direk cd yerine bakılır ve sıçıldığının resmidir. direk ablanın evine koşulur.
-enişte
-efendim?
-fiiilllmm beeenn şey hani arkadaşım bakmadın dimi?
-yanlış filmmiş anladım
-(kızaran bir smileyle) allah belamı versin ben de bilmiyodum bakmadım ztn
-alabilirsin
-yok ya sen de kalsın(ne alakaysa)
aslında az sonra yazacaklarım çocuklarla girilen diyaloglar için de birebirdi fakat ben dumur sıfatını bu entry'e daha çok yakıştıyorum.
azra 4 yaşında bıcır bıcır, bilmiş ama sevimli bir kız çocuğudur. yaklaşık yarım saat önce teyzemle balkonda çay içerken kerata çıkagelir. balkonun kapısındayken bir ayağını kendi başının yüksekliğine kadar kaldırır, en baba balerinlere taş çıkartacak bir hareket yapar. öyle de kalır. biz güleriz.
peevish: aa bravo azra, afferim kız nasıl yapıyosun öyle?
azra cevap vermeden olduğu yerde ıslık çalmaya başlar, etrafa bakınır. biz "auheühüehau" diye güleriz. işte hemen ardından suratında merak eden bir ifadeyle insanı sandalyeden düşürecek sözler gelir;
azra: bunda gülünjek ne buluyoosunuz aakadaşlar ??
arkadaşlarla pizza hutta oturulur. o sırada okuldan bir arkadaş çekiştirilir.
kacak: senle kavga ettiğimiz günlerden bi gün kızlar ben içmeye gittik.
arkadaş: ee?
kacak: işte işte o bana iki 70lik içirdi. ben de içtim sırf laf almak için içirdi biliom ama
arkadaş 2: ya hayır yannış annadın
kacak : hayır öle diil
bu sırada kacak sinirlenir ve yüksek sesle konuşur ne olduğunu anlamadan..
kacak: beni sarhoşş ettiiiii
o sırada pizza hut ta çıt yoktur ve sessizlikten sonra kacak ın sesi bütün pizza hut ta yankılanmıştır. sonuç ise herkes mağdur kıza(!) bakmakta kız arkadaşlarıyla bakışlar arasında yerin dibine girmektedir.
eniştenin laptopundan baldızının msni otomatik açılmaktadır. saat 23.00 civarı kızın arkadaşı msnde kıza yazar.
-şişşt kısımmm baksanaa
-(yanıt yok)
-şişşt kızm manyak içtik kafayı bulduk yazamıorm kusarım ben böyykkkk ehehe
-(yanıt yok)
-lan baksanaaaaa sıçmaya gitcem lannn
-(yanıt yok)
-sittr lan. yarın ctfde ders var onu dicektim gittim ben
-tmm söylerim ben eniştesiyim
-hıı hee tamam yarın 10 da ders var ben gideyim. (hasss)
akabinde baldız aranır.
-yarın saat 10da ctf de ders varmış arkadaşın söyledi. acele anca bunları söyledi
-hııı hadi ya. anladım saol enişte. ben şifremi değiştireyim bu arada bari
-olabilir yani senin için
-anlıom!??!!??
yarın arkadaşı devamını söyleyince kız kıpkırmızı olur.
16 yasindayim o zamanlar. londrada bir yaz okulundayim. siniftayiz. herhalde her milletten insan var. hocada baya tas bir hatun. Mini etek, topuklu ayakkabilar, super bacaklar filan....hava sicak oldugu icin sinifin kapisi acik. koridorlardan gelen gecen gozukuyor.
hoca: this is a pencil.... bla bla bla
koridordan gecen 2 adam durur ve okuz gibi hocaya bakmaya baslarlar. Turkce olarak "Oha kariya bak. ben bunu cok temiz sikerim."
o gun anladimki, biz dunyanin her tarafindayiz ve nereye gidersek gidelim ruhumuzun abazaligi bizi asla yanliz birakmiyor.
