orta okul zamanı, peder beyin zorlamasıyla teravih namazına gidiyoruz o zamanlar. camiye yaklaşırken karşıdan da elemanlar geliyor bizim, konuşma aynen şöyle oldu;
ben: nabıyon aga.
eleman: iyi falan filan nereye gidiyonuz.
ben: teravih namazına.
eleman: bizde çarşıya gidiyoruz hadi allah rahmet eylesin.
açık hava konseri sırasında 'fark var' şarkısıyla 'ceza' ortalığı yıkıyor. uyuşturucu çekmiş iki arkadaş konser alanının tam arkasında laflıyor.
-kankaa!! benimle senin aranda ne fark var?
+farkımız olmaz kardeş bak dalgana
-ama bu amk çocuğu fark var diyor kanka!!
+zengin olum onlar takma kafana
-bizimde paramız var kanka, her şey para mı lan??(cebindeki parayı çıkarıyor)
+vay orospu çocuğu hani paran yoktu?!
-farz-ı muhal kanka
+sktr lan göt, sikerim yapacağın işi (uzaklaşıyor)
-kankaaa gitmee...
havuzda yüzerken anne ve ufak kızı arasında geçen şu diyalogtur:
a: güzel yüz, kollarını ileri doğru at.
k: yapamıyorum öyle.
a: hadi bak, ayaklarını da çırp, kolları at öne.
k(isyankar): karışma bana, yapamıyorum. Sen başbakan mısın, müdüüm müsün, karışma.
-nerde yicez kanka?
+bizim restoranta gidelim.
-nerde sizin restorant?
+restorant bizim değil lan, adı 'bizim'
-siz mi koydunuz adını?
+/&@^$&@$^&@*!^#*!^$&#*$*/(404 not found)
ben: o kadar güzelsin ki çok çirkin kaldım yanında.
kız: sanane yaram.
ben: oha çok sert. yara mı olan, yoksa diğer türlü olan mı.
kız: nasıl anlamak istiyorsan.
ben: oha ya, bu ne yaman çelişki anne.
ben: ben hiç kıskanmam.
karşı cinsten yakın arkadaş: oha nasıl lan?
ben: bildiğin.
kcya: hadi ordan be. kıskanırsın.
ben: hayııır.
kcya: bak delirtme beni. kıskanırsın diyosam kıskanırsın. alırım o x'i*, kıyarım 100 kağıda...
ben: hop! noluyo be?
kcya: dedim işte kıskanırsın lan!
ben: tanıştığımız güne lanet olsun be ne biçim arkadaşsın sen?
yanımda 2 hatun var. bir gün istiklal caddesindeyiz. hatunlar dedi ki, ya şu bar da çok iyi falcı varmış, oraya bi gidelim diyorlar, fala inanmam ama fal bakan biriyim neyse, iyi hadi gidelim dedik gittik. kadın bakmaya başladı falan....
hatun 1: hede ye de bakalım. hepimize bakıcaksınız yani.
ben: evet evet nolur bana bakalım nolur nolur nolur, bir kere.
falcı kadın: kimden başlıyoruz.
ben: uslu durursak şirinleri de görebilirm. bi dakka bu değil, benden en son başlayalım.
neyse kadın bir şey anlatır falan filan. sonra ben girerim olaya.
ben: ya lulu nun seks hayatı nasıl gidiyor onu da görüyo musunuz.
falcı kadın: valla senin azgın olduğun ta buradan görünüyor.
ben: hadi ya çıplak mıyım orada peki.
falcı: çok esprili ve bir o kadar açık sözlü bir erkek arkadaşınız var kızlar ikinizi birden terletebiliyor mu ?
bu söz den sonra hepimiz dumur olduk lan.
hayır sanki bi an kendimi neyse anlatamayacağım daha fazla. çok sert lan. ondan sonrası çok sert boşverin.
-bana hediye alabilecegin en yakin tarih ne var?
+niye ne istiyorsun?
-ya visne curugu lacoste.
+6 eylul var.
-6 eylul de ne var ki?
+iste ay donumu falan
-ay donumlerinde hediye almiyoruz ki.
+6 kasimda alirim o zaman.
-ya da 1 ocak var.
+niye 1 ocakta ne var?
-kabotaj bayrami.
+hayir o 1 temmuz.
-hayir 1 temmuz sabotaj bayrami.
her muhabbeti cuma'ya gidelim'e bağlayan cemaat öğrencisinin yaşça büyük versyonu olarak ikmamet ediyordu şirkette, yaşı kırk'a varmış, kocaman elleri olan ahmet abi.
bir kaç gün önce yanına oturduğumda dinden uzak bir muhabbet başlatarak şaşırtmıştı beni;
ahmet-ee f628 kaç kardeşsiniz????
f628-iki abi.
a-hmm kız mı erkek mi???
f-kız.
a-hmm en büyük sen misin??
f-evet en büyük benim abi.
a-hayır en büyük allah.
(bkz: mavi ekran)
f-??!?!##&&!?? en büyük sen misin diye sen sordun abi.
a-olsun öyle denmez.
f-error.
edit: kesinlikle dini kötülemek için yazılmamıştır, amaç tebessüm ettirmektir.
ben ve dostum dersteyiz hoca imza aldı, imza attık felan hoca da dersi erken bıraktı ama kısa bir aradan sonra devam edileceğini söyledi. biz de çıkmak istedik fakat hoca da tip olduğundan izin alıp çıkalım dedik ve gittik yanına.
ben: hocam ya imza attık da biz çıkabilir miyiz?
hoca: neden çıkıyorsunuz ki?
ben: bilmiyorum ki hocam*
dostum: mavi ekran 404 not found %!+!'^!'?!!???
sith kendi kendine baya neşeli falan ders föylerini saymaktadır.
arkasında onu izleyen bir arkadaşı duruma müdahil olur. olaylar gelişir.
s: birinci föy hmm bunu okudum. iki üç heh üçüncü föyü okuycam.
a: o göte kaçıyo yanlız dikkat et.
s: ha! *
a: ciddi diyorum. ben zor çıkardım.
s: ehehe*
a: valla baya saplandı yani.
yazliktaki karsi komsu kapiyi calar
kadin-biz de yeni geldik istanbuldan annenler yok mu bisi sorucaktim
b-onlar sehir disindilar
k-bizim de gunes enerjimiz bozulmus cocuklar yikancakti da sizde fazla sofben var mi diye sorcaktim
b-???
k-kocam istanbulda kargo ile eskisini getirtcek uc bes gunlugune lazim
b-...
k-eheh ben en iyisi annenler gelince..hmm..peki..
b-...
+kızım mp3'ümü şarj etsene yürüyüşte dinliyorum ben. lady gaga'nın alejandro'sunu istiyorum. bi de rihanna'nın bi şarkısı var ya lalalalaaa diye başlıyor hani, çiçekler falan var onu at. (bkz: only girl)
sağlık çalışanı olmak için stajerlik yapılan hastanede iki arkadasla beraber iç hastalıkları poliklinigi aranır bir türlü yeri bulunamaz. rastgele bir poliklinige gidilir. sekretere:
+ merhaba biz iç hastalıkları poliklinigini arıyorduk
- burası dahiliye
+ tamam biz iç hastalıklarını arıyorduk
- dahiliye = iç hastalıkları **
+ aaa biz ona hiç bakmamışız yaa ehehe suratlar mor
dersane çıkışına gelen ve sınava az kaldı sizin enerjiye ve zihin açıklığına ihtiyacınız var diye enerji içeceği dağıtan ve xxx kanatlandırır adıyla bir slogana sahip olan enerji içeceği markasında dağıtım yapan kız ile depresif sıra arkadaşı arasında geçen diyalog..
dağıtım yapan kız: sınav dönemi yaklaştı, xxx size enerji verir..
depresif sıra arkadaşı: teşekkürler ben almıyım, yorgunum.
dağıtım yapan kız: ama reddbull kanatlandırır.
depresif sıra arkadaşı: benim kanatlarım kırık.
dağıtım yapan kız:!'^+%&/()=?
köln-istanbul arası uçuşta gerçekleşen gurbetçilerimizin renk kattığı bir uçuştur.
uçuş görevlisi yemek servisi yapmaktadır, alman vatandaşa ingilizce olarak seçenekleri söyler, ingilizce bilmeyen vatandaş almanca mırıldanır bunun üzerine yanında ki gurbetçi hanımefendiye, beyfendinin vejetaryan olup olmadığını sorması ister çok değerli ablamız almanca mırıldanır ve hostese döner ''yok alman'mış'' der, hostes süratle uzaklaşmak ister..
- eski sevgilimi sadece numarasının ezberlenmesi çok basit olduğu için suçluyorum.
eskiden ne güzel rehberden silerdim mecbur unuturdum ama şimdi onun numarasını ezbere biliyorum sildim fakat ezberlediğim için içimdeki arama isteği sürekli olarak canlı kalıyor..
+ açık konuş. kontor mu aldın?
- ?!..
hala ile ilişkiler konuşulur. veee asıl merak ettiği konuyu sorar;
h: ee, var mı kimse bana söyliyebilirsin, bak ben demem kimseye.
b: yok halacım
h: e nie üniversiteye gitmiyo musun sen? niye yok
b: ne alaka yaa.. ne biliyim yok işte. hem öyle isteyince olmuyo, adam gibi biri olsun olcaksa *
h: yok mu arkadaşlarından sevgilisi olan?
b: var niye ki
h: tamam işte; tavla onları
b: * nası ya dalga mı geçiyosun
h: amaan üniversite biter bir daha görmezsin o kızları. kızlardan mı korkuyosun.. biraz tuttuğunu kopar dimi amaa..