x: nah öldürmedi. bizim hoca dedi bugün. adamın birini asit dolu bir küvetin içine koymuşlar. adam erimiş.
sb: valla benim bildiğim kadarıyla ne mahkeme kayıtlarında ne de başka bir yerde böyle bir şey yazmıyor. o zaman sizin hoca nerden biliyormuş. adam ölürken orda mıymış?
x:sen nerden biliyon öldürmediklerini? orda mıydın? (aynen bu şekilde)
(bursali iki kız canakkalede sahilde otururken onlerinden iki cocuk gecer.)
-olm bursada da hic guzel kiz yok ki!
(kizlarimiz birbirine bakar ve neyse nereli oldugumuz yazmiyo ustumuzde ki derken digeri cevap verir):
-olm baksana burda da yok...
arda maçta bir gol atmıştır. maç sonu spor programı studyosunda arda'yı överler. o sırada arda röportaja gelir, muhabir ve arda arasında şu diyalog geçer:
muhabir: arda studyodan yorumcularımızın sorusu var. senin kendine özgü çok farklı bir vuruş stilin var. bugün de o vuruşla müthiş bir gol attın. bu vuruşlara özel oalrak çalışıyor musun?
arda: abi şimdi ben topa sert vuramıyorum bu benim eksiğim tabi antremanlarda çok çalışıyorum ama olmuyor vuramadığım için mecburen öyle gidiyor top.
sobaninyanindayatanevkedisi ucaktadir. yaninda da sisko bir is kadini oturmaktadir. arkada ise durmadan aglayan bir cocuk ve annesi.
-hanimefendi ama aglatmayin su cocugu rica ediyorum.
-...
birkac dakika gecer. cocuk aglamaya devam eder.
-aaaaa yeter ama 3 saat ben bunu mu cekicem?
-allah allah! gel kolaysa sen sustur!
-onun annesi ben degilim sensin. kimseyi rahatsiz etmeye hakkin yok!
-cocugu ben aglatiyorum sanki!
-tabi ki sen aglatiyorsun. bak avrupali cocuklar hic agliyor mu? (sobaninyanindayatanevkedisi artik kendini tutamaz hafifce gulumser)
-aman! sen cok medenisin! terbiyesiz! edepsiz!!
-sensiz terbiyesiz!
-aglama cocugum. bu turkler boyle iste...
antalyadayımdır.istanbula gitmek için check-in sırası bana gelir
görevli: yolculuğunuz nereye?
ben: antalya
görevli: ?!
yine aynı yerlerde yaşanır fakat farklı bir gündür.antalyadayımdır uçağa doğru giderken uçakta istanbul yazmadığını görüp şu soruyu sormak geçmiştir içimden:
ben: antalya uçağı değilmi?
görevli: hayır istanbul*
teyzemlerin kaldığı gece eniştem aradı. sabah erken gelmelerini söyledi. bir kaç saat sonra teyzeme söylediğimizde verdiği cevap oldukca ilginçti.
-erken yatalım o zaman*
öğretmenlik yaptığım kurumun güvenliği ben çok yoğun çalışırken şöyle bir dialog yaşandı..
güvenlik: ( masanın üstündeki solidworks kitabını görerek) hocam bu solidworks ne oluyor
ben: bir çizim programı, makine parçası çizip montaj felan yapıyorsun.
güvenlik: hocam bu aralar bakıyorumda çok solidworks olmuşsunuz....
işte öldüğüm an o andı, bu kadar gereksiz bir espiri yapmaya yeltenmek hayattan soğumama neden oldu.
sevgilinin ev arkadaşı arar ve bilgisayar açıksa açıklanan notu olup olmadığına bakmamı ister:
vendetta: öğrenci numaranı söyle.
x : 1234564324.
vendetta: şifreni söyle.
x : 44552211
vendetta: açıklanan notun yok.
bundan bir gün sonra söz konusu insanın sevgilisi beni arar.
vendetta: efendim.
- bacanak acilen x'in facebookunu çalmamız lazım.
vendetta: olum sevgilin değil mi, neden çalıyorsun? sor şifresini söylesin. hem insan bir hal hatır sorar.
- bacanak sokayım hatrına da, sorarsam şüphelenir. benim eski hatun facebook'tan mesaj atmış ona. okursa ayrılırız.
vendetta: lan ben okul şifresini biliyorum. belki facebook şifresi de aynıdır.
- versene şifreyi.
iki dakika sonra:
- bacanak valla aynıymış lan şifre. Allah razı olsun. sildim mesajı. Okusaydı boku yerdim. Ee sen napıyorsun nasılsın?
vendetta: lan bak sakın duyulmasın. sonra göt altına ben giderim.
olayın olduğu günün akşamı sevgili kişisi aranır. olay anlatılır:
vendetta: ...benim de aklıma öğrenci şifresi geldi. onu denedik tuttu hayatım. sonra bacanak sildi mesajı. ahuahuauahuha.
sevgili: neden gülüyorsun vendetta? belki orada önemli şeyler yazıyordu.
vendetta: aşkım onu bunu bırakta; bir insan ne kadar beyinsiz, aptal, gerzek, öküz olmalı ki her şifresini aynı yapmalı yaa. ahuauhuahuhauha.zahuahuah. aşkım gülsene lan. çok komik.
sevgili: benim de her şifrem aynı vendetta.
vendetta: (gluk) *
t: yaa ben inat ettim tüm star wars filmlerini izledim ama bişey gözüme çarptııı..
a: neymiş o?
t: 1-2-3'ü izledeem sonra 4. filme geldim ewan mcgregor yerine başka bi adam* vardaaa
a: eee?
t: bence senin o filmler korsan obi-wan kenobi'nin saçı sakalı öyle beyaz mı???
****
a: kızım bi' parça buldum tam senlik valla.
t: adı ne?
a: billy talent'tan surrender.
t: hmm... kaç yaşında bu billy?
a: billy talent grup lan!
özellikle billy talent olayını hiç unutamam efenim. tiki aklı, napıcaksın.
hala ile ilişkiler konuşulur. veee asıl merak ettiği konuyu sorar;
h: ee, var mı kimse bana söyliyebilirsin, bak ben demem kimseye.
b: yok halacım
h: e nie üniversiteye gitmiyo musun sen? niye yok
b: ne alaka yaa.. ne biliyim yok işte. hem öyle isteyince olmuyo, adam gibi biri olsun olcaksa *
h: yok mu arkadaşlarından sevgilisi olan?
b: var niye ki
h: tamam işte; tavla onları
b: * nası ya dalga mı geçiyosun
h: amaan üniversite biter bir daha görmezsin o kızları. kızlardan mı korkuyosun.. biraz tuttuğunu kopar dimi amaa..
- eski sevgilimi sadece numarasının ezberlenmesi çok basit olduğu için suçluyorum.
eskiden ne güzel rehberden silerdim mecbur unuturdum ama şimdi onun numarasını ezbere biliyorum sildim fakat ezberlediğim için içimdeki arama isteği sürekli olarak canlı kalıyor..
+ açık konuş. kontor mu aldın?
- ?!..
köln-istanbul arası uçuşta gerçekleşen gurbetçilerimizin renk kattığı bir uçuştur.
uçuş görevlisi yemek servisi yapmaktadır, alman vatandaşa ingilizce olarak seçenekleri söyler, ingilizce bilmeyen vatandaş almanca mırıldanır bunun üzerine yanında ki gurbetçi hanımefendiye, beyfendinin vejetaryan olup olmadığını sorması ister çok değerli ablamız almanca mırıldanır ve hostese döner ''yok alman'mış'' der, hostes süratle uzaklaşmak ister..
dersane çıkışına gelen ve sınava az kaldı sizin enerjiye ve zihin açıklığına ihtiyacınız var diye enerji içeceği dağıtan ve xxx kanatlandırır adıyla bir slogana sahip olan enerji içeceği markasında dağıtım yapan kız ile depresif sıra arkadaşı arasında geçen diyalog..
dağıtım yapan kız: sınav dönemi yaklaştı, xxx size enerji verir..
depresif sıra arkadaşı: teşekkürler ben almıyım, yorgunum.
dağıtım yapan kız: ama reddbull kanatlandırır.
depresif sıra arkadaşı: benim kanatlarım kırık.
dağıtım yapan kız:!'^+%&/()=?
sağlık çalışanı olmak için stajerlik yapılan hastanede iki arkadasla beraber iç hastalıkları poliklinigi aranır bir türlü yeri bulunamaz. rastgele bir poliklinige gidilir. sekretere:
+ merhaba biz iç hastalıkları poliklinigini arıyorduk
- burası dahiliye
+ tamam biz iç hastalıklarını arıyorduk
- dahiliye = iç hastalıkları **
+ aaa biz ona hiç bakmamışız yaa ehehe suratlar mor
+kızım mp3'ümü şarj etsene yürüyüşte dinliyorum ben. lady gaga'nın alejandro'sunu istiyorum. bi de rihanna'nın bi şarkısı var ya lalalalaaa diye başlıyor hani, çiçekler falan var onu at. (bkz: only girl)
yazliktaki karsi komsu kapiyi calar
kadin-biz de yeni geldik istanbuldan annenler yok mu bisi sorucaktim
b-onlar sehir disindilar
k-bizim de gunes enerjimiz bozulmus cocuklar yikancakti da sizde fazla sofben var mi diye sorcaktim
b-???
k-kocam istanbulda kargo ile eskisini getirtcek uc bes gunlugune lazim
b-...
k-eheh ben en iyisi annenler gelince..hmm..peki..
b-...
sith kendi kendine baya neşeli falan ders föylerini saymaktadır.
arkasında onu izleyen bir arkadaşı duruma müdahil olur. olaylar gelişir.
s: birinci föy hmm bunu okudum. iki üç heh üçüncü föyü okuycam.
a: o göte kaçıyo yanlız dikkat et.
s: ha! *
a: ciddi diyorum. ben zor çıkardım.
s: ehehe*
a: valla baya saplandı yani.
