bakıyorum tv ye. 3 koca değiştirmiş teyzemiz, apartman, yazlık, araba ve bilumum lüks eşyalar istiyor.
çevremdeki yaşıtlarıma baktığımda durum içler acısı. düğün dahi yapmadan bir erkek uğruna hem ailesini hem kendisini yakıp, tamamen altından kalkamayacağı bir yükün altına giriyor. işi gücü olmayan bir serserinin seviyorum diyen diline kanıp, boşanmalar, aldatılmalar, çocuğuyla yeniden ailesine dönüyor.
aynı zamanda tv ye çıkıyor, bir evlilik yaptım, aynı hatayı yapmak istemiyorum diye.
ah be! gül gibi güzelliğini, gençliğini, kariyerini, okulunu bitirip kendi kendini yakmak bu demek midir? tarikatın çarşaflı kızı mahallenin yosma gördüğü kızdan önce yaş 18 e basmadan balkonlardan atlaya atlaya kocaya kaçıyor.
nedir bu? erkek mi yok memlekette a be güzelim? baskı, veri depolama?
e haklı bu erkekler o zaman. sen güçsüz durursan, sen aileni bir kenara atıp onların desteğinden de mahrum kalırsan, ezilmeye mahkum olarak kalırsın. vallahi haklı bu erkekler, katılıyorum, türk kızları iki güzelsin diyene teslim oluyor.
sonra da evlenme vaadiyle kandırdı, yok öldü nişanlım, yok londra ya gitti, bıraktı beni.
e hadi öyle oldu, niye küçültüyorsun, dur dimdik ayakta neler çıkar karşına da sende cesaret yok bebeğim, ne desek boş. senin bir ailen var bir erkek için yazık değil mi, öyle biri denk gelir ki, eşin olur,, en güzel günlerin onunla olur. aşk meşk nereye kadar?
allah herkese akıl versin, akla mukayyet olsun da başka bir şeye gerek yok zaten!
