ananelerimizin fısıldayarak söylediği kadınlardır bul kadınlar. iyi kadın da dulmuş baksana cümlesinin öznesidir bu kadınlar.
kadının kadına yaptığını başkası yapmaz ya; bu da o hesap. dul kadın hali hazırda sevişmeye alışmış kadındır onların gözünde. sırf sevişmek için başka erkeklere sarkabilir; arkadaşının erkeğini kendine av belleyebilir.
bu yüzdendir zaten bunu sözleri söyleyen kadınların boşanmaktan ölesiye korkması, herşeyi sineye çekmesi. başkasına söylediği bu sözün kendisi için de söylenebileceğini bilmesidir onu dul olmaktan alıkoyan.
erkeklerin her zaman olduğu gibi pek suçları yok bu konuda da. adamın annesi dul kadını seks yapan ve her daim kötülenecek kadınmış gibi öğretiyorsa, bu ülkede dul kadınların evlenmesi bir lutuf gibi sunuluyorsa; erkeğin de kendisinden beklentisi olmayan, sevişmeye hazır! kadını istemesi çok normaldir aslında.
bu dünyada herşey insanlar için. yarın senin ya da karının dul olmayacağının garantisini kim verebilir?
kızların bekarken peşlerinde 20 kişi varken adam elemek için 700.000 tane saçma sapan bahanesi olması ne kadar katlanmak zorunda olduğumuz iğrenç bir gerçekse,erkeklerin de evlenirken dul istememesi de o kadar gerçek ve kabul edilmesi gereken bir durumdur kimsenin zoruna gitmesin. dul kadın da bekarken erkekleri elemek için çıkardığı saçma sapan bahanelere saysın.
bir kadın için türkiye'de, özellikle de küçük yerlerde çok zor olan durumdur. genelde erkekler için dul kalanlar kolayca yatılabilecek kadınlardır, bu nedenle de evli ya da bekar birçok erkek evliyken "bacım" ya da "yenge" dedikleri bu kadınlar hakkındaki düşüncelerini hemen değiştirir. sırf bu nedenle tekrar evlenen kadınlar vardır.
nasıl olsa dul, sevişmeden duramaz şeklinde saçma sapan düşüncelere sahip erkekler bir kez daha oturup düşünmeli bu kadınları rahatsız etmeden önce, ne de olsa hayat bu, bakarsın annen, kızkardeşin ya da eşin de dul kalır.
egerki dulsan birde üstüne üstlük türksen, dünyanin neresinde olursan ol, potansiyel orospusundur. Eli ve beyni apis arasinda dolasan bir millet oldugumuz icin bu damga kacanilmaz oluyor malesef.
ekonomik özgürlüğü olmasına rağmen, yurdumda bir çok kadın tabular yüzünden boşanamamakta.
dul sıfatını taşımak ağır gelmekte, bu sıfatı taşıyacağına mutsuz bir hayatı sürmeyi yeğlemekte.
öğrenciden sonra, ev sahiplerinin ev verirken en çok düşündükleri, hadi evi verdi, öğrenciden daha sıkı takip ettiği kadın...eve giren çıkanın çetelesinin tutulduğu, sanırsınız boşanınca ajan oldu sıradan kadın.
attığı adım merak uyandırır. ki daha bir çok probleme göğüs germek zorunda kalır.
haliyle bu baskılardansa kırar dizini oturur kadın.
lal olur dili, görmezden gelir gözleri...
her zaman açık kapı olarak görülmektir bu ülkede. adınız her an çıkabilir. bakkalından kapıcısına kadar hepsi yavşar. üstelik kendi hemcinsleriniz tarafından dışlanır, potansiyel tehlike gibi görülür ve dedikodunuz yapılır. o yüzden çoğu genç ve dul kadınlar gizlerler dul olduklarını.
(bkz: iğrençsiniz ibneler)
türkiye sınırları içinde bir kadının başına gelebilecek en kötü olaylardan biridir. sadece biri. çünkü dul kadın hep tehlikedir insanalarımıza göre.
boşanmış veya eşini yitirmiş bir kadın eğer ana babasının yanına dönmeyipte kendi ayakları üstünde duruyorsa, hayata kafa tutuyor demektir. yıkılmaz bir görüntü sergileyen kadın düşünün. aman diyim, ne korkunç değil mi? erkek egemen ulusun istisnasız her bireyine aşıladığı düşünce bu çünkü. çocukları varsa kadın onlar için yaşamalı halbu ki. yoksa da yeni bir talip beklemeli. kadınsın sen ya, neden elinin işiyle erkek işine karışıyorsun ki?
hayat, karşında dimdik duranları yüceltir. yücelen dul kadın ise çevresindekilerin arsız ithamlarına maruz kalır. " aferin ya, ne dirayetli kadın. kocası yok ama ele güne de muhtaç olmadı. " söylemleri bir müddet sonra " yollu bu ayol. ne çok gelen gideni var görmüyor musunuz? " cümlelerine dönüşüverir. hiç normal bir arkadaşı olamaz. hayatına evlenmeden kimseyi katamaz. sevgili edinemez. bağsız, yüzüksüz el içine çıkamaz. evinde konuk ağırlamak bile zordur.
dul kadın hayatını kazanmak için evli veya bekar bir kadından çok daha fazla çalışmak zorunda kalır. çünkü hayatını idame ettirmek için para kazanmaya, bunu yaparken de kimseden destek almamaya özen göstermesi gerekir. iş bulması, paranın kendini geçindirmesi gerek. tabi kadının aklında çalışmak var ama ya iş verenlerin? yanlış anlaşılmasın hepsini demiyorum ama bazılarını cidden çükünden asmak lazım. "dul kadın, yanıyordur bu!" diyerek ofisin olmadık köşelerinde kadınları sıkıştırmayı bir maharet sanırlar.
ülkemizde tamamen farklı gözle bakılan kişi olmak anlamına gelmektedir. hemcinsim olan erkeklerin bir çoğu, dul kadınlar hakkında cinselliğe aç bir kadın olarak bakmaktadır. arkadaşımla aramızda geçen bir muhabbet ise aynen şöyledir;
+ sen ne yaptın ya sevgilin filan yok mu ?
- valla şu anlık yalnızım. genç kızlarla çıkmak istemiyorum. olgun bayanlar daha iyi oluyor.
+ olgun bayanlar iyidir ama kolay bulamazsın.
- bana çok denk geliyorlar. özellikle de dul kadınlar denk geliyor.
+ hiç dul birisi ile muhabbetim olmadı.
- olum dul kadınlar çok çılgın oluyorlar. çünkü zamanında almışlar tadını, yanıyorlar valla genelde.
+ bilmiyorum valla hiç tanıştığım bir dul bayan olmadı ama sana olgun kadınlar konusunda katılıyorum.
Sadece kadın olmanın bile suç olduğu bir ülkede yaşıyorsan "dul kadın" olmak bazı insanlara göre başına gelebilecek en kötü durumdur.
Yazık,insanlara sıfatlar yapıştırmak konusunda ne kadar başarılıyız. Keşke insanlar evlenmiş mi ayrılmış mı diye bakmadan,düşünmeden önce sadece insanlıklarına bakabilsek.
"dul kadın" var da bu ülkede "dul erkek" niye yok ? Eşi ölmüş ya da eşinden boşanan bir kadına her türlü gözle bakabilme hakkını bulan insanlar ne kadar küçük insanlar aslında.
Güçlü kadınlardır bu kadınlar oysa ki. Bir çoğu eşlerinin yaptıklarına boyun eğmeyip kendi ayakları üzerinde yaşamayı tercih etmiş kadınlardır. Gururu herşeyden önce geldiği için en sevdikleri adamın bile yaptıklarına boyun eğmeyen kadınlardır. Size mi boyun eğecekler?
Toplum tarafından dul kadına yapıştırılan kolay kadın etiketi malesef insanların basit zihniyetlerinin göstergesidir. Adama sensin kolay dedirtir. Ağzının payını alıp istediğini elde edemeyenlerin çamur at izi kalsın mantığından başka bir şey değildir.
Boşanmış kadınların her adamla birlikte olduğunu düşünen zavallılar yanılıyorsunuz. Mesela bu kadınların yanına bile yanaşamaz sizin gibi kişiliksiz adamlar.
Sen gözünde büyütme bu kadar benim durumumu dedirten durumdur. Bende aynı senin gibi yemek yiyiyorum,duş alıyorum,uyuyorum,uyanıp işe gidiyorum,akşam evime gelip tv izleyip kitap okuyorum,arkadaşlarımla çıkıp eğleniyorum. Yani senin yaptıklarından farklı bişi yaptığım yok. Aynı hayat!!!
Ama keşke kadınlara her şekilde etiketler yapıştırmayı amaç edinen insancıklar keşke siz arada nefes almayı deneseniz. Beyninize oksijen gider bu sayede!!!
Artık düğünlerin vazgeçilmezi olan kadınlardır. Genelde gelinle damatın önünde düğün salonuna girerler. iri göğüslüdürler. Giyim olarak askılı elbise veya tek omuz tercihleridir. Etek boyunu kısa tutmazlar, ayak bileklerini örtecek kadar uzun etek tercih ederler. Düğün boyunca elbiseyi göğüs kısmından yukarı çekip dururlar.
afedersiniz ama onun bunun çocukları tarafından hunharca taciz edilir.
her sokak köşesinde bekleyen bir canavarla hep uğraşmak zorundadırlar.
çakal ve it sürülerinin hep ahlaksız teklifleriyle hayatları zindan olur.
bu it sürülerini aleme ibret olsun diye meydanda asacaksın nefes almaları bile gereksiz.
dudaklarının arasından çıkan her kelime zehir
yaşadıkları gün sayısı kadar her gün çekerler inşallah gün yüzü görmezler.
en acımasız işkencelerle yaşarlar.
ölüm onlar için artık tek kurtuluş olmalıdır.
içimdeki nefret bu karakter yoksunlarına karşı dinmeyecek seviyede hepsini öldürsem doymam.