32: andolsun ki biz onları bilerek bütün milletler üzerine seçip tercih etmiştik. (elmalılı hamdi yazır)
yine alcapon:
32: Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık. (yaşar nuri öztürk)
abdulbaki gölpınarlı:
32: Ve andolsun ki israiloğullarını, bilerek bütün âlemlerden üstün olmak üzere seçtik.
adem uğur:
32: Andolsun biz israiloğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
ali fikri yavuz:
32: Celâlim hakkı için, biz israîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik.
bekir sadak:
32: And olsun ki, onlarin durumunu bilerek dunyalarin uzerinde seckin kildik.
fizilal-il kur'an:
32: Andolsun biz, israiloğullarını, bir bilgiye göre alemlere üstün kıldık.
ümit şimşek:
32: Biz onları bilerek o zamanın milletlerine üstün kıldık.
bu millet bizzat allah tarafından kur'an-ı kerim'de yüceltilmiş. bazı itirazlar da şu yönde: (özellikle alcapon'un eleştirisi) "bu ayette (ki bazı meallerde oluyor bu) geçmiş zaman kipi kullanılmıştır."
şimdi şöyle bir durum var: allah geleceği görebildiğine göre (Nahl 77: Ve GÖKLERiN VE YERiN GAYBi sadece ALLAH'A AiTTiR) onun için geçmiş-şimdi-gelecek gibi bir ayrım olmasa gerektir ve gelecekte bu ırkın yapacağı şeyleri de bu payeyi onlara verirken bilmektedir.
o zaman o'nun "bilerek" yücelttiği bir millete düşman olmak kur'an-ı kerim'e uygun mudur?