üniversiteden bir bayan arkadaşa yan yana oturduğu biri dudaklarının kuruduğunu görünce -dudakların kurumuş, ıslatayım mı yavrum dedikten sonraları bakım kremını yanından ayırmadığından bahsediyordu.
hayır. adamın dediği önemli değil sanırım, kendi dudakları önemli(!). *
erotizm kokan bir hareket olduğundan sakat sonuçlar doğurabilecek bi hareket, aman diyim...otobüste yalnız giderken, ders dinlerken, tv izlerken ya da ne bileyim kulaklıklar kulağınızda müzik dinlerken... kısaca tek başınıza kaldığınızda yapmanız gayet sakıncalı olan durum. hele bir de bir erkek tarafında "napıyorsun sen yaa öyle dudak mudak? millet yanlış anlayacak" diye uyarıldığınızda dehşete düşüyorsunuz. ya da otobüste dudağınızın bir kenarını ısırırken kafayı kaldırdığınızda ortalardn bi öküzün size baygın gözlerle baktığını gördüğünüzde acilen ilk durakta inip bir nemlendirici almak farz oluyor.
genellikle stres kaynaklıdır. Isırdıkça insana rahatlama duygusu verir ama bir süre sonra dudak kanamaya başlayınca olay mazoşistliğe döner, zira hem rahatlamak için dudağını ısırırsın hemde ısırdıkça kanatır acı çekersin.
Susuzluktan kavrulan her bir milimindeki ayrılmış, kabaran kabuk parçacıklarını diliyle öteledi, dişiyle çekip uzattı ve hafif hafif, çekerek, tükürüğüyle ıslatarak, ne çok yumuşak ne de çok kuru, yavaşça ayırdı bağlı olduğu et parçalarından. Kopardığı her kabuğun altında gonca kan damlası, kıvırtarak, oynaşarak, salınarak aktı.
Diliyle topladı bütün hasadı...
Dişine sıvadı...
Aynaya baktı...
Gülmek dedi aynadaki aksine; ilk defa bu kadar çok yakıştı...