Filminden filmine değişir bazı filmler dublajla orijinalinden güzel olurken bazıları mesela amelie gibi fransızca
Ve ingiliz ingilizcesi olan filmleri altyazılı izlemek ayrı keyif verir.
yuzuklerin efendisi veya Hobbit izliyorsanız (bir de sylvester stallone yi seslendiren sezai aydın var istisna) dublaj izlemek te fena değil ama bir green street hooligans izliyorsanız asla dublaj izlemeyin.
mutlaka altyazılı film. korsan filme karşı olduğum kadar Türkçe dublaja da karşıyım, 12 yaşında çocuğa 45 yaşında adamın sesiyle dublaj yapılması fıttırtan örneklerden biridir.
fuck you mada fuck'a nın türkçe dublaja çevrilirken, 'lanet olsun sana çünki sende annene lanet etmişsin. ' şeklinde anlaşılmasını sağlayan hezeyandır.
altyazıdır, niye mi?
bir film normal şartlarda sizin 2 duyu reseptörünüze uygun olarak yapılır (filmler sizin tatmanıza veya dokunmanıza uygun değildir)
görme ve işitme.
eğer işitme kısmı yoksa zaten filmin %50si kafadan gitti,
kısaca dublajlı film izlemek kaybeden olmaktır.
oyuncu sadece tipi sayesinde para almaz. ses ve mimikler de önemlidir.(dublaj da ses ve mimikler arasında zaman farkı oluştuğundan mimikler yerini bulmaz. zaten kelime uzunlukları da farklıdır.adam 2 sn lik cümle kurar. bizim dublaj yapan güzel kardeşimiz halâ konuşmaya devam eder. oysa o sırada oyuncunun ağzı kapalıdır.)
dublajda bunlar ortadan kalktığı için altyazı her zaman dublajı döver.
altyazılı film varken türkçe dublaj film izlemek demet akalından dinlemek istetiğiniz bir müziği murat dalkılıçtan dinlemek zorunda kalmanız gibi birşeydir.
film izlerken bir oyuncunun o an ki psikolojini paylaşmak için sadece oyuncunun fiziksel hareketleri yetmez. sesinin tonuna ve şiddetine de ihtiyaç vardır. dublaj bunun yerini şu ana kadar alamamıştır alamaz da. altyazı; candır, ciğerdir, kuzu sarmasıdır.
eser orjinal olduktan sonra gerisi teferruattır.
türkler için hazırlanmış eser, orjinal ses ve türkçe altyazılı olanıdır. şayet, ortada bir versus bile yoktur.
tamamen kişinin subjektif seçeneğidir.
90'larda trt ve star'da dizi ve filmlerde duyulabilen devlet tiyatrosu sanatçılarının dublajlarını tenzi ederek bana göre, günümüzde altyazılı yapımların atmosfere girebilmek açısından açık ara önde olduğu versustur.
dublajlı film izleyen kişi film katilidir. Oyuncunun tonlamasını, ortam seslerini duyamaz, stüdyoda üstüne çekilen kalitesiz dublajla yetinir. Animasyonların çoğu bu kavramın dışında, türkçe dublajda onun hakkını verebilirim. Ama özellikle fransız, italyan, ispanyol filmlerini dublajlı izleyen insan çok şey kaybeder.