dua deneyi

entry1 galeri0 video1
    1.
  1. hastalar üzerinde dua nın etki edip etmediğini araştırmak üzere yapılan deneydir

    bu tarz deneylerin uygun yapılabilmesi için, çift kör (double-blinded-) prosedürüne uyulması gerekir ve bu kurala katı biçimde uyulmuştur. tam anlamıyla rastgele seçilen hastalar belirlenir, ilk grup denek grubu (dua edilenler), diğeriyse kontrol grubu olarak belirlenir (dua edilmeyenler.) ne hastalar, ne doktorlar ne hastabakıcılar ne de denekler hangi hastalara dua edileceğini ya da hangilerinin kontrol üyesi olduğu bilmez. ancak deneysel duayı edenlerin her kim için dua edeceklerse isimlerini bilmeleri gerekir; aksi takdirde, belirlenen kişiler haricindeki ilgisiz kişiler için dua etmenin ne anlamı olurdu? ancak duacılara hastaların yalnızca ön ismi ve soyadının ilk harfini vermek yeterlidir. görünüşe göre bu sayede tanrı doğru hastane yatağının yerini tam olarak saptayabilecekti.

    böylesi deneyler yapma fikri başta dalga geçilmeye son derece açıktır ve beklenildiği gibi bu proje de bu olumsuzlukları yaşamıştır. bildiğim kadarıyla bob newhart bununla ilgili bir skeç hazırlamamıştı, ancak yine de sesindeki kararlılığı duyar gibiyim:

    ne söylüyorsun tanrım? beni kontrol grubundan olduğum için tedavi edemiyor musun? ... ah anlıyorum, teyzemin duaları yeterli değil. ama tanrım, yan yataktaki bay evans... o neydi tanrım? bay evans her gün binlerce dua aldı öyle mi? ama tanrım, bay evans o kadar insanı tanımaz ki... ah, ondan yalnızca john e. olarak bahsettiler, john ellsworthy'yi kastetmediklerini nasıl anladın?... ah evet, hangi john e.'ye dua ettiklerini anlamak için her şeyi bilme yeteneğini kullandın. ama tanrım...

    tüm alayları cesurca göğüsleyen araştırmacı grubu hiç yılmadan çalıştı ve boston yakınlarında bulunan zihin/beden tıbbi akademisi'ndeki bir kardiyolog olan dr herbert benson önderliğinin kontrolündeki 2,4 milyon dolarlık templeton sermayesi harcandı. dr benson'ın daha önceleri söylediği bir söze templeton baskısından çıkan bir makalede yer verilmişti: "tıbbi olgularda şefaat (aracılık) dualarının etkisinin ispatına inanmak yükselmektir." araştırmanın sağlam ellere teslim edilmiş olması güven vericiydi ve şüpheciler tarafından berbat edilme olasılığı düşüktü. dr benson ve takımı altı hastanedeki 1.802 hastayı gözlemledi ki bu hastaların hepsi koroner baypas ameliyatı geçirmişti. hastalar üç gruba ayrıldı. birinci grup dua aldı ve bunu bilmedi. grup 2 (kontrol grubu) dua almadı ve bunu bilmedi. grup 3 dua aldı ve bunu bildi. grup 1 ve grup 2 kıyaslaması aracılık dualarının etkisini sınamak içindi. grup 3 birinin dua ettiğini bilmenin ortaya çıkarabileceği psikosomatik etkileri test etmek içindi.

    duacılar üç kilise cemaatinden oluşuyordu, minnesota, massachusetts ve missouri, bu üç kilisenin konumu hastanelerden oldukça uzaktı. duacılara, açıklandığı üzere, dua edecekleri hastaların yalnızca ön adları ve soyadlarının ilk harfi söylendi. bunu mümkün olabildiğince standartlaştırmak deneysel alıştırmayla emin bir şekilde sağlanabilirdi ve dolayısıyla tüm duacılara dualarının içine şu cümleyi de katmaları söylendi: "çabuk, sağlıklı bir iyileşme ve komplikasyon olmamasıyla birlikte başarılı bir ameliyat için."

    amerikan kalp dergisi (american heart journal) nisan 2006 sayısında bildirilen sonuçlar oldukça belirgindi. dua edilen ve edilmeyen hastalar arasında fark yoktu. dua edildiğini bilen ve dua edildiğini ya da edilmediğini bilmeyenler arasında bir fark vardı; ancak bu olumsuz yöndeydi. dualardan yararlandıklarını bilenler, bilmeyenlere nazaran, yan etkilerden daha fazla acı çektiler. tanrı bu çılgın girişimi kınadığını göstermek için hafifçe cezalandırmış mıydı? kendileri için dua edildiğini bilen hastaların sonuç itibariyle fazladan stresten zarar görmüş olmaları daha olasıydı: araştırmacıların deyimiyle 'performans anksiyetesi'. araştırmacılardan birisi olan dr charles bethea şöyle demişti, "bu onları 'dua takımına çağrılacak kadar hasta mıyım?' düşüncesiyle kararsızlaştırmış olabilir?" günümüzün dava açma meraklısı toplumunda, kalp rahatsızlıklarından zarar gören bu hastaların, deneysel dua aldıklarını bilmelerinin bir sonucu olarak, templeton vakfı aleyhinde eylem niteliğinde bir dava açmaya yeltenmiş olabileceklerini umut etmek fazla mıdır?



    özet:dua hiç bir şeye yaramıyor

    not:merak edenler okusun üşenip okumayanlar okumadık durumumuz yoktu gibi saçmalıklar yazmayın.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük