bu ülkenin toplumunda zaten malesef doğru çizgileri pek bilinmeyen kavramdır da (kitap okuyup, araştırma yaparak geçirebileceği vakti müge anli izleyip, sokakta hanzoluk yaparak geçiren bir çoğunluk öğrenemez, gelişemez tabii), o bir yana, 86 yıllık köklü bir yapı olmasıyla övünen devlette de "düşünce özgürlüğü" kavramının görünüşe göre doğru bir şekilde hala oturmamış olduğunun kanıtı.
mesela mhp'nin kafa yapısı da, pkk'yı desteklemekten daha az mide bulandırıcı değil. ama düşünce özgürlüğü kapsamında iki partinin de varlığına saygı duyma zorunluluğumuz var. fiilen suç işlemeye yönelen biri etkisiz hale getirilmeli ama "fiilen suç işlemeyi" öven birini hapse sokma hakkımız yoktur. açıkça hırsızlık yapmayı da öven bir kitap yazabilir mesela biri, bu da düşünce özgürlüğüdür. bu yüzden mhp'nin kapatılmıyor oluşu gibi, dtp de kapatılmamalıydı. işlenen suçlar varsa, birey birey cezalandırılabilir ama "açıklamalar, övgüler" falan söz konusu olduğunda suçluyu öven düşüncelerin bile, her ne kadar bence iğrenç de olsa, tıpkı mhp'nin aynı iğrençlikteki faşist kafa yapısının bile varlığına saygı duymak zorunda olduğumuz gibi varlığını saygı duymalıyız. pardon, duymalıydık...
AKP'nin DTP'nin kapatılması sonucu Anayasa mahkemesi'ni suçlaması ilginçtir. Donanımsız insanlar da AKP'nin bu oyununu yiyorlar ama iktidarda 7. yıllarını dolduran AKP'nin bunca yıldır parti kapatmayla ilgili yasaları değiştirmediğini biz unutmuyoruz. AKP, şimşekleri üzerine çekmemek için suçlu arıyor. Oysa ki toplumsal barış için kendisine büyük umutlar bağlanan DTP her fırsatta PKK'nın sözcülüğünü yaparak, imralı'dan emir alarak Apo'yu genel başkanları olarak göstererek ve her fırsatta bölücülüğü tetikleyerek başka bu ülkedeki kendisine inanan inanmayan bütün kürtlere ihanet ederek ve ardından da ülkenin huzura kavuşmasını engelleyecek eylemlerde başrol oynayarak kapanmayı haketmedi mi? Evet, 2009 yılında bir partinin ne gerekçe olursa olsun kapatılması hoş bir şey değil belki ama demokrasi de kendisini yok etmeye çalışacak kadar aptal bir sistem midir? DTP'liler hiç bir dönemde kendisine bu kadar tavizler verilmeyen bir dönemin altını oyduklarını ve yok ettiklerini düşünüp biraz da olsa özeleştiri yapıyor mu şimdi acaba? Yoksa, zaten gelinen nokta amaçlanan yer miydi?
bir partinin kapatılmasından çok yasaklanan ve yasaklanmayan isimler üzerinde durulması gereken olaydır. zira siyasi kürt kanadı parti açıp kapatmaya alışkındır. artık kürt siyaseti emine ayna, sebahat tuncel gibi kanadı yoluk sözde şahinlere kalmıştır. bu isimler de toplumsal kutuplaşmayı hızlıca körükleyebilecek ve dtp tabanını iyiden iyiye pkk çizgisine yaklaştıracak isimlerdir. işte sorgulanması gereken işin bu kısmıdır. "hukuki karar" "kanunlar böyle" naraları atanların samimiyetine inanmıyorum. bu karar bop kapsamında alınmış ve kürtleri ayrışmaya itecek isimlerin eline bırakmıştır. kimse bana iyi niyetten bahsetmesin.
bir kaç aya kalmaz ismi geçen şahısların nasıl şımarıp, coşacaklarını hep beraber göreceğiz. o zaman bu kapatma kararını alanlar ya da darbe yasalarını değiştirmeyip bu karara sebep olanlar sırça köşklerinde rahatça uyurlarken olan yine kürt kardeşimle bana olacaktır.
bir işe yaramayan anayasa mahkemesi kararı. başka ülkelerde anayasa mahkemesi gibi yüksek mahkemeler ülke menfaatine işlere imza atarlar. kararlarında hukuk veya anayasaya bakmazlar. hatta bazılarında hukukçu bile yoktur. neyse konumuza dönersek ülkemizi dışarda kötü gösterecek bir karardı. çünkü elde şiddetle direk ilişkilendirilecek somut olay yoktu. bu durumda aihm'de kaybedeceğimiz bir dava olacak. o zamana kadar açılım bitse de bunların önemi kalmasa...
dtp'nin kapatılması kime yaradı? tabi ki dtp ve pkklılara. zaten demokratikleşme gibi bir dertleri yoktu. akp'nin başlattığı olaya destek olur gibi görünüp eninde sonunda bir olayı bahane edip kargaşa çıkarmak isteniyordu. apo'yu bahane ettiler olmadı, ama anayasa mahkemesi sağolsun ekmeklerine bir güzel yağ sürdü.
şimdi başka partilerde bulunan kürt milletvekillerine baskı unsuru olarak türkiye devletine, hükümetine güvenilmez, akp biz kapatılırken kılını kıpırdatmadı, devlet de bizi tasfiye etmeye başladı, demokratik açılım dedikleri bir yalan,oyalama taktiği ve dtp çatısı altında toplanmamızı dağıtmak amaçlı diyerek dtp ve pkk için halk desteği arıyorlar. taban baskısı ile akp'den (başka partilerden zor) kaç vekil ayrılacak bir daha ki seçimde kaç seçmenden oy alacaklar, dağılan pkk'ya kaç kişi daha katılacak hesaplamak zor. zamanla göreceğiz. düşmanın eline cephane verenleri tebrik mi edeyim ana avrat söveyim mi bilmiyorum.
edit: belki de bizim meclis bu kapatmanın, düşmanımızı kuvvetlendiğini görüp, demokratik açılımın yolunu açıp, bunları yalancı çıkartarak yok etmeyi başarır. yoksa gelecek seçimlerde 30-40 milletvekili çıkarırlar. neyse göreceğiz.
alışkanlık yapmış olay, geleneğin devam edeceği aşikarken neden kapatıldı. bu duruma sevinenler için mastürbasyondan öteye geçmeyecektir. zira ertesi gün tabela değişmiştir.
sözde akıllanırlar, daha ılımlı hale gelirler diye kapatıldığını düşünen(siyasetçiler, "sözde" hukukçular)komik olmayın.
Niye mi?
Eskiden Kürdistan, federasyon, sayın diyemezlerdi, artık diyorlar.
Dün Oral Çalışlar da Radikaldaki köşesinde iyi Kürtler-kötü Kürtler ayrımından söz etmiş. Kötü Emine Ayna-iyi Ahmet Türk ayrımından, Kürtlerle ilgili siyasetin bu sağlıksız ayrım üzerinden yapıldığına dikkat çekmiş. Doğru. Üstelik bu ayrımı yapanlar sadece statükoyu kutsayan siyasetçiler tarafından yapılmıyor. Meclis dışındaki Sol da, bu konuda kendini çok bilinçlenmiş hissedenler arasında da bu ayrım var.
Bunlar niye şimdi yazıyorum, söyleyeyim. DTP nin Meclis dışına çıkmasıyla birlikte yeni bir dönem başlıyor. Meseleleri, talepleri ve yöntemleri çok daha net şekilde konuşmamızı gerektirecek bir sürece giriyoruz. Federasyon mu, silahlı mücadele mi, ayrı bir devlet mi, kültürel haklar mı, anayasa değişikliği mi... Ne ise ne. Dil ve tartışma pek yakında buraya evrilecek. Ve pek yakında hepimiz içimizdeki kutsallıkları, Kürtler de sesleniyorum Ahmet Türk ün önceki günkü açıklamasında dediği gibi, gözden geçirmek zorunda kalacağız. Hepimize kolay gelsin diyorum...
Çarpık demokrasi tamam belki terör örgütüne destekliyormuş gibi gözüken bir partinin mecliste olması doğru olmayabilir ama halk'ın seçtiğini bırakın halk kapatsın ki ülke huzuruna zarar gelmesin yoksa dtp gider bdp gelir sonra bunlar şahlanır sine-i millet der hepsine birer kahraman gözüyle bakılır bir dahaki seçimlerde muhalefet derecesine ulaşırlar DTP'nin kapatılmasının bize ne gibi bi faydası dokunur hiç...
senelerdir kürt sorununu çözemedik. şimdi de tek başımıza çözemiyoruz. illa ki amerikanın stratejik çıkarlarının bu sorunun çözümüyle paralel olması gerekiyor ve bir de avrupanın ısınması. halbuki iki kişi konuşurken üçüncüye ne düştüğü bizim ilk öğrendiğimiz dersti.
şimdi tekrar başa döndük. yine bir parti kapattık. yabancı gazetelerin manşetleri ayıplama mesajlarıyla süslü. barışı istemeyenler, kanla beslenenler, köşelerinde kıs kıs gülmekte. olayın aslını idrak edemeyen, patlamaya hazır bomba gibi doğu illerinde kışkırtılmaya hazır binlerce insanda bir öfke seli gibi sokakları süpürüyor.
burda klasik bir haklılığımızı anlatamama durumu var. bu haklılık kelimesini sadece parti kapatma olayıyla ilgili kullandığımı belirtmeliyim. bütün kürt sorunu için kimse kesin bir haklı taraftan söz edemez bence.
sonuna kadar demokrasiden yana olan biri olarak bunun sıradan bir parti kapatma olayı olmadığını düşünüyorum. bunun en çok kimin işine yaradığını biliyorum, kimin zararlı çıktığının farkındayım ama bunu gerçekten hak ettiler. demokrasi her istediğini, arkanı terör örgütüne yaslayarak söyleme sanatı değildir. gelin konuşalım diyorlar ama bellerinde silah var, demokrasi, sosyal adalet dillerinden düşmüyor, kürt halkının tek sözcüsü biziz diyorlar ama ağası oldukları köylerde köle gibi kürt çalıştırıyorlar. evet parti kapatmak demokrasilerde belki de tanımı yapılamıyacak kadar kötü bir çözümdür ama burda başka seçenek bırakmadılar. ve iki milletvekili hariç seslerini duyurma şansları hala var. biz parti kapattık bakalım onlar neyi kapatacaklar.
bir takım düşüncelere göre, pkk'nın meclisten atılması kararı. yanlış mı? bilemem.
ancak; seçim denen bir olgu var. "seçilmişlik" denen bir olgu var. kimine göre zorla olmuştur bu olay. aşiret reisleri seslenmiştir halka, dtp'ye oy verin diye. ya da doğudakilerin alayı pkk sempatizanıdır. alayını yakmak gerekir. arada bende gaza gelip bu düşünceleri savunmuyor değilim. sonra düşünüyorum; ulan, benliğim?
babaannemin bazı anıları vardı küçüklüğümde. samanlığa kapatılıp asker üniformalılar tarafından ateşe verilen köyümün insanlarından tutun, komşuya gözünün önünde tecavüz edenlere kadar; türklüğü küçük düşürücü, "asker"i düşman belletici anılar. bu ve benzeri olayların gerçekten askerler tarafındanmı gerçekleşritildiği, yoksa asker üniformalı militanlar tarafındanmı gerçekleştirildiği umurumda değil. bahsettiğim anılar yaklaşık 40 ila 50 yıl öncesine ait.
bu olayları yaşayan insanlar; "fırsat eşitliği"nin kapılarının önünden geçmediği insanlardır. bu insanların öfkesi, haksız değildir. dışa vurumu savunulamaz belki bu öfkenin; terör adı altında dışa vuranların hangi amaca hizmet ettiği belirsizdir belki; ama boş bir öfke değildir bu. hiçbir kürt; "kürdistan" adlı ütopik ülkede yaşamak istemiyor.
milliyetçilik olgusu ardından ahkam kesmek gerçekten kolay. ben, benliğimi tanıyorum. üç beş orospu çocuğu, ne idüğü belirsiz dtp'li, damara basmak için yola koydurulmuş diye, bir acının üstünün örtülmesi; bence doğru değildir.
turkiye'nin kurt meselesinde anladigi ve benimsedigi tek eksenin pkk oldugunun kanitidir. dtp "pkk'ya olan yakinlik" gerekcesi ile kapatildi. ancak burada dtp'nin pkk'ya olan yakinligi degil, sozkonusu olan turkiye'nin pkk'ya yakinligidir. ondan vazgecememesi, arada araci istememesi, "konusarak anlasabiliriz" diyen insanlari yasaklamasi; adeta kurt halkina eger sesini duyurmak istiyorsa ya pkk'ya yonelmesini, yada bu sevdadan vazgecmesini ogutlemesi ve sonucta halkin secip gonderdigi vekilleri harcayarak "bos islerle zaman kaybetmeyin, gidin pkk'yi destekleyin" gibisinden bir mesaj vermesi, bu kapatilmanin ardindan kendisini hissettiren sonuc ve zihniyet dunyasinin sadece bir tutamidir.
"farkli insanlarin bir arada yasayabilmesi" kabul edilmelidir ki zor bir konudur. ancak bu zorlugun hafifletilmesinin yolu toplum icinde kan davasi yaratmak olamaz. taraflardan bir tanesini sadece bir orgute hapsedip o ismi de "teror orgutu" diye paketlemek, aslinda o tarafa, yani halka, kulture, politik yapiya, sen de "teroristsin", "senin varliginin benim sistemim icerisinde baska bir temsil yolu olamaz" demektir. bugun dagda olan insanlarin vaktinde hadep'in kapatilmasina sahit olmus, milletvekillerinin yaka paca meclisten atilmalarini seyretmis cocuklar ve gencler oldugu bir gercektir. simdiki gencler de dtp'nin kapatilmasini yasamis, "normallesme" denen ortamin cok uzak oldugunu hissetmis, kendilerinden once pkk'ya katilanlarin yanlis yol (silahli yol) sectiklerine dair kafalarinda bir kanaat olusturma dayanaklari ellerinden alinmistir.
bir de "insanimizin kafasini karistirmak isteyen yabanci gucler var" edebiyati yapmiyorlar mi... birincisi o yabanci guclere muhtac olmayacak kadar kendi kendine yeterli ve yerli "intikam" soylemleri mevcut, ikincisi kimsenin kafasi karismis falan degil, herkes daha cok savas ve gurultu istiyor; ne istediklerini biliyorlar, mesaji dogru almislar yani...
ilelebet payidar kalmanin yontemi ilelebet ayni yontemi ve mentaliteyi takip etmek olamaz.
kapatılması çözüm değildir. asıl çözüm parti kuran, partilere katılan, meclise girecek olan insanların geçmişlerini araştırmak, sabıka kayıtlarına bakmak, devam eden davalarına bakmak, söylemlerine dikkat etmektir. zira ahmet türk hep döneminde de vardı ve yine pkk yanlısı bir partiydi, dtp'de yine var. böyle bir saçmalık olabilir mi?
demokrasiye vurulmus bir darbedir ve bu darbe turkiyeye hic birsey getirmeyecektir aksine dtpnin yerine acilacak olan parti ondan daha kati ve vurdumduymaz olacaktir.
kapatıldıda ne oldu? hali hazırda bekleyen bir parti daha yok muydu zaten? elimize ne geçti? adamlar bir bok yedi evet ama o zaman ver cezalarını sadece onlara koy siyasi yasağını.. partiyi kapamakta ne? bu sadece ülke açısında bir kirli sayfa daha olacak. ha bide bir sürü insanı kışkırtacak... ve bunlara rağmen hala seviniyoruz öyle mi? yazık.
PKK ve yandaşları tarafından kaos ve anarşi çıkarılmasına sebep olacağı iddia edilen hadise.
Ama enteresan bir durum var.
En son yenibosna'da şehit yakınları göstericileri kovalamışlar.
Vatandaş aldı eline sopayı gösterici kovalamaya başladı. Yani beklenenin tersi oluyor. Vatandaş terör örgütü yandaşlarına göz açtırmıyor. Biz de burdan mal gibi olan biteni seyredip, işkembe-i kübra'dan yorum yapıyoruz.
Birilerinin yaptıkları planlar gerideki uzuvlarında patladı.
