birincisi türkiye laik bir ülke. ne o bir dinî bayram için bayram tebrikleri falan resmî düzeylerde? efendim bu düpedüz laikliğe aykırıdır ve hem dtp hem de tsk mazallah anayasa mahkemesinin gazabına uğrayabilir. ama bi' düşünelim, acaba bu iyi olmaz mı?
anayasa mahkemesinin devreye girmesi ile aynen akp'nin kapatma davasından sonra olduğu gibi dtp de "rejim dostu" bir söylem geliştirebilir, tsk da daha laik bir yapıya kavuşur, kavuşmaz mı?
ben bu kürtçe bayram tebriğini türkiye demokrasisi ve laikliği açısından bir dönüm noktası olarak görmeye başladım, tam şu an.
ikincisi kim yazdı bu metini? kürtçe bilmeyen dtp'liler yazmış olamaz. acaba bu tebrik kuzey ırak'taki "sözde" devletten gelmiş olmasın? efendim olmaz olmaz demeyin. zaten kürtçenin de abd menşeli düşünce kuruluşlarınca uydurulduğunu söylemişti bizim raaasim abi. raaasim abi kim demeyin. kendisi orta doğu'da yaşananları çok geniş bir perspektifle yorumlayabilen bir abimizdir. değeri bilinmiyo' ayrı. bilgisayarla arası iyi olmadığından olabilir. oysa ben demiştim ona "abi gel öğren şunu kullanmayı, derin siyasî ufkunla sözlük alemlerini aydınlık manyağı yaparsın" dedim ama dinlemedi rıza abi.
şaşırdınız değil mi? rıza abi raaasim abinin yancısı. fikirlerini o kaleme alır ve dolaşıma sokar. ama bu iş posta güvercini ile olmadığından ben rıza abiye söyledim, raaasim abi sen anla.
dtp li vekillerin çoğunun kürtçe bilmediği düşünülünce daha da ironik hale gelen bayram tebriğidir. adamlar anlamadıkları dille tebrik yolluyorlar. bari emin oldukları birine yazdırsalardı kürtçe kartları. belli olmaz hani kürtçe olarak sayın başbuğ arkanızdayız allah bu dtp yi bildiği gibi yapsın da yazabilir.
sözlük yazarları dahil toplumdaki nice sahte demokratın foyasını ortaya çıkarmaktadır.
adamlar kürtçe yazmış da, ne yazmış? bölünelim, güneydoğu'dan gidin falan mı demişler? bayram tebriğinin içeriği normal ise, kürtçe yazılmasında ne sorun var?
ayrıca, provokasyon diye bi kelimeyi bütün anlamından kopartarak bu toplumun diline pelesenk eden medyadan da tiksinmiş durumdayım!
yahu adam kürt, kürtlerin dillerini rahat kullanabilmesi için falan ziyaset yapıyor zaten, sen de işine geldiğinde diyorsun ki "kardeşimiz, canımız ciğerimiz et tırnak cak cuk"... e tamam işte, dilini füme dil üretiminde kullanacak değil ki, gayet anlaşılır bir biçimde siyasi alana taşıyor dilini...
suç teşkil eden, kendi doktrinleriyle çelişik bir şey yaptıklarında (ki evet, yapıyorlar sık sık) eleştir adamları ama, burada ne var be adam???
helikopterden devlet yanlısı kürtçe bildiri atılınca sorun yok, adamın meclisteki temsilcisi genel kurmay'a kürtçe mesaj yollayınca var öyle mi? yesinler senin objektifliğini, demokratlığını, çoğulculuğunu!
eksici faşolara not: kürt değilim, kürtçe bilmem. akıl ve mantık sahibi bir insanım.
ülkede resmi dil türkçe olupta türkçeye yabancı milyonlarca gencine batan tebrik mesajıdır. hayır ingilizce, fransızca olsa ne ala. kürtçenin provokasyon amaçlı kullanıldığını düşünen bu us yoksunları elbette milyonlarcadır.
kimi bünyelerde taş etkisi yaratması tuhaf. ister misiniz ki taş atmaktan 26 yılla yargılansın dtp'liler? burada sözü bir mustafa balbay aforizması ile bitiriyorum sevgili okur: olmaz olmaz demeyin, olmaz olur.
bu hadisenin tartışma konusu addedilmesi dahi o kadar gülünç ki. yıllardır "türk" olduklarından dem vurduğumuz, aslen "dağ türkü" olduklarından ve kara basarken "kart kurt" sesi çıkardıkları için kendilerine "kürt" dendiğinden bahsettiğimiz bu topluluğa geçmiş zamanda yaptığımız ve hala kimilerimizin yapmaya gayret gösterdiği "asimilasyon"un ifşası aslında bu tepki.
bu tepkinin neden bu kadar sert verildiğini anlamak aslında zor değil. şimdi gelse bir kürt araştırmacı, kürtlerin 5000 yıllık tarihinden bahsetse, (örneğin cemşid bender) nemrut un kürt olduğundan, hz. ibrahim in kürt olduğundan bahsetse apışıp kalacaklar bu arkadaşlarımız. çünkü ortada belgeler var, belirli tarih metodları kullanılarak ortaya sürülmüş bir tarih araştırması var. ülkü ocaklarında olduğu gibi, "bakın asyanın burası ile amerikanın şurası tam birbirinin üstüne oturuyor, kızılderililer türktür", "eski türklerde gök tanrı ya, yani tek tanrıya inanmışlardır. türkler hiç putperest olmamıştır" değil o kitaplarda kaleme dökülenler, anlatılanlar.
işte bu gibi yerlerde yetişmiş arkadaşlarımızın ufukları ancak ve ancak anlatılanlarla sınırlı olduğu için ortaya böyle "olur mu lan öyle şey. bu memleketin resmi dili türkçe. tüm yazışmalar türkçe yapılacak kardeşim" tadında bir refleks çıkıyor. kendilerinden beklenen reaksiyonu veriyorlar aslında. bir farklılık bir değişiklik yok.
bu değişikliliğin yaratılamamasının en büyük nedeni hepimizin bildiği üzere eğitim. şimdi bu arkadaşımızın tarih dersleri onların ilgisini çekecek kıvamda geçse, onları biraz daha düşünmeye sevk etse bütün problem çözülebilir aslında. halen 82 anayasasının öngördüğü tarih eğitimini aldıkları için bu kardeşlerimiz, ne düşünebiliyor ne de fikir üretebiliyorlar. aslında kendilerine tarihi sevdirmek çok kolay, çok basit. ama tarih hocalarımız da bu anayasanın düzenlediği bir üniversite eğitiminden geldikleri için onlarda beceremiyor tarihi sevdirmeyi, anlatmayı.
örneğin, anadolu beylikleri dönemi anlatılırken öğrencilere tarih hocaları şöyle bir anekdot (bugüne kıyasla benim için)tan bahsedebilirler. hepimiz karamanoğlu mehmet bey i biliriz. nerden biliriz? "sarayda, sokakta, her türk ilinde türkçe konuşmayı ferman vermiştir" değil mi mehmet bey? kendisi bu nedenle bize "mükemmel bir türk milliyetçisi" olarak anlatılır.
olay bu minvalde gelişmez aslında. karamanoğlu mehmet bey türkmendir. farsça, arapça bilmez. moğolların akınlarıyla zayıflatmış olduğu selçuklu devletini yıkar ve konya daki sarayı ele geçirdiğinde görür ki, sarayın tüm katipleri yazışma dili olarak farsça kullanmaktadır. e haliyle türkmen olduğu için farsça anlamaz ve hem yardımcılarının hem de kendisinin yazışmaları denetleyebilmesi için resmi dilin "türkçe" olmasını emreder.
bakın, gördük ki olayın nedeni çok basit. farsça bilmiyor ve yazışma dilinin hakim olunan dille yapılmasını emrediyor. ortada ne milliyetçilik var ne türk ulusunun yüceltilme tutkusu. (bu durumu devleti yıkmak için moğollardan istifade etmek bağlamında da değerlendirebilirsiniz)
"başbuğ a kürtçe mektup gönderilmesini"de bu durum çerçevesinde değerlendirebiliriz. hepimizin diline pelesenk olmuş, "tarih tekerrür ediyor" sözüyle hem de. doğu illerimizde yaşayan ve türkçe konuşamayan kürt vatandaşlar için örneğin. bu vatandaşlar, devlet büyükleri onları ziyarete geldiklerinde de, oğullarını askere gönderip şehit haberini aldıklarında yakacakları ağıtta da kullanacaklar bu dili. o zaman ne yapacaksınız peki? yaralarına merhem mi olacaksınız, yoksa bir tekmede siz mi vuracaksınız?
işte bu sorulara karşı yanıtsız kalmanız, "ya olur mu öyle şey" demeniz, "lan ben var ya neyse birşey demiyorum" diye çaresizliğinizi ifşa etmeniz aslında değişmemenizin yarattığı hastalıkların kronik dereceye geldiğini gösteriyor. çok basit aslında değişmek, bir kitap kadar uzağınızda. hem etrafınızdaki insanları da daha fazla kırmamış olursunuz.
harbiden komik olmuş. gülünesidir bence. doğruluğu ya da yanlışlığı pek de önemli değil. ortada binlerce ölü varken bir mektubun cidiyeti üzerine konuşmak saçmalıktır. benim anlamadığım general bu mektubu kime tercüme ettirecek ve ne cevap verecek?
içinde şöyle birşey varsa "mübarek bayramınızı kutluyorum sağlık ve esenlikler diliyorum"
komik olmaz mı? lakin siz bu adamlarla savaşıyorsunuz. sağlık ve esenlik dilemek "mümkünse savaş tüm hızıyla devam etsin" demek değil midir? sonuçta bunlar iki düşman taraf. komik.
diğer yandan başbuğ ne diyecek. "sağlık da dileseniz türkçe dilemedikçe size cevap yok" böyle mi der acep. yaşanan çatışmalar ne kadar saçma ise her iki taraf açısından da, gönderilen mektup da o kadar saçmadır.
zaten biz akıllı başlı adamlar olsaydık binlerce insan ölmeden bu işi çözerdik. ama bizde akıl nerde?
(bkz: tereciye tere satmak)
başbuğ'u bütün güneydoğuyu baştan aşağıya yeniden yapılandırtmaya teşvik etmek.
deniz abi'mizin çoktan cevabını verdiği bir problem üzerine yorum yapmaya gerek yok, yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği, ayrılıkçı davranmak nereye kadar?****
embesil embesil şirin yorumlar alan tuhaf davranıştır.
bu ülkenin resmi dili türkçe ise resmi yazışma ve tebrikler ancak türkçe yapılabilir. kafanız basmıyor mu be cahiller? tatlı su kurnazı sözde hümanist teröristçikler?
terör örgütün kınamayan bölücü bir partinin provakasyonudur. ne var canım kürtçe de bu ülkede konuşulan bir dil diyerek dansöz gibi kıvırtmayın hiç olmazsa.
şimdi diyorsunuz terör farklı kürtçe konuşmak farklı. peki o zaman bölücü örgütü kınayın terörle mücadeleye sizde destek verin sonra kendi kültürünüzle ilgili ne yapacaksanız yapın veya ezildiğinizi düşünüyorsanız demokratik haklarınızı sonuna kadar kullanın. mitinglerde apo posteri açmak yerine terörü protesto edin bizde sizinle beraber çiğköfte yoğuralım, türkülerinizde puşi takıp halay çekelim. kulağa hoş geliyor değil mi? ancak gerçekler farklı malesef. siz bu teröre karşı durmak bir yana direk destekliyorsunuz. e hani ağzınıza sakız ettiğiniz terör farklı kürt kimliğini öne çıkarmak farklı düşüncesi nerede kaldı?
yahu niyetiniz belli, bölmek istiyorsunuz ülkeyi. hiç olmazsa o alçakça düşüncenizi savunurken bile biraz şerefli olun da olayları pembe gözlüklerle göstermeye çalışmayın insanlara. demokrasi,insan hakları gibi yüce kavramları kendinize alet etmeyin. gerçi lideriniz olduğunu iddia eden soysuz it yakalandığında korkudan annem türk tü türkiye ye hizmet edebilirim demişti. nerde kaldı davanız?
yazık be. hitler intihar etti, saddam ölüme giderken bile yaptıklarını savundu... örnekleri çoğaltılabilir.
önce bir davayı savunabilmek için şerefli ve onurlu olmayı öğrenin.
gereken cevabı başbuğ tarafından alacak olan eylemdir.
edit: arkadaşım mesajın hangi kısmını anlamadın ö.m at yardımcı olayım.eksileyen arkadaşlar da tebriğe cevabı, bağbuş yerine benim vermemi bekliyorlar herhalde.*
zerre sikimde olmaması gerektiğini düşündüğüm durumdur. birincil amacı karnını doyurmak olan insanların bu kadar düşük bir gelir düzeyiyle yaşarken devletin tepesindeki sürtüklerin magazin haberleriyle uğraşmasıdır bence gereksiz olan. o ona kürtçe mesaj yolluyorsa o da diğerine esperanto yazsın sonra öbürü de zulu yerli dilinde yazsın bu sonsuza kadar devam etsin.
tebrik kürtçe değil, kürtçe ve türkçe gönderilmiştir. kürtçe bu toprakların dilidir, ingilizcenin köpeği olanlar kürtçe herhangi bir söz duyduklarında bölücü dedektörlüğüne soyunuyorlarsa bu kendilerinin aymazlığındandır, başka da bir şey değildir.
başbuğ'un onlara kürtçe tebrik yollaması anlamlı olabilirdi ancak dtp'den birilerinin kürtçe bilmeyen bir insana kürtçe tebrik yollaması fazla gereksiz.
sayın ilker başbuğ un kürt sensin tebrikte sana girsin şeklinde cevaplaması gerektiğini düşündüren saçmalıktır.
oylamalar üzerine edit: ülkemizin resmi dili bellidir. bu partinin rengi bellidir. yaptıkları hareketin güzel bir şey olmadığı bellidir. ayrıca ülkemizdeki binlerce kürt kardeşimizi bize düşman etmeye çalışan bir partinin kürtçeyi kullanması dahi kürtlere terbiyesizliktir.