ayrılık psikolojisini yaygınlaştırmaya çalışan dtp'nin türkiye cumhuriyeti başbakanının zaaflarını bilerek, üstüne gitmesi ve bunu kullanması durumudur.
başbakan'ın, malesef vatandaşın da hoşuna giden ve "kasımpaşalı" olarak markalanan anlamsız bir kabadayılığı var. son günlerde oraya giderdin gidemezdin laflarıyla eylem yapılacak her yere çekiliyor. dtp'nin işine gelecek sert söylemlerini de artırdı.
birinin doğru yapmadığını söylemesi lazım.
sana şu memlekete gidemezsin dediği zaman, planlı programlı gitme. sen türkiye cumhuriyetinin başbakanısın. yerinde olsam, basına izimi kaybettirir, her türlü güvenlik önlemini alır, gece 12'de sınır karakolunda canlı basın toplantısı düzenlerim. (önceden yanına alacağın trt kameramanı ile)
ağabeylerin okyanus ötesinden bir uçak gemisine geldi yaptı gitti ya. aynen onun gibi. ama sen kendi toprakların içinde yap. her zaman her yere giderim, ruhunuz da duymaz de.
dtp istediği sertlikle konuşmana ne gerek var? başbakan'ın söyleyeceği iki şey var. bu insanlar aynı ülkenin vatandaşı. ayrıca devletimiz büyük devlettir, vatandaşın sakin olması, tahriklere kapılmaması gerekir. devletin polisi, jandarması yetmedi mi ki ben kendimi koruyacakmışım.
sayın başbakan;
ben kendimi değil, gerekirse seni de savunurum o itlere karşı da... asıl beklenen, normal olan ve büyük devletin yapacağı iş bunun tam tersidir.
meydanlarda üstü kapalı da olsa pkk ile ağız dalaşına girmeniz, buna pkk'nın sözcülerinin cevap vermesi falan da akp'den nefret etmeme rağmen gururuma dokunuyor. yanlış yapıyorsunuz. sizin muhatabınız yok o seslediğiniz yerlerde. sizin muhatabınız vatandaşınızdır. vatandaşınızın elinde silah yok ki silah bırakın mealinde mesajlar veriyorsunuz. elinde silahı olanın muhatabı türk silahlı kuvvetleridir.
sayın başbakan;
devleti oralarda hissettirmek istiyorsanız, alırsınız bakanlar kurulunu, şırnak'ta toplarsınız. sayın cumhurbaşkanı da başkanlık eder toplantıya. (rahmetli özal yapmıştı)
olmadı ertesi ay da milli güvenlik kurulunu hakkari de toplarsınız. vatan topraklarını dilediğiniz serbestlikte kullanmak sizin insiyatifinizde olan bir şey.
meydanlarda gerillacılık oynayan dünkü çocukların ekranda dönüp duran ve sayıları 5-10 bini geçmeyen serseri çapulcuyla yavaş yavaş kavgaya, sonra diyaloga, sonra müzakereye çekiliyorsunuz.
ve siz güneydoğu'da vatandaşım kendini korur derken, ankara'da yenilen ve gayriresmi denilen yemeklerden haberiniz yok mu?
vatandaş kimden korusun kendini?
pkk'dan mı?
sırtından vurmak için arkasına dolaşan hainlerden mi?
