öldürülen pkk militanlarının ardından ağıt yakıp medyaya veryansın eden insanların reddedilmesidir. Ortada demokratik olmayan bir durum yok, ha varsa, o zaman dtp milletvekilleri neden şehit olan türk askerlerinden hiç bahsetmiyor? Burada demokratik anlayışlara yelken açmıyor diye tsk eleştirilirken, dtp'nin hiçbir zaman türk askerine ağlamadığının görülmesi gerekir. bu adamların kürt halkını teröristen ayırdığı felan yok, onları pkk için kullanıyorlar açıkça. dahası kürt vatandaşlarımız bunlar gibi yalancı, düzenbaz ve yıkıcı insanlara muhtaç değiller. her parti mitinglerinde teröristlerin posterini açan, istiklal marşını okumayan bu partiye yapılanın antidemokratik olduğunu düşünen varsa, kusura bakmasın ama şu ülkenin havasını soludukları için şükretmeliler.bu arkadaşlar, es kaza fransa, ingiltere gibi ülkelerde bölücü örgüt partisini destekleseler (gerçi meclise giremezler ama hadi oldu diyelim), ağızlarına yapıştırılan bantlarla parmaklıklar arkasında çürürlerdi. yine olmadığını iddia ettikleri demokrasiye şükretsinler.
diyalog ve uzlaşma konusunda bir kurumun ne kadar önyargılı ve dışlayıcı olduğunu gösteren olay. hiç bir kurumun halkın seçilmiş temsilcilerine ayrım uygulama hakkı yoktur. eğer varsa biz buna demokrasi değil de oligarşi derdik zaten.*
aslında davet etmek lazım görsünler bu ülke nasıl zafer bayramları yaşıyo neler yapılmış bu vatan için böylelikle daha fazla bölücülük yapmazlar ..ama öldürmeye çalıştıkları askerleri karşılarında görmek hazımsızlık yapacaktır bu pkk cenazesine gitmek gibi olmuyo tabii gözyaşı dökemicekler en nihayetinde . gelmeleri yada gelmemeleri sorun şu içlerini değiştirmeleri ..bu ülkede böyle milletvekilleri olamaz olmamalı .
TSK'nın bölücüleri ve PKK yandaşlarını zafer bayramı kutlamalarında görmek istemediklerini gösteren davranışıdır.
Birileri hala Türkiye'yi Kanada, isviçre, Norveç v.b. gibi dünya siyasetinde çok da rolü olmayan sessiz sakin ülkelerden biri zannedip habire demokrasi, bir kesimin temsil edilmesi gibi söylemleri pompalamaya çalışıyor.
Kurulduğu günden bu yana üzerinde en fazla entrikanın döndüğü, herkesin gözünün üstünde olduğu topraklarda bulunan türkiye cumhuriyeti bilinçsiz toplulukların ellerine bırakılamayacak kadar önemlidir.
Birinci dünya savaşının sonunda ülke parsel parsel işgal edildiğinde yine bu ülkenin aydınları, her boku bilenleri oturdukları yerden işkembe-i kübradan sallayarak türlü türlü fikirler üretiyor, kimi amerikan mandasını isterken, kimisi de artık bitmiş olan saltanatı devam ettirmenin yollarını arıyordu.
Siz zannediyor musunuz ki, o tarih kitaplarında yazdığı gibi işgal günlerinde millet topyekün birlik olmuştur. Aynı gerzeklikler bugün olduğu gibi o günlerde de mevcuttu.
Direnişi kim başlatmıştır?
Ne olursa olsun, ya istiklal ya ölüm diyerek tam bağımsızlığa yönlendiren, afyonlanmış kitleleri kendine getirmeye çalışanlar kimler olmuştur?
Efendiler! Türkiye Cumhuriyeti askerlerin beyninden doğmuştur. Köylü Mehmet Efendi'nin beyninden değil.
Halka kalsa, cephede çarpışan askere ekmek bile vermeyecekti ya...
Kurtuluş savaşında dahi bu halk zorlanıncaya kadar kılını kıpırdatmamıştır. Kimi kandırıyorsunuz ey ahali ?
TSK hiçbir zaman geçmişini unutmamıştır, unutmayacaktır.
TSK kendisine yalakalık yapılan bir kurum değil, gerçeklerin bilincinde olan vatanseverlerin koruyucusu, türkiye cumhuriyetinin kollayıcısıdır.
Bu ülke 80 yıldır hala ayaktaysa, TSK'nın sayesindedir...
off subjektif bir entri olacak hatta biraz format dışı kalacak ve akabinde silinecek ama belirtmem gerek ki bu başlıkta gördüğüm entriler gerçekten, hakikaten gerçekten beni dehşete düşürdü.
bir kaç salakça laf söylemek dışında neredeyse herkes "uzlaşmacı değiliz, belirli bir kesim ülkeden s.ktirsin gitsin" demiş. zira korkuyorum ben.
hatta sizden o kadar korkuyorum ki yazamıyorum. akp ye oy veren o yüzde elliye laf ederken bu insan dışılığınız beni sizden nefret ettirdi ki direk entry sahiplerine söylüyorum bunu. gerçekten korkunç insanlarsınız, beyninize neler empoze etmişler böyle bilemiyorum.
televizyodan uzak durun bence. hissiyatımı en iyi bu şekilde dillendirebilirim.
yaklaşık iki milyon insanın tsk tarafından yok sayılıp ötekileştirilmeye çalışıldığının resmidir. sevin ya da nefret edin, beğenin ya da beğenmeyin meclis'e girmiş ve kendini yasal yollardan temsil imkanı bulmuş bir partinin tsk'nın "benden olmayan yaşamasıncı" faşist tutumu ile kapı dışarı edilmesi ulusalcı güruhu coşturmuş görünüyor. böyle keyfi bir kararın halkı kamplaştırmaya götüreceği, milliyetçiliğin nasıl da bölücü ve yıkıcı olabileceğini çok net görüyoruz işte. faşist 12 eylül rejiminin bitmek tükenmek bilmeyen uzanımları hala peşimizde, hala her köşe başında ayaklarımıza dolanıyor. hala o baskıcı ve tektipleştirmeci düzen halkı dahi yok sayacak şekilde iğrenç bir elitistlikle işliyor. hala sivil siyasete ulaşamadık, tsk nın gölgesinde bir körler sağrılar vaziyeti yaşanıyor. tsk'nın darbelerle, muhtıralarla, basın açıklamalarıyla, internet bildirileriyle pompaladığı bitmek tükenmek bilmeyen gerilimin, üzerimizde demokles'in kılıcı gibi duran gölgesinin altında hala bir laiklik, bir cumhuriyet, bir bölündük bölünecez masalı ile uyutulmaya çalışılıyoruz. tsk demokrasiyi unufak etmekten, halkı yok saymaktan ve ülkeyi "malı" gibi görmekten vazgeçmedi hala. işte böyle "ordu göreveciler" "tsk gözbebeğimizdirciler" olduğu sürece, bu aleni militarizm-faşizm denklemi gözden kaçırıldığı sürece daha çok özgürlük ve demokrasi diye ağlar, yarın bir gün namlunun ucu bize de dokunduğunda herşey için çok geç olduğunu görüp ağlarız. biz bunu elli senedir yapıyoruz halk olarak yine yaparız.
bugün dtp denen siyasi partinin milletvekilleri ve yöneticileri vs. imralı'da bulunan köy ağasının marabalığını yapmaktadırlar.
neden? tabi korkudan.
bu sözüme inanmayanlar için; (bkz: hikmet fidan)
bugün tsk şanına yakışır bir büyüklük yapıp dtp'yi dışlamayıp kollasa bugün başımızda olan bu terör belası, var olduğu iddaa edilen kürt sorunu ile alakalı çözüm için bir adım atılmış olurdu.
ama tsk yapmadı.
yapmadığı için tsk'ya kızacak değilim kendi namıma.
artık güneydoğu'da dönen dolaplar hakkında birilerinin konuşması lazım. ama konuşanlar ya da konuşmaya çalışanlar vatan haini oluyor.
ilginç.
durumun kürtlerle ilgili değil pkk ile ilgili olduğunu anlayamayacak beyinler olduğunu gözler önüne seren çok yerinde ve olması gereken tavırdır.
dtp ve askerin oturup dağda birbirlerine karşı hangi taktiklerle savaştıklarını anlatacak halleri yoktur. asker verdiği şehitleri kelle olarak görmediğinden vicdanı ve ilkeleri doğrultusunda hareket etmiştir.
seçilmiş olan bu insanların ' pkk'ya terör örgütü diyemem.' dedikleri unutulmaması gereken en yakın söylemdir.
ramorin yazarı aynı zamanda bu dtp lilerin eğer çağrılsalardı, öldürmek için can attıkları askerler karşısında ne yüzle duracaklarını da merak etmektedir!
sen hiç yanında silah arkadaşının parçalanmış bedeni ile siper altında kurşunlara hedef oldun mu, ya da hayatının en güzel çağında sapasağlam gittiğin asker ocağından tek bacağı olmadan dönmüş birini tanıdın, ya da kahpe mayınlar yüzünden gözlerini kaybettiği için bir ömür boyu böyle yaşamak zorunda olan bir vatan evladı tanıdığın oldu mu? eğer bunlardan birine evet diyebilseydin bu terör örgütünün meclise girmiş şeklinin "30 ağustos" gibi çok önemli bir gün için adının anılmasının bile ne kadar iğrenç olduğunu anlayabilirdin.
ey gozunu sevdigimin demokrasisi nelere kadir. burokratik surecte ilmek ilmek islenmeye calisilan bu meret; ulkemizde/sirtimizda malesef ki yasayan -babalarini bulmak icin gazeteye ilan vermesi gereken- kani bozuklarin turk'un ve turk askerinin zafer kutlamalarina cagirilmamasi durumuyla aleyhlerine cevrilmis. olmasi gerektigi gibi yani..
meclise girme ozgurlugune sahip olurken demokrasi "doktor civanim" turkusu gibi cigirilirken oh ne ala.. sizi zafer kutlayabilecek kadar "turk" olarak kabul etmemis askerin demokrasisi n'aparsin. -ahahaha-
bi de ustteki iki paragrafa turkce'si yetmeyenlerin anlayabilecekleri dilden soyleyelim;
b.k isi mi var dtp'nin zafer bayrami torenlerinde?
kimin ne kadar bölücü olduğu hususunda sağlam bir kanaate varmaktan da öte yıllar boyunca kapalı bir şekilde yaşayan ve halk arasına katılmayı her zaman zul addeden zihniyetin bir süre sonra bu kapalılık neticesinde nasıl da hastalıklı bir benbilirimcilik havasına girdiğinin manidar bir örneğidir. demek ki bu efendiler millet derken milletin azınlıkta kalan ama azgınlıkta kimselere pabuç bırakmayan bir kısmını kastediyorlar ki bu da bunca zaman zaten ne anlama geldiği hususunda bir türlü karara varılamamış bir kavramın -millet- tam anlamıyla ırzına geçmek demektir.
üstad cemil meriç"bazıları kalemle bazıları silahla doğar" derken neyi kastettiğini bir türlü anlamayan aklı evvellere tenezzül edip de şerh yapacak durumda değiliz. ama kendi kendimize tekrar etmemiz gereken bir husus var ki o arada duyulur ya da okunursa bazılarının gözü açılır belki diye umut ediyoruz. çünkü yıllar boyunca gözleri değil de başka bir yerleri açık kaldığı için zerre değeri olmayan hamasi duyguların ve fikri herzelerin hatrına aklı ve sağduyuyu alçakça pazarlayanlara pek bir meftun oldukları aşikar.
nedir o mevzu? şudur efendim. allah akıl fikir versin diyeceğim ama onun da buraları çoktan terkettiği belli. yoksa bu kadar hüdayinabiti başka nasıl açıklayabiliriz.
yok olmayacak, böle kafalarına vura vura anlatmak lazım:
1)dtp bünyesinde pkklı olduklarını hiçbir şekilde gizlemeyen kişileri barındıran bir partidir. bu kişiler ki abdullah öcalan gibi bir orospu çocuğuna önderimiz demekte hiçbir beis görmezler.
2)ve bu parti kürt vatandaşları temsil ettiğini söyleyerek alttan alttan pkk yandaşlığı yapar.
3)bu arada kitle mitle hiç s.kimde değildir. zira parti başkanı, eş başkanları alenen pkklılardır. amaçları kürt vatandaşları temsil etmek değil pkkyı desteklemektir.
4)pkk orospu çocuklarından oluşan bir bölücü örgüttür. her ay onlarca askerimizi şehit ederler.
reva mıdır?
vatan için ölen şehitlerimizin ruhu şadolsun efendim!
yok olmayacak, aristo'ya ithafen duz mantikla anlatmaya calisalim:
1)DTP, meclise girerek grup kurmayi basarmis,bu ulkenin yasalarinda oy hakkina sahip parlamento partisidir.
2)Ve bu parti, kendisine oy veren kitleleri temsil eder!
3)Bu kitle %5,5 e tekabul eden,TÜRKiYE'de yasayan, cogunlugu kürt kökenli,her partinin o torende temsil ettigi kitlenin sahip oldugu vatandaslik haklarina sahip olmasi gereken TÜRKiYE vatandaslarinin olusturdugu kitledir!
4)Matematige akli erenler cevap versin simdi, TSK kac milyon TÜRKiYE vatandasini dışlamistir?
reva midir? aristo'nun ruhu sadolsun* efenim!*