Ya benim takıldığım bi nokta var. Bu insanlar bu ülkeyi Türk-Kürt beraber omuz omuza savaşarak kurtardık diyolar.Evet kısmen doğrudur Türk,Kürt,Arnavut,Çerkez... hep beraber kurtardık. O halde bu ülke için yazılmış milli destanı neden okumuyorlar. Ortada bi mantık hatası yokmudur. Atatürk'ü benimsememiş olabilirler ama marş bu ülkeye yazıldı Atatürk'e değil. Her fırsatta biz bu ülkenin modernleşmesini,barış ve huzur içinde olmasını söyleyen dtp milletvekilleri acaba neden böyle bi tutum içine giriyorlar. Halklarını temsil etmeleri elbette ki en doğal hakdır. Bu ülkenin refahını istiyorlarsa öncelikle bu ülkenin nasıl var olduğunu anlatan o destanı gönülden okumaları lazım.
oncelikle birkac tanesi marsi okumustur. Okumayanlarin herhangi bir saygisizlik yapmamis olmasi da, notr bi davranis olarak degerlendirilebilir. Bunca guzel goruntu varken bu tur noktalara dikkat cekerekten ortaligi germenin hic de anlami yok. Zaman icinde onlar da istiklal marsimizin kiymetini kavrarlar belki.
gayet normal durumdur..
keza tc. kuruluşunda kurucu unsurun yanında yer almış ancak yine bu unsur tarafından defalarca aldatılmış bir halkın temsilcilerinin bu marşı okumaları beklenemez.
yani işin sanıldığı gibi terörle falan alakası yok.
dtp liler meclise girdiğinden beri: "vay homonogodomon kürtleri ne arıyonuz lan milletin meclisinde, siz millet misiniz ulan hayvanlar" cümlelerini telaffuz edenler biraz sakin olmalı kanımca. zira demokrasi nedir? sorusunun iyice belirsizleştiği siyasi gündem daha da ilginçleşecek bu efendilerin de kafaları daha bir karışacak...
ülkemin meclisinde eğer ülkemin marşı okunacaksa, herkes bunu yapacaktır. yapmayacak olan ise dövülerek öldürülesi kişidir. kürt-türk arasında kardeşlikten bahseden insana edecek 2 çift lafım var.
bir ülke bölünmeye çalışılıyorsa, bölmeye çalışan kişiler bölmeye çalıştıkları ülkenin insanlarıyla asla kardeş değildir ve olamazlarda.
siyaset yapmak bilinç ister, bilinçsizce insan öldüren bir grup kürtün meclise girerek siyaset yapmasını nasıl beklersiniz. onlar değilmidir tunceli'de, hakkari'de seni koruyan evladına pusu kurup o evladının canını alan.
meclis'de asla yer edinmemesi gereken bir parti idi dtp, bu böyle devam ederse uzak doğu ülkelerinin meclislerini geride bırakıp, dünya tarihinde cinayet işlenen ilk meclis olabilir TBMM.
atalarını inkar eden, bir grup kendini bilmez vatan haininin yaptığı eylem...öyleki, başlarındaki ahmet türk denen şahsın soyadını nerden aldığı araştırılmalıdır...kurtuluş savaşında atalarımız türk-kürt demeden kardeşçe düşmana karşı yüreğiyle savaşmış, vatanı şerefsizlerden kurtarıp, onların okumadığı, okumaya burun kıvırdığı istiklal marşı için dedelerimiz, ninelerimiz vatan için gözünü kırpmadan ölüme gitmiş şehit olmuştur...ancak bugün, bunların bu halini görseler aynı savaşı yine verirlerdi belki ama bunlara da bir çift lafı esirgemezlerdi...istiklal marşı bir milletin şerefi, namusudur...**
bilmedikleri için okuyamamışlardır. zira onların bu milletin binbir savaşla, mücadeleyle, nasıl kurulduğuyla, kendilerinin atatürk sayesinde yasadıklarıyla zerre kadar bilgileri yoktur, olamaz da. çünkü onların o gözü dönmüs ve algıdan yoksun zihinleri bunu kavrayamaz. bu derece bilinçsiz ve cahillerdir. türk olduklarını reddetip, kendi çıkarlarını korumak için tbmm'ye girecek kadar da ikiyüzlü ve sinsidirler. bu topraklarda yasayıp bu devleti bölmek için, canla basla çalısacaklardır. yazıklar olsundur. -hem bunlara, hem bunları meclise sokanlara-
bu gibi seyleri devamlı tekrarlayacaklar, bu gibi seyler devamlı sorgulanacak, ne onlar bir seyi değistirebilecek, ne de buna tepki gösterenler. işte böyle dikkat çekmek amaçlı saçmalıyorlar, biz de yiyoruz.
bu insanlar her şeyi yapar, meclise girdiler ya kendilerini göstermek, pkk yandaşı olduğunu göstermek için her fırsatı kollayacaklardır. okusalardı da ortaya hem bir çelişki çıkacaktı hem de (bkz: #2079057). çok da güzel demiş.
(bkz: ne bekliyordunuz)
türkiye yi bölek isteyenlerin topla tüfekle savaşı bırakıp aramıza ırk ayrımı sokarak bizi bize düşman yapmalarinin sonucudur.utanç vericidir,acidir...
birileri birilerini ateşliyor ve bizler ateşleniyoruz, savaşa gider gibi konuşup, yazıyoruz, gaza geliyoruz, haklıyken haklılığımızı ortaya koyacak cümleler yerine ''allah allah nidaları'' eşliğinde konuşup, yazıyoruz, çünkü konuşmamız isteniyor, yazmamız isteniyor, birbirimize düşmemiz isteniyor, birbirimizi vurmamız isteniyor, bizde aynen öyle yapıyoruz. kendi ellerimizle yavaş yavaş böldürüyorlar bize ülkemizi, kutuplaştırıyorlar, bir yandan dinle, bir yandan etnik grup ayrımcılığı ile sürekli dürtülüyoruz.
planlar yapılıyor bizim için, farkına varmamamız için gerekli ''toplum düzenleyici'' önlemler uygulamaya konuluyor, tv' ve gazatelerdeki magazin patlaması gelişi güzel olmuş birşey değildir ve durum için önemli bir örnek teşkil eder.
şimdi bizler; bu ülkenin gençleri, biraz sağ duyulu olup ''yok öyle yaptılar, bak bunuda yapmışlar'' demek yerine ki bunları söylemek hiçbir şekilde sorunun toplum içinde çözülebilmesi için fazdalı olmayacaktırlar.
bizim yanyana yaşayabileceğimizi birilerine göstermemiz lazım inadına göstermemiz lazımki umutları tükensin yılsınlar bizi bu şekilde bölemeyeceklerine inansınlar. varsınlar başka yollar denesinler, deneyecektirlerdirde, oysaki daha yüz sene olmamıştır bile bizim tek vucut olduğumuzda 'bölünmez'' olduğumuzu kanıtlayalı.
gerekirse yine kanıtlayabileceğimizi gösterebilmeliyiz.
bilmem kaç ırk, kaç mezhepten oluşan ülkemde bir diğerini kendinden farklı görüp hor görmek, bölünmenin temelini oluşturur.
bizi topla tüfekle bölemeyenlerin pis oyunlarına alet olmayalım.
türkiye cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olduklarını reddeden insanları türkiye büyük millet meclisine sokup bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olmalarına göz yumarsanız çıkması muhtemel olan arızalardan sadece birisidir.*
bu durum son derece normaldir. çünkü içinde yaşadığımız mevcutiyet bu duruma o kadar kayıtsızdır ki bu adamlar istiklal marşını okumayı bırak, yarın bir gün meclisde kürtçe siyaset ederlerse şaşırmayın. hiç bir şeye ses çıkarmayan ülkemin yöneticileri buna da bir kılıf uydurarak sessiz kalırlar elbet. ülkemin göz göre göre elden gidiyor olmasının derdine mi yansam yoksa geçip giden gençliğimi eli kolu bağlı oturup olanları izleyerek geçirdiğimemi yansam karar veremedim henüz.