bu türküde anlatılan debreli hasan, çakırcalı mehmet efe ile aynı dönemde yaşamış bir eşkıyadır.
drama köprüsü'nü yöre zenginlerinden aldığı paralarla yaptırdığı söylenir. hakkında pek çok hikaye anlatılan debreli hasan'a rumeli'nin çakırcalı'sı denir. hatta anlatılana göre manastır'dan izmir'e iş yapmaya gidecek bir yahudi tüccara "debreli'den kaçsan çakırcalı'dan kaçamazsın" denmiş gerçekten de debreli'nin burnunun ucundan kaçan tüccar çakırcalı'ya enselenmiştir.
fakir babası olması ve özellikle parasızlıktan evlenemeyen gençlere yardım etmesi halk tarafından çok sevilmesini sağlamıştır. denir ki bir gün yoksul bir dağlı genç düğün parası için tek danasını iskeçe pazarına götürmekteyken yolu debreli tarafından kesilmiş, gencin düğün parası için danasını sattığını öğrenen debreli danayı gençten satın alıp dananın değerinden fazla parayı düğün parası olarak gence vermiş, üstüne de danayı düğün hediyesi olarak vermiştir.
debreli'nin sonu pek çok efenin tersine iyidir. padişahın affına uğrar ve mübadelede türkiye'ye döner.
osmanlı'nın amerika birleşik devletlerinden ithal ettiği martini tüfeklerini kültürümüze kazandırmış bir türkü. bu tüfek hasanın eline nasıl geçmiş merak eder dururdum. @126 makul.
enfes türkülerimizden sadece biridir. selanik'in kayılar kazasının debre köyünden olan hasan askerliğini yaparken komutanını vurmuş ve kaçarak dağa çıkmış, zenginden alıp fakire vermesiyle, yiğitliğiyle nam salmıştır. yaptıklarından çok pişman olsa da idam edileceğini düşündüğü için geri dönemeyen ama halkın çok sevdiği bir kişilik olan hasan'ın ölümü üzerine de bu türkü yakılmıştır.
hafif bas bir erkek sesinden dinlendi mi çok sağlam türküdür.
anadan geçilir de hasan yardan geçilmez..adam öldürmeyi oyun mu sandın v.s. gibi cümleler barındırır.