piyasada oturmuş firmalar var , piyasada çok rakibi var , ben yokum.
bu iş modeliyle , ben yokum.
bu finansal koşullarda , ben yokum.
biz zaten daha ilk aydan battık , ben yokum.
bizim anlımızda şey mi yazıyor , sen buraya bizi tokatlamaya gelmişsin , ben yokum.
x girerse ben de girerim * , e ben de yokum o zaman.
bu bir hayal , bu iş olmaz , ben yokum.
sizin bize ihtiyacınız yok , siz zaten ilerde bu işten çok büyük paralar kazanacaksınız , ben yokum *
x ben sana inandım ya , bu işi de sen de gördüm , ama bıdı bıdı dan dolayı yokum.
nevzat aydin
amerika birleşik devletlerinde bulunan silikon vadisindeki university of san franciscoda mba eğitimi aldı. amerikada bulunduğu dönemde e-ticaretle ilgili gelişmeleri takip eden aydın, yemeksepeti.com projesi için türkiyeye döndü.
yalçin ayaydin
1986 yılında ipekyolu kurdu. ardından twist ve machka markaları geldi. 2008de italyan tekstil devi miroglio ile ortaklık yaptı ve ayaydın-miroglio grubu kuruldu. ayaydın, istanbulda yapılmamış bir konseptte bir avm için plan yapıyor.
gamze cizreli;
cafemiz, kuki, quick china, şaşaa gibi işlere ortağı olan eski eşiyle imza attı. 2006da evliliğin ve ortaklığın sona ermesiyle tüm işleri bir bedel alamadan geride bırakarak iş hayatına tekrar sıfırdan başlamak zorunda kaldı. 2007de bigchefs cafe-brasserie markasını yarattı.
alphan manas
tenba firmasının new york fabrikasında üretim müdürüyken 1987 yılında colonial corp.un ülke müdürü olarak türkiyeye döndü. 1988in şubat ayında eximin planet ve teknoserin kurucu ortağı oldu. 2006 yılı şubat ayında brightwell holdings bvyi kurdu.
baybars altuntaş
boğaziçi üniversitesinde eğitim görürken franchising derneğinin kuruluşuna öncülük etti. 1992de yabancı dil programı, hosteslik, profesyonel tur operatörlüğü, insan kaynakları uzmanlığı, reklam gibi eğitimler veren deulcom internationalı kurdu.
Orjinaline göre çok yetersiz bir ekip.
Yorumları, yatırımlara yaklaşım tarzları malesef orjinalini aratan fason kopyası.
orijinal versiyonunu pek seyretmedim, bilmiyorum fakat bizim ki şahsıma fevkalade rahatsız edici geliyor. bir takım para sahipleri dizilmişler sebilhane bardakları gibi, yayılmışlar koltuklarına, tuzu kuru olmanın verdiği irrite edici özgüvenle, sermaye arayışı içindeki insanlara düşük klasman yaratıkları gibi davranıyorlar. adamlar gelmişler, bunlara siz diye hitap ediyorlar, iyi kötü meramlarını anlatıyorlar. ejderler küçümseyen edalarla, sen, sen diyerek aşağılıyorlar. kimsin sen kardeşim, göbeğini mi kestin, potansiyel ortak olma ihtimali sana onları küçümseme hakkını nereden veriyor ? bunlara hak ettiği cevabı verecek girişimciye ihtiyaç duyacağı sermayeyi vermeyi çok isterdim, şayet servet sahibi olsaydım. hem de yüzde altmış falan değil sadece yüzde beş hisse karşılığında.
dragon'ların biraz tırsak olduğu program. "geçen seneki satışlarının çok düşük o nedenle ben yokum." gayet orijinal bir projeyi beşi de bu nedenle reddetti. ulan adamın satışı iyi olsa, orada ne işi var!