Genndy Tartakovsky'nin yönettiği Hotel Transylvania filmine de konu olmuş efsane. ayrıca rumence "orospu çocuğu" derken kullanılan kelimelerden biri. ayrıca şatosu hiç bir halta benzemeyen efsanevi kişi, romanya senin sayende para kazandı ve kazanıyor koçum diyor ve yerime çekiliyorum.
freaks filminin yönetmeni tod browning tarafından 1931 yılında çekilen film. sinemanın ilk zamanlarındaki klasik korku filmlerinden biri olarak külttür.
birkaç hazine avcısı, bir sandığı açtıklarında içinden hazine yerine kont dracula (butler) çıkar. dracula ilk iş olarak eski düşmanı doktor abraham van helsing (plummer)'ın kızı mary (waddell)'yi bulmak üzere los angeles'a doğru yola çıkar.
olayı haber alan abraham van helsing ve vampir avcısı (!) arkadaşı simon (miller) kızı kurtarmak üzere londra'dan hareket ederler.
vlad tepes bilinen adıyla dracula suan romanyanın transilvanya bolgesinde bulunan kalesiyle yaşadıgı donemde halk tarafından sevilen fakat korkulan bir lidermiş kendisiyle ilgili birkaç hikaye olsada gerceklik payı rolativedir.Gunumuz macera ve gothizm severlerinin ilgilendiği bir kişiliktir.Zamanında topkapi sarayindada bulundugu kendisine iyi davranıldıgı fakat binevi rehin olarak tutuldugu rivayettir kendisinin saray içinde iyi bir kişilik gosterip ancak içten içe kin güttüğüde daha sonraki davranışlarından eline geçen ilk fırsatta meydan okumasından bellidir.Rivayete gore fatih ve ordusu kendisini uyarmak için bir grup gondermiş fakat daha sonra haber alamamıştır elçi grubundan ..Bunun uzerine kendisi de ordusuyla beraber harekete geçmiş (ki bu tarihi belgelerde vardır) eflaga dogru dola cıkmıstır.ordusunun onlerinde seyir eden Sultan Mehmed dik bir bayırdan çıktıktan sonra karşılarına geniş bi ova beliri vermiş.. ovada gorulenler ibret ve korku verici adeta bir tarla.. ucu bucagı gorunmeyen coklukta bir kazık tarlası ustlerinde Fatih'in gonderdiği elçi grubu kazığa oturtulmuş şekilde bulunuyorlar.Bunun uzerine Fatih 5-10 binlik ordusuyla Tepeş'in kellesini almak uzere hareket ederler ancak şehire geldiklerinde sadece kadınlar,çocuklar ve yaşlılar vardır..Aramaya koyulurlar türlü pusularla türlü güzel hamlelerle 500-1000 kişilik dracul ordusu osmanlı ordusunu bozguna ugratır ancak bu onları yenilmekten kurtaramaz.Vlad Dracul yenilir fakat kendisi ortada yoktur uzun aramalara ragmen bir daha izine rastlanamaz onu gizemli yapan şeylerden biride budur..Kalesi oldukca korkunctur kan içtiğide rivayet edilir (bkz: ateş olmayan yerden duman çıkmaz).Bugun hala transilvanyada boyle korkunc seyler agızdan agıza dolaşır,çeşitli gotik torenler yapılır..Seyahat etmek istemişimdir hep fakat bakalım kısmet.Yardımcı olabildiysem ne mutlu..
ntv yayınlarının son günlerde piyasaya çıkardığı, çizgi roman halindeki efsane vampir hikayesi. çizimler pascal croci ye aittir. an itibariyle yeni basım mürekkep ve kuşe kağıt kokmaktadır.
(bkz: şahane)
başrollerde gary oldman ve winona ryder'ın oynadığı francis ford coppola'nın yönettiği 'dracula' çekilmiş en iyi vampir filmidir ve coppola'nın en iyi filmlerindendir. 'interview with the vampire' da başarılı bir vampir filmidir ama ' dracula' daki gary oldman'ın performansına tom cruise ve brad pitt ulaşamamışlardır. gary oldman bir daha hiçbir filmde bu denli karizmatik olmamıştır.
coppola'nın 1992 yapımı uyarlamasının yapılabilecek en kısa özetini yapmış bir tv rehberi sitesi... aktarmadan edemedim*:
''Dracula, nişanlısına tıpatıp benzeyen Mina adında genç bir kadının peşine düşer ve hiç dinmeyen tutkusunu onun suretinde yaşatmaya başlar. Genç hukuk katibi Jonathan Harker ile evlenme hazırlığı yapan genç Mina da bu gizemli ve tehlikeli adamın büyüsüne kapılacak ve farkında olmadan vampirin aşk tuzağına doğru ilerleyecektir.''*http://www.imdb.com/title/tt0103874/
