dplmt den dini bir sohbet

entry3 galeri0
    3.
  1. o adam eğer Müslümansa dünyanın adaletli olduğunu düşünmek bir yana asıl adaletin her hak sahibine mahşer meydanında verileceğini bilmesi gerek.
    eğer bu adam Müslüman değilse bunu o duruma düşürenlerden inşallah mahşer günü hesabını soracaktır.

    Kurana göre bakacak olursak, islamda hiçbir zulüm korunmamıştır, zira Allah zalimleri sevmez. Suç işleyen ceza görmeye hak kazanmıştır. Velev ki, bir mümin, bir kafire zulmetmiş olsun, durum değişmez. Allahın hükmüne göre adalet isteyen muhakkak ki, hakkını almaya hak kazanmıştır. Bu insanın, zengin, fakir, hür veya köle, Müslüman veya gayri Müslim olması durumu değiştirmez.

    Bu konularla ilgili olarak Kurandan mealen:

    - Biz sana Kitâbı hak ile indirdik ki, insanlar arasında Allahın sana gösterdiği biçimde hüküm veresin; hâinlerin savunucusu olma!

    - Allah size emânetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah, işiten, görendir.

    Görüldüğü gibi adalet tüm insanlar içindir. Kuranda belirtildiğine göre Kitâb ehlinden bazı kimseler, bizim, bizim dışımızda olan ümmilere karşı bir sorumluluğumuz yoktur. Onlara ne istersek yaparız demişlerdi. Allah bu düşünceyi ret etmekte, dolayısıyla bize de bizim dışımızda olanlara karşı sorumlu olduğumuzu, onlara herhangi bir haksızlık yapmamamızı bildirmektedir.
    0 ...
  2. 2.
  3. konuya çoook uzaktan giricem ama,bir afrikada hayati boyunca fakirlik,aids,açlık,susuzlukla mücadele etmek zorunda kalan adam neden dünyanın adaletli olduğunu düşünsün?niçin bu dediğin arapça şeyleri söylesin?bir söyledi iki söyledi.karnı doyamadıktan sonra ne kadar bağlı kalabilir inancına?müslüman olmadıkları için ölüme mi mahkumlar yada?elhamdüllilah müslümanım dese,karnı mı doyucak.bir peygamber değiller ki gökten sular aksın çöllerine meyve ağaçları doğsun.alakasız olduysa kusura bakma,ateyiz felan diye de girmesin muabbete.
    0 ...
  4. 1.
  5. günahkar kardeşinizin acizane bildiklerinden oluşan kısa bir sohbettir isteyen nefsine hitab edebilir.

    Günlük hayatta başımıza gelen musibetlere isyan penceresinden "neden ben" diye sorgularsak hafazanallah rabbimize saygısızlık yapmış olup, şu ikazı hatırlamalarını rica edicem. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Kaza ve kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden başka Rab arasın! ve olaya "lütfun da hoş kahrın da hoş" mantığıyla yaklaşırsak o musibet bizim için çekirdek hükmünde kalıp vazifesini yapar ve gider. Allah varsa Allah yarsa başka bir şey aramaya gerek olmadığını, en sıkıntılı dönemlerden geçerken "ben kim oluyorum ki şu musibette sabır gücünü gereksiz yerlerde dağıtıp rabbime karşı geliyorum" diyerek şeytanın ve nefsin bütün yollarını kapatabiliriz. biliyorsunuz ki en ağır musibetlere peygamberler uğramıştır. Bir musibetle karşılaşınca innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. yani: Biz Allahtan geldik, dönüşümüz de onadır deyip, malı, canı, her şeyiyle Allaha ait olduğunu bilenler ve Ondan razı olanlar da pek büyük bir nimete ermişlerdir. Ebedi gençlik için olsun ahirette yüksek derecelere nail olmak için olsun, şu kısa 60-70 yıllık hayatta başımıza gelen musibetlere hiç olmazsa bundan sonra isyan gözüyle değilde, Allah beni ıslah etmek istiyor düşüncesiyle yaklaşıp, bu musibetleri bertaraf etmeyi bize size nasib etsin.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük