okumayı bildiği dilde düşünür. düşünce ses dalgasına dayalı bir olay değildir. beynin oluşturduğu kendi gerçekliğidir, ses işitilmese de düşünce beyinde oluşur. kelimeler, cümleler... eline bir kitap aldığında, diyelim türkçe, o kitabı okuyorsa düşünceleri de o dilde olacaktır.
Bir eğitim verilirse, nesnelerle birebir örtüşen bir zihin dili oluşur mutlaka.
Bazı nesne ve görselleri kelime veya harflerle tanıtırlarsa, bu bir çeşit okuma olacağına göre altyapı yine de yerel olacaktır ama bu düşüncenin yerel olmasını sağlarmı?
Birde etrafındaki tüm yazılanların aynı dilde olması...
Mutlaka rüya görecektir!
Engelli bir durum.
Normal insanlar görsel imgeler ve iç sesi ile konuşarak düşünür. Doğuştan sağır biri ise sanırım sadece görsel imgelerle düşünebilir ama yeterli olmayacaktır büyük ihtimalle.
"Doğuştan kör birisi dünyayı nasıl hayal eder?" sorusuyla eşdeğerdir. Böyle bir durumda diğer duyu organlarıyla düşünme eğilimi gösterir bedenimiz. Örneğin hayallerindeki nesneler olaylar dokunma duyusuyla "yumuşak-sert" yada kokunun tonuna göre "ağır-sade" koku diye anlamlandırır ve tüm bunları birleştirir.