o şehir bittiyse, bitidilerse, artık doğduğun şehirde bile sana yer yoksa; uzaklaş hocam. yepyeni bi başlangıç yap... bir kişiyi bile tanımadığın o milyonluk şehre yerleş. sank hiç yıkılmayacakmışsın gibi sana yüklenen sevdiklerinden uzaklaş, onlar seni özlesin sen de uzaktan sevmenin aşkların en güzeli olduğunu idrak et. yeni şehirde ev tut, oku, çalış, aşık ol, ayrıl, arkadaş bul, acı çek, kazık ye, sarhoş ol, ölümüne eğlen, ölümüne üzül... ama şunu unutma, orada hep misafirsin, bi gün 'ev'e döneceksin...
kötüdür...
bir daha asla ev'de hissedememek kötüdür, içinde doğduğun evde sana havlu verir yatak gösterirler ziyarete geri döndüğünde... gittiğin yerde gurbetçi, doğduğun evde misafir oluverirsin. dönemezsin, gitsen özlersin, dönsen sığamazsın artık koca dünyada yurtsuzsundur, cebinde parası, elinde mesleği olan bir apartmanın 3. katında oturan bir evsizsin...
ama unutma kontrol sende değil çevrendedir, üzülme, gönderir seni kader, geri çağırır vicdan, oradan oraya sürüklenirsin, taaa ki;
biri gelip seni çarpana, bir evi sana yuva olarak sevdirene kadar, elin mahkum dostum, boşuna çabalama... o'nu bekleyeceksin....