iki senedir icinde bulundugum durum. arkadaslar dogum gününden bir gün önce iftara cagrilir, bi güzel yemek yenir. yemegin verdigi agirlikla herkes bi kenara oturup, cay ve cerez esliginde tabu, sessiz sinema, kinect gibi komik oyunlar oynanir. saat 12'yi gectiginde herkes dogum gününü kutlar, hediyelerini verir, türlü eglencelerle sahura kadar vakit gecirilip, sahur yapilip herkesle veda edilir. cok güzel oluyo vallaha...
tabii dogum günü kutlamasi altinda sirf alkolün dibine vurup, o bar senin, bu bar benim'den bahsedilmiyorsa...
- Yarın benim doğum günüm var benim doğum günümde oruç tutma bende seninkinde tutmayım.
gibisinden konuşmaların meydana gelmesine neden olan bir doğa olayıdır.
neydi günahım zaten ağustosun sıcağında millet tatile gittiğinde doğmuşum. ramazandan bir gün ilede çakıştım. neyse ki iftardan sonrası var dedirten başlık.
allahtan ben kendini bilmez, umarsız bir çocukken doğum günüme denk gelmişti ramazan. bundan sonraki denk gelişi de pek pipimde değil açıkçası. takdir edersiniz ki antropoz olup prostatın dibine vurduktan sonra ne yapayım içkiyi, sevişmeyi?
not: şaka lan şaka o kadar da yaşlanmıyormuşum. içmicez artık o gün, yapcak bişi yok olum. ama sahura kalkmadan da bir posta dahil olmak üzere sevişirim yani..