Nasıl bir entry gireceğimi bile bilmeden açtığım başlıktır.
"Çok da fifi" diyorum içimden ama, yok be hocam, öyle değil işte, tüm duygu durum mekanizmanız dağılıyor.
Ebeveynlerinizden uzak, çalışma saatleriniz çığırından çıkmış, her gün 30 km yol yapıyor ve arabanız doğum gününüzde bile bozuluyorsa, günde üç * paket sigara, otuz bardak çay içiyorsanız. Liseden bu yana yaptığınız tek tatil hafta sonları evde götü devirip yatmaksa, alacağınız maaşı bir önceki ayın avansına ve araba taksitinize giden sonsuz bir döngüye girdi ise, kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız, geceleri yatmadan önce yastık kılıfınızla "yüzünüzde iz bırakmasın" diye konuşuyorsanız, her sabah uyanıp bir önceki günün yorgunluğunu hissediyorsanız, bir şeyler yazar-karalarken burnunuz sızlıyorsa, bu güzel günde insan içli bir nefes, tatlı bir tebessümle bir kutlama bekliyor.
Facebook hesabımdan bile bilerek doğum günümü kaldırdım. insanların sırf benim doğum günümü gördükleri için kutlayacakları paranoyasına düştüğüm için. Hoş, çok ta haklıymışım. Evet, 27 yaşını bitirmiş 28 yaşına gelmiş bir genç olarak içimi döküyorum ve içinde bulunduğum bu acınası durumdan hiç utanmadan yazıyorum. *Sözlük ve bazı forum sayfaları, bankalar, dışında beklenen kişilerden bir hareket gelmiyorsa insan hayata bir daha küsüyor. *
Bu sene de başıma gelen, insanı hayattan soğutan durumdur.
Normalde sadece dahil olduğum whatsapp gruplarından bile her sabah uyandığımda en az 30 40 mesaj beklerdi beni. Dün ise sanki herkes haberleşmiş, organize olmuş gibi hiç kimse mesaj atmadı sözlük. Resmen doğum günümde yalnızlığa terk edildim. Gün içerisinde telefonuma gelen tek mesaj daha önceden 3 kere kan verdiğim kızılaydandı. Sağ olsunlar doğum günümü kutlayan tek kurum hatta tek kişi desem yeridir. Hesabım olan bankalar, üzerime hat açtığım telekomünasyon şirketleri bile mesaj atmadı. Ulan herkesi geçtim ailem, annem bile hatırlamadı belki de hatırladı ama kutlamadı. Zaten bu zamana kadar hiç doğum günü partisi, hediye, pasta gibi bir beklentim olmadı ama hiç değilse bi doğum günün kutlu olsun ya da iyi ki doğdun denmesini istiyor insan.
Olum ben, beni doğuran kişiye bile iyi ki doğdun dedirtemeyecek ne yapmış olabilirim ki? Tamam anladım hiçbir zaman istedikleri gibi bir evlat olmadım, olamadım ama bu kadar da dışlanacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Neyse hayırlı sabahlar.
en kötüsü ise bir sürü arkadaşınızın olması ve bunların sizi beklentilerinizin en fazla olduğu o günde hatırlamamalarıdır. kahreder. ölseniz daha iyidir. hele bi 10 gün sonra daha az popüler olduğunu sandığınız elemanın doğum gününün okul kantininde deliler gibi kutlanması, babalara geldiğinizin resmidir.