eğer başka bir şehirde okuyor ve dogumgününüzde eve dönüş yolculugunda bulunuyorsanız eve geldiginizde sizi bütün arkadaşlarınızın karşılamasıyla sonuçlandıgında yüzünüzü güldürecek durumdur. *
geçen sezon gidememenin üzüntüsüyle bi sezon daha büyük bir gazla gittiğim ama beni fazlasıyla yıkıma uğratmış oyundur. fazlasıyla boş ve havada kalan bir oyun olduğunu düşünmekteyim. yazarlara tavsiyem gitmemeleri yönündedir. büyük hayal kırıklığı.oyunun tek güzel kısmı doğum günü partisinin olduğu o10-15 dakikalık kısımdı.
bir kişinin görece kalabalık bir kitleye karşı savunmasız halde kalışını izlemek istiyorsanız, tam bir psikopatsınız! yok dur, böyle bağlamayacaktım cümleyi.. diyesiydim ki, bu seyirliğin tam yeridir doğum günü partisi. bir de manasızca sırıtarak tokalaşıp öpüşmek zorunda bırakılan bu adam/kadın sözde iyi ki doğmuştur. de lan!
kadıköy haldun taner sahnesinde niğde gazozu hüpleterek (içerek değil hüpleterek) izlediğim eğlenceli oyun. tek kelime ile lezizdi. ** senaryo kısırlığına rağmen özellikle cem davran 'ın sağlam oyunculuğuyla ilgime mazhar olmuştur. hatta alanson bile dinlemişimdir üzerine.
şu olmaz olmaz senden başkası olmaz muhabbeti bünyemi ferahlatmıştır.tamam topu topu bir 10-15 dakika fazla ferahlamışım oyun boyu. ama olsun cem davran tatmin etmiştir.
şehir tiyatrolarında oynayan, beni hayal kırıklığına uğratmış bir harold pinter oyundur.oyuncuların hakkını özellikle jülide kural ve cem davran yiyemem onların güzel performansları sayesinde iki saat 10 dk katlanıp oyunun bitmesini bekleyebildim.
absürt tiyatroyu zaten pek sevmem ama;
şehir tiyatroları'nda sergilenen bu oyunu cumartesi izledim ve tek kelime ile berbattı.
pinter tiyatrosu züerine de çok fikrim yok ama genel anlamda iyi bir tiyatro izleyeniyimdir; hafiften anlarım.
ama bu oyun çok fena.
oyunculuklar kötü, komik diyenler var bu oyuna. belki bir tek buna gülebilirim.
senaryo desen, kurgu desen bence çok sıradan.
kısaca hiç sevmedim, hiç beğenmedim.
hele cem davran, aman aman...