çocuğun cinsiyetini ve bazı değişkenleri etkileyebilme iddiasındaki astroloji disiplini.
--spoiler--
Dr. Jonas araştırmalarına 1956′da başlamıştı, çıkış noktası tesadüfen rasladığı antik bir Babil-Asur taş yazmasıydı...
Jonas yaptığı testleri desteklemek için güvenilir tıbbi referanslar kullandı; astrologlardan, ve kozmobiyologlardan oluşan bir ekip kurdu. Kozmobiyologlarların gözlemlerine göre, kozmik koşullar ve güç alanları yaşayan herşeyi etkiliyordu ve bu yaklaşıma bilimciler ve özellikle de fizikçiler katılıyordu. Jonas ve ekibinin üzerinde önemle durdukları bir diğer şey, şarlatan falcılardan ve yıldız haritasıyla (horoskop) gelecek tahminlerinden uzak kalmaktı. Günümüzün önemli kozmobiyologlarından Reinhold Ebertein şöyle yazıyordu; Astroloji meraklıları bilimsel araştırmalara ve özellikle istatistiklere çekinerek yaklaşıyorlar, oysa kozmobiyolojik her tür çalışma ve metodoloji daha fazla bilgi sağlıyor ve doğru sonuçların ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Jonas, ilk önce güneş lekelerinin insan yaşamını nasıl etkilediğini araştırırken, astrolojik ve astronomik çalışmalar yaptı. Hipokrattan Keplere uzanan pratik astrolojiyi inceledi; tüm bu araştırma döneminin sonunda, Ayın evreleri ile gebelik arasında doğrusal bir ilişkinin bulunduğundan emin oldu. Asur-Babil taş yazmasını keşfettikten sonra, Jonas işe girişti, çeşitli doğum haritaları veya kozmobiyologların tabiriyle Kozmogramlar çizdi ve bunları gebelik örnekleriyle karşılaştı. 1956 yazında, çok yoğun geçen birkaç haftalık araştırmanın ardından Jonas, kendi tabiriyle gebelikle ilgili ilk Üç Ana Kural ı belirledi. Seksüel eylem ve ceninin oluşması kesinlikle formüle edilebilirdi. Üç kural şöyleydi;
1. Bir kadının gebe kalma anı, Ay ve Güneşin ritmi ve de Güneşle Ayın açılarıyla ilişkilidir; burada kadının kendi doğum anı dikkate alınmalıdır.
2. Çocuğun cinsiyeti, Ayın gebe kalma anındaki pozisyonu ile ilgilidir.
3. Gebe kalma anındaki doğal gezegen konfigürasyonları, embriyonu etkiler...
--spoiler--