kısmen doğrudur ve vardır öyleleri. Bende doğuluyum ve her seferinde gururla bunu belirtiyorum ki insanların doğuya karşı önyargıları azalsın ve bitsin.
Her seferinde "aaa mardinli misin sen, hiç benzemiyorsun" tepkisini alıyorum. Çünkü kafalarında oluşan doğulu profili kaba saba, kavgacı, itici, kro ve terörist. Şimdiye kadar tanıdıkları doğulu sayısı 10dan fazla olmayan ve hiç doğuya gitmemiş insanların bu düşüncede olmaları ne kadar kötü değil mi?
Halbuki anadolu insanıdır onlarda sadece yön belirten bir kaç kelime eklenmistir bulunduğu bölgelere.
Demem o ki siz siz olun insanları etnik kökenlerine, memleketlerine göre yargılamayın, ötekileştirmeyin. Bende sizdenim lan vatanımı da seviyorum , mardinliyim ama aaa şaşırdınız değil mi? Gözünüzü açın ve sırf orada yaşadıkları için dışlanan binlerce vatan evladını küstürmeyin kendinize, memleketlerinden utanacak seviyeye getirmeyin.
Utanma demeyelim biz ona ben izmir de doğdum büyüdüm vanlıyız ama van a hayatımda hiç gitmedim. Bana nerelisin diye sorulunca göğsümü gere gere vanlıyım diyorum ama bizim halkın tipik özelliğidir hemen hangi yöreye aitsen onunla ilgili bir ilişki kurmaya çalışıyor, aaa ben de orda askerlik yaptım, kayınçom orada, oraya gitmiştim şuraları gezdim hala oralar aynı mı ? Gibisinden, şimdi hiç gitmediğin bir yer hakkında da atıp tutamazsın mecburen baştan vanlıyım ama hiç gitmedim oraya diyorum ki memleket muhabbetinde faka basmayalım diye.
Not: tuuu allah belanı versin insan hiç memleketine gidip oraları görmez mi demeyin amcalar arasında husumet varsa, amcalar yeğenlikten afaroz ettiyse sizi, gitmek yerine hayalinizdekiyle avunursunuz.
doğudaki illere olan önyargı nedeniyle dışlanmak istemeyen kişilerin utanmasıdır. Utanılacak bir şeyin olmadığını öğrenmeleri gerekir. Başkaları tarafından dışlanmamak için kimliğinden vazgeçmek daha büyük bir ayıptır çünkü.
Doğu'yu insanların gözünde tu kaka yapan zihniyet ile bugün bundan yakınan zihniyet aynıdır. Doğu'nun Paris'i sayılabilecek Van'da doğdum kısa bir sürede yaşadım. Çok güzeldir. Van gölünün şehre kattığı hava çok ayrıdır. Büyük bir şehirdir aradığınızı bulursunuz hatta aklınıza gelmeyecek olan bile karşınıza çıkabilir ancak(!) kimi alçaklar yüzünden bu güzide şehir insanların telaffuz etmekten bile çekindikleri bir yer haline gelmiştir.
Toplumun bir kısmı tarafından görülmeme korkusunu, kaygısını taşıyan insanların fark edilme çabasıdır.
...
Görülmeyen bir insanım ben. Yo, edgar allan poe' nun peşini bırakmamış olan o hayaletlerden biri değilim; ne de o sizin hollywood filmlerindeki dışplazmalardan biri. Ben, maddesi, et- kemiği, lifleri, sıvıları olan bir insanım; hatta bir aklım olduğu da söylenebilir. Görülmezim, anlıyor musunuz, sırf insanlar beni görmek istemedikleri için görülmezim. Tıpkı sirklerde gördüğünüz bedensiz başlar gibi, sert, çarpıtıcı camdan yapılmış aynalar çevirmiş sanki etrafımı. Bana yaklaştıklarında yalnızca çevremdekileri, yani kendilerini ya da hayallerinde uydurdukları şeyi görürler; her şeyi en küçük şeyi görürler de beni görmezler.
...
Kişi doğulu olduğunu halinden memnun bir şekilde ifade ettiğinde toplumun görmediği kişilerden biri olacaktır. Yüzü silinecektir bu kişinin. Böylece etik değerler de siliniyor. Etik değerler de silinince, en titiz kurulan yapı, havada kurulmuş olur.
Küçük prens' ten alıntı yaparak bitirelim:
... insan en iyi gönül gözüyle görür. iç yüzünü göz sezemez, gönül sezer...
